ZİYNET VE EV EŞYALARININ İADESİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel malların iadesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve ev eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyalarının aynen iadesine, ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, herbiri oniki gramdan 12 adet, onbeş gramdan 3 adet 22 ayar bilezik ile 1,5 metre uzunluğunda 18 ayar zincirin aynen, olmadığı takdirde bedelleri toplamı olan 10.370.00.-TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T5 evlilikleri sırasında çeyiz eşya senedi düzenlendiğini, senede konu eşya ve altınların davalıların yanında kaldığını, çeyiz eşya senedinde geçen altın ve paraların rayiç bedellerinin yasal faiziyle birlikte alınmasını talep ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çeyiz eşya senedinde bulunan tüm ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, ziynet dışındaki eşyaların ise hazır olup davacı yana teslim edebileceklerini beyan etmişlerdir. Davalı T5 vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacının çeyiz eşya senedinde yazılı tüm ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının kendilerinde kalmadığını, ziynet dışındaki eşyaların ise hazır olduğunu, davacı yana teslim edebileceklerini beyan etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, takı parası talebinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddedilen kısmı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası, ziynet ve çeyiz eşyasının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise bedelini talep...
Mahkemece; davalı ... açısından davanın husumet nedeni ile reddine, diğer davalı ... açısından kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Davalının ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda; davacı çeyiz eşyalarının hiç alınmadığı, ziynet eşyalarının ise davalılar tarafından zorla elinden alındığı ve iade edilmediğini beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarından alınanların mevcut olduğu, ziynet eşyalarını ise davacının giderken götürdüğünü savunmuştur. Mahkemece, davanın çeyiz senedine dayanması nedeniyle davalı ...'...
Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/08/2014 NUMARASI : 2014/269-2014/337 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların evli olduklarını, davalının baskıları ve olumsuz davranışları nedeniyle davacının bir süre sonra evden ayrılmak zorunda kaldığını, davacının evden ayrılmak zorunda bırakılırken çeyiz eşyaları, ev eşyalarının tamamının davalı ile birlikte oturduğu evde kaldığını, düğünde takılan altınların da davalı tarafından alındığını ve geri verilmediğini, beyanla, aynı mahkemenin 2010/783 E. ve 2013/189 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz eşyaları ile ziynet ve takı alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık şahsi ve çeyiz eşyaları ile ziynet ve takıların aynen, mevcut değilse bedellerinin iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı kadın davasını ziynet ve çeyiz eşyası alacağı olarak açmış, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesinde 5.000,00 TL alacak talep etmiş, ziynet yönünden verdiği ıslah dilekçesinde toplam 5.000,00 TL'lik talebin 2.500,00 TL'sinin ziynet yönünden, 2.500,00 TL'sinin çeyiz eşyası alacağı yönünden olduğunu açıklamıştır. Çeyiz eşyası alacağı yönünden talep 2.500,00 TL'dir. Davacı tarafından açılan alacak davasında ziynet ve çeyiz eşyası alacağının kabul edilen toplam bedeli üzerinden davacı lehine bir vekalet ücreti, reddedilen bedel üzerinden davalı lehine bir vekalet ücretine hükmedilesi gerekirken ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine ziynetin kabul edilen miktarı üzerinden 7.806,15 TL, çeyiz eşyası alacağı yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yine yargılama giderlerinin ziynet ve çeyiz yönünden ayrı ayrı belirlenmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
ya ailesinin yanına gittiğini, davacının müşterek haneden giderken ziynet eşyalarının hepsini yanında götürdüğünü, davacının hiçbir ziynet eşyasının kalmadığını, evlilik birliği içinde sürekli evi terk ettiğini, altınlarını her seferinde yanında götürdüğünü, talep edilen bazı altınların ise hiç olmadığını, yemine hazır olduğunu, çeyiz eşyalarını her zaman iadeye hazır olduklarını belirterek açılan davanın reddini dilemiştir....