Davacı - davalının ziynet eşyalarının iadesi davasına yönelik istinaf başvurusu yönünden; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
Aile Mahkemesi’nin 2020/63 E., 2021/471 K., sayılı dosyasından verilen hüküm ile boşanmalarına karar verildiğini, kararın kesinleşmediğini, ilk derece mahkemesinde talep ettikleri ziynet eşyaları hakkında aynen iadesi için fazlaya ilişkin hakkın saklı kalmak kaydıyla 1000 TL olarak ziynet alacağına karar verildiğini, mahkemenin talebe bağlı kalarak davayı kabul ettiğini, kuyumcu bilirkişi raporunda hesaplanan diğer alacaklar içinde taleplerinin olduğunu, 17.50 gram ağırlığında 16 adet adana burması bilezik 22 ayar bilezik 68.040,00 TL,1 adet set ve set işçiliği 40.00 gram 14 ayar olarak=8.000,00 TL, 43 adet çeyrek altın 1.75 gram ağırlığında = 17.802.00 TL oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 92.842,00- TL’nin davalıdan alınarak müvekkil davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Davalı vekili 21/01/2022 tarihli cevap dilekçesinde, tarafların Kayseri 8....
ziynet taleplerinin kabulü ile 5 bin TL takı parasının iadesi ile, 6 adet burma bilezik, 3 adet düz bilezik, I set, 1 saat, 6 yüzük ve 20 adet çeyrek altının aynen veya olmadığı taktirde 23.002 TL'nin ıslah tarihinden itibaren faiziyle iadesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Eşyası İadesi ... ile ... aralarındaki Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Eşyası İadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen 08.04.2014 gün ve 380/284 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı ... vekili, boşanma davası ile birlikte açılıp tefrik edilen davada, dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak, ayrıca 03.10.2012 tarihli dilekçede sayılan ziynet eşyaları nedeniyle alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesi, bu mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi hususu tartışılmadan doğrudan ziynetlerin bedeline hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, ziynetlerin cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde; eşi ile ayrı yaşadığını, ev eşyalarını davalının alıp götürdüğünü, altı burma bileziğini bozdurduğunu, çeyiz senedinde ziynet ve ev eşyalarının yazılı olduğunu, eşi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, ziynet ve ev eşyalarının iadesine karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesinde ziynet ve ev eşyalarının iadesi mümkün değil ise bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, tarafların dava tarihi olan 12/03/2013 tarihinden sonra 26/02/2015 tarihli mahkeme kararı ile boşandıkları, davacı tarafından, kendisine ... sırasında takılan ziynet eşyasının iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyasının, ... törenlerinde ve müşteki çocuk için takıldığı anlaşılmakla, 4787 sayılı Kanunun 1-4 ve TMK'nın aile hukuku ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
TL olmak üzere toplamı 34.570,00 TL ziynet eşya bedeli ile 3.200,00 TL nakit bedelin de eklenmesi sonucu toplam 37.770,00 TL değerindeki ziynet eşyaları ve nakit paranın davalıdan aynen alınarak davacıya iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde toplam 37.770,00 TL ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....
Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....