DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, davalı ... yönünden ziynet eşya alacağının reddi, vekalet ücreti yönünden, çeyiz eşya alacağı davası yönünden; davalı ... tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, çeyiz ve ziynet eşya alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle münhasıran zina nedeniyle boşanmaya karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında...
-TL davalının katkı sağlamış olduğu hususunda örtüştüğü, taşınmazın edinme tarihi bakımından edinilmiş mallara katılma rejimi bulunduğu dikkate alınacak olursa davalı tarafın davacının katkısının bulunmadığı itirazının muteber olmadığı, dosyaya sunulan ve geri ödemelerin kim tarafından yapılmış olduğu belirli olmayan kredi hesap tablosu dikkate alınarak davacının katkısının bulunmadığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, öte yandan davalı tarafın ziynet eşyası bedelini talep etme hakkını saklı tutmasıyla cevap dilekçesinde ziynet eşyası katkısı bulunduğu itirazının yok sayılamayacağı değerlendirilmiş, netice olarak taşınmazın rayiç değeri üzerinden kişisel eşya olan ziynet eşyası bedelinin mahsup edilmesiyle hesaplanan davacı katkı payının 46.875,00....
DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak ve Ziynet Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacının, mal rejiminin tasfiyesinden ziynetten kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece alacak talebinin kabulüne dair karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davacı ... ve davalı ... kararı temyiz ettikten sonra ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'ne verdikleri 09.12.2016 tarihli usulüne uygun imzalı kimlik tespiti yapılmış dilekçeleri ile temyizden feragat etmişler, dilekçeler Dairemize gönderilmiştir....
Taraflar 08.10.1994 tarihinde evlenmiş, 13.07.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.07.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202, 4722 sayılı Yasa'nın 10.m.)....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi yönünden bir hüküm kurulmadığını, tefrik kararı da verilmediğini, ziynet alacağının reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın ziynet alacağı ve mal rejimi yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma; karşı dava ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, asıl dava ve karşı dava artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadın dava dilekçesi ile 50.000 TL'lik ziynet alacağı ile 24.000 TL'lik eşya alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkece ziynet alacağının tamamı reddedilmiş ve eşya alacağının ise 700 TL'lik kısmı kabul edilmiştir. Ziynetlere yönelik talebi reddedilip eşya alacak talebi ise kısmen kabul edildiğine göre, ziynetlerin reddedilen 50.000 TL'lik ve eşya alacağının da reddedilen 23.300 TL'lik bölümü üzerinden davalı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...tarafların 23.04.1974 tarihinde evlendiği, 01.01.2001 tarihine kadar yasal mal rejimi olan mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarih olan 17.05.2017 tarihine kadar ise, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi oldukları, davaya konu Burdur ili, Merkez ilçesi, Karasenir mahallesi 283 ada, 7 parsel numara 4'de kayıtlı taşınmazın, 08.03.2000 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edildiği, anılan tarihte taraflar yasal mal rejiminin mal ayrılığı rejimi olduğu, bu yönü ile dava konusu taşınmazın kişisel mal olduğu, ancak bunun alımında davacı taraf açısından katkısının ispat edilmesi gerektiği, dosyada yer alan tanık anlatımları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın edinim tarihinde, davacı her ne kadar ziynet eşyalarını sattığını, çeşitli işlerde gündelik çalışarak katkıda bulunduğunu beyan etmiş ise de, dosyada yer alan tanık ve diğer deliller ile taşınmazın edinim tarihi ve öncesinde...
Başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmazın öncesine ait kooperatif üyeliği ....01.1995 tarihinde davalı tarafından devralınmış, ........1998 tarihinde ferdileştirme yoluyla davalı ... Tezcan adına tescil edilmiştir Dava; 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza ilişkin katkı payı alacağı isteğine yöneliktir. Mahkemece taşınmazın alınmasına tarafların .../... oranında katkısı bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve hesaplama yöntemi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu 15 ada 12 parsel 10 nolu bağımsız bölüm 15.02.2002 tarihinde ferdileşme yoluyla davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Taşınmaz 1995 yılında s.S. ... Konut Yapı Kooperatifine üyelik yoluyla edinilmiştir. Davalı taşınmazı 22.07.2007 tarihinde 3. kişiye satmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....