Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının iadesi ve teslimi, mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyaları için 100 TL çeyiz eşyaları için 100 TL bedel talep etmiştir.Davasını HMK 109. Maddesi uyarınca kısmi alacak davası yönünde ıslah ettiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi 13/2 maddesi uyarınca kabul edilen ziynet eşya ve çeyiz eşya değeri toplam 200 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 5.100 TL vekalet ücreti hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.Dairemizce davacı kadın lehine 200 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davalı tarafın aleyhine vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne ,diğer istinaf taleplerinin esastan reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava dilekçesinde, ziynet, ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde şimdilik eşyaların değeri olarak 1.000 TL talepte bulunulduğu, mahkemece bu 1.000 TL değerinin ne kadarının ziynet alacağı, ne kadarının çeyiz eşyaları alacağı için istendiği konusunda açıklama yapmak için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği halde verilmediği, yargılama sırasında 12/03/2020 tarihli celsede çeyiz eşyaları konusunda tarafların anlaştıkları, davalı tarafın çeyiz eşyalarını almaları için davacı tarafa gün vereceklerini beyan ettikleri, 02/07/2020 tarihli celsede de taraflar arasında düzenlenen çeyiz ev eşyalarına ilişkin tutanak tuttuklarını bildirdikleri, bu tutanağın dosya arasına alındığı, mahkemece çeyiz eşyaları iade edildiği için bu alacak hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ziynet alacağı talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmış olup davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmiş ise de, bu vekalet ücretinin hangi alacak davası için verildiğinin belli olmadığı...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2016/256 ESAS 2020/309 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğince de istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Eşya ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı koca tarafından ziynet ve çeyiz eşya alacağı; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmüne göre, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin hükümleri esas alınarak yapılan incelemeye göre; Harca tabi olan temyiz dilekçeleri harç alınmadan temyiz defterine süresi içinde kayıt edilmiş ise, sonradan harcı tamamlanmak koşuluyla geçerli olur....
e verdiğini, yüzük, küpe ve saatin ise davacının kendisinde kaldığını, diğer çeyiz eşyalarını ise vermeye hazır olduklarını belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece; davacı tarafın taleplerini taraflarca ve tanıklarca imzalanan 09/09/2011 tarihli çeyiz senedine dayandırmış; davalı ...’nün de bu belgeyi teslim alan sıfatı ile imzalamış olduğu, çeyiz senedine teslim alan sıfatı ile imza atan davalı ...’nün, çeyiz senedinde belirtilen eşyaları davacıya teslim ettiğine dair bir belgeyi dosyaya ibraz etmediği müddetçe, çeyiz eşyalarını davacıya teslim borcundan kurtulamayacağı ve davada ispat yükünün davalı ...'ye ait olduğu, davalı ...'nün ise çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini kanıtlayacak nitelikte, davacının sunmuş olduğu belge mukabilinden bir belgeye dayanmadığı ve çeyiz senedi altındaki imzanın ...'...
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları, çeyiz eşyalarının sayı ve nitelikleri açık olarak yazılmalıdır. Mahkeme hükmünde, "...çeyiz senedinde ayrıntıları belirtilen ve bilirkişilerce değeri tespit olunan..." ifadesi ile yetinilmiş, hakkında hüküm kurulan eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gramı ayrı ayrı yazılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; hüküm altına alınan ziynet ve çeyiz eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, HMK'nın 297. maddesine aykırı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah.Sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya teslimi - alacak davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalılar aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davalı Mesut’un ve davalıların murisinin, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarını teslim alarak senedi "cihizi teslim alan" sıfatı ile imzaladıkları ve imzalarını inkâr etmedikleri anlaşılmaktadır. Bu listede yazılı eşyaların davacı kadına iade edildiğinin ispatı davalı kocaya ve muris mirasçılarına düşer. Davacının tanık dinlenmesine açık muvafakatı olmadığı, ispat külfetinin davalı tarafta olduğu gözetildiğinde davalı tarafça tanık dinletilmesinin mümkün olmadığı ve davalı tarafın bu durumun aksini HMK m. 201 gereğince aynı kuvvette bir delil ile ispatlayamadıkları dikkate alınarak davaya konu çeyiz senedinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının kadına teslim edildiği ispat edilemediğinden çeyiz senedinde yer alan ziynet ve eşyalar yönünden davanın kabulü gerekir....
İcra takibine dayanak yapılan ilamda, tarafların boşanmalarına karar verildiği ve aynı ilamda ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının mahkemece bilirkişi aracılığı ile tespit edilen ve hüküm altına alınan bedellerinin davalı kocadan tahsiline karar verildiği görülmektedir. İlamın boşanma davası ile birlikte görülüp hüküm altına alınan takı ve eşya bedelinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin takibe konu edilen kısmın, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamdır. Bu nitelikleri itibariyle de takı ve eşya bedelinden kaynaklı tazminat alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça geri ödenmek üzere zorla elinden alındığını ancak bir daha iade edilmediğini, kendisine ait çeyiz eşyalarının da davalıda kaldığını ve davalının bu eşyaları da geri vermeye yanaşmadığını ileri sürerek, sayı ve nitelikleri itibariyle tek tek sayılan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, bu mümkün olmadığı taktide ise bilirkişiler tarafından belirlenecek bedellerin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....