Davacı-karşı davalı erkek tarafından alınan 8 adet bilezik, 1 adet zincirli beşibirlik ve 25 çeyrek altın yönünden ziynet eşyası davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 4-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, boşanma ve ziynet eşyası taleplerinin yanı sıra çeyiz eşyasının iadesi talebinde de bulunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik dava kısmen kabul edilmiş ve fakat kısmi kabulde bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2). fıkrasında da, gerekçeli kararın tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kişisel eşya niteliğinde olan çeyiz eşyaları ve ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk ile müvekkili arasında şahsi ilişki tesisine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 100.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine, ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, davacı asil 23/09/2020 tarihli celsedeki beyanında, çeyiz eşyalarını istemediğini, çeyiz eşyası davasından feragat ettiğini beyan etmiştir. Davacı vekili 18/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, ziynet eşyası alacaklarını 47.495,00 TL'ye yükseltmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenmiş bir çeyiz senedi bulunmamaktadır. Dava, evlilikleri sırasında davacıya takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsiline ilişkin olup, Aile Mahkemesince karar verilmiştir. İş bölümüne ilişkin Başkanlar Kurulu kararının 3.Hukuk Dairesine ilişkin görev düzenlemesinin 12.maddesine göre bu tür davalara bakma görevi 3. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine, aynı konuda 3. Hukuk Dairesi’nce de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacı ile davalılardan ... evlenirken çeyiz senedi düzenlendiğini, tarafların ayrılması halinde senette belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının her iki davalı tarafından teslim alındıkları şekliyle davacıya aynen teslim edileceği kararlaştırıldığı halde söz konusu eşyaların boşandıktan sonra davalılarda kaldığını ve davacıya iade edilmediğini ileri sürerek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen veya bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar,eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,yine davalılardan ... ve ... davalılardan ... baba ve annesi olup davaya konu ziynet ve çeyiz eşyaları ile paraların bu kişilere teslim edilmediği gibi taraflar arasında bu konuda düzenlenen bir çeyiz senedinin de bulunmadığını,yine bu davalıların kendi müstakil evlerinde oturduklarını,bu nedenle davalılardan ... ve ...a yönünden husumetten ret gerektiğini,esas yönünden ise,davacının davaya konu ettiği çeyiz eşyalarını dava dilekçesinde açıklamadığını,davacının müşterek konuttan davalının izni ve bilgisi olmadan tüm ev eşyalarını ve ziynetlerini de alarak baba evine gittiğini,davalı ...'...
alındığını ancak 6 tanesinin alınmadığını, çeyiz senedinde yazılı olmayan fakat düğünde takılan 15 adet çeyrek altın ile 2 tam altının davacıda kaldığını, müvekkilinin baba evine gelirken 1 küpe, 1 kolye ve 1 yüzükle geldiğini ve müvekkilinin baba evine getirdiği bu altınların davaya dahil edilmediğini, diğer eşyaların yazılı olan ve yazılı olmayan bütün ziynet eşyalarının davacıda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla çeyiz eşya senedinde yazılı olan ev eşyaları ile altınların ve ayrıca düğünde takılan altınların aynen müvekkiline iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedeli olan 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline mehir olarak vadedilen 300 gram altının düğünde takıldığını, bunun haricinde düğünde davacıya 17 adet bilezik, 1 adet tuğra, 1 adet set takımı ve 60 adet çeyrek, yarım ve tam altın ile yüzükler ve 3.000,00 TL civarında para takıldığını, müvekkilinin müşterek haneden hastaneye kaldırılmak sureti ile olağanüstü şartlarda ayrıldığını, ziynet eşyalarını yanına alamadığı gibi baba evinden çeyiz olarak götürdüğü çeyiz eşyaları ve kişisel eşyaların da davalıda kaldığını, ayrıca evlenirken davacının babası tarafından davalıya çeyiz parası olarak verilen 40.000,00 TL'nin de iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, düğünde takılan paraların faiziyle birlikte davalıdan tahsili, baba evinden getirilen çeyiz eşyalarının dava tarihindeki bedelinin faiziyle birlikte tahsili ve davacının babasının çeyiz için verdiği 40.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesinde; Davalı-karşı davacı kadın tarafından talep edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedeli karar tarihindeki kesinlik sınırı 41,530 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle, davalı karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Ramazan'ın evlendikten sonra Ramazan'ın ailesi ile birlikte oturduklarını, evlenirken çeyiz eşya senedi düzenlendiğini, 2017 yılında İstanbul'daki evlerinden Aksaray'a geldiklerinde davalı Ramazan'ın evde olmadığı bir esnada davalının annesinin hakaretler ederek müvekkiline şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, bunun üzerine müvekkilinin yakınlarının müvekkili götürdüklerini, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafta kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, çeyiz eşyaları yönünden aynen iade mümkün olmaz ise bedellerinin yasal faizi ile birlikte tahsilini, altınların ise tahsil tarihindeki bedellerinin davalılardan tahsilini talep etmiş, dava değerini 10.000,00 TL olarak göstermiş, 30/04/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de altın alacağının değerinin dava dilekçesinde 4.450,00 TL olarak gösterildiğini, bilirkişi raporunda altınların...