İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının çeyiz eşyası talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; reddedilen ziynet eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayanmıştır. Davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, ziynet eşyası davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 27/06/2018 tarih, 2016/20158 Esas, 2018/7244 Karar)....
Somut olayda, mahkemece; ziynet alacağı hakkında karar verilmiş, ancak çeyiz eşyası, ev eşyası ve araç bedeli talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece; oluşturulan hükümde tüm taleplerin karşılanması gerekirken, HMK 297.maddesi hükmü gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bundan ayrı olarak; mahkemece, davacı vekiline "Dava dilekçesinde sair delillere dayanmakla yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda beyanda bulunmak, dayanıyorsa asilin karar celsesinde hazır bulundurulmak üzere" süre verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava, boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı ve çeyiz eşyası nedeniyle tazminat alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde belirttiği çeyiz eşyalarının davalı tarafta kalması nedeniyle 15.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Talebin TMK'nın 174/1. maddesinde belirtilen maddi tazminata ilişkin olmadığı, çeyiz eşyası bedeli olduğu kabul edilerek, delillerin buna göre değerlendirilmesi ve belirtilen hususlar dahilinde yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Davacının ziynet eşyası talebi nedeniyle de mahkemece yapılacak iş davacının ziynet eşyası talebi ile ilgili hüküm kurmak ve gerekçe oluşturmak olmalıdır. Mahkemece davacının ziynet eşyası talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olması hatalıdır....
Ne var ki, bu yön ilk incelemede gözden kaçırılarak ziynet eşyası alacağı yönünden de hükmün onanmasına karar verilmiş bulunduğundan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince davalı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin 30.09.2015 gün ve 2015/17383 esas, 2015/16878 karar sayılı onama ilamının ziynet eşyası alacağı yönünden kaldırılarak, hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Buna göre, öncelikle, ziynet eşyalarının varlığının, sonrasında da ziynet eşyalarının davalıya verildiği iddiasının ispatı davacı kadına, bu ziynet eşyalarının davalı kocaya iade edilmemek üzere verildiğinin, davacı kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususunun ispatı ise davalı kocaya aittir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tanık beyanları ve düğün görüntülerine göre ziynet eşyalarının varlığı sabit olup, öncelikle mahkemece ziynet eşyalarının davalı kocaya verilip verilmediğine yönelik yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, gerekçede de bu hususta bir değerlendirmede bulunulmamıştır....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın 5.000 TL üzerinden açıldığını, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma payı alacağı ve değer artış payı alacağı olarak 4.000 TL talep edildiğini, bu durum davacıya açıklattırıldıktan sonra davacının 3.500 TL katılma payı alacağı, 500 TL değer artış payı alacağı olduğunu bildirerek 1.000 TL ziynet eşyası bedeli olarak talepte bulunduğunu, değer artış payı alacağı olarak talep edilen 500 TL yönünden ise ıslah yapmadığını, mahkemece değer artış payı hususunda hüküm kurulmadığını, kabul edilen ziynetler yönünden ziynetlerin yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Mal Rejiminden Kaynaklanan davalar (katılma alacağı) ve ziynet eşyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı/ karşı davacı kadının ziynet eşyası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalı/ karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve ev eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yaşanan tartışma sonucu müvekkilinin apar topar evden ayrılmak zorunda kaldığını ve bu tarihten sonra davalı tarafından eve girmesinin engellendiğini, müvekkiline düğün hediyesi olarak takılan ziynet eşyaları ile evlilik öncesinde müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının ve taraflarca ortak alınan bir kısım ev eşyalarının davalıda kaldığını belirterek, cinsi ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyaları ile ev eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu eşyaların...
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, davacı-karşı davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin, ziynet eşyası alacağı yönünden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca kabulü ile Dairemizin 03.02.2015 tarih ve 2014/26172 esas, 2015/826 karar sayılı onama-bozma ilamının, ziynet eşyası alacağı yönünden onama bölümünün kaldırılarak, hükmün bu yönden de BOZULMASINA, diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, onama harcının ve karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.06.2015 (Çrş.)...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar bağımsız olarak açılan ziynet alacağı davalarında HMK md. 9'da düzenlenen genel yetki kuralları gereği yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de bunun kesin yetki kuralı olmayıp ziynet eşyası davasının boşanma ile birlikte açılması halinde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemelerin ziynet eşyası davasında da yetkili sayıldıklarını, eldeki ziynet alacağı davasının da boşanma davası ile birlikte açılmış olup daha sonra yerel mahkemenin boşanma hususunda karar vererek ziynete ilişkin taleplerini boşanma dosyasından tefrik edip ayrı bir esas kaydedildiğini, eldeki davanın boşanma davası ile birlikte açılmış bir dava olduğundan, boşanma davasında yetkili mahkemenin işbu ziynet alacağı dosyasında yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tefrik kararı vermesinin mahkemenin yetkisini kaldırmayacağını, boşanma davasında ise yetkili mahkemelerden birinin de eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,...