da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.” şeklindeki hüküm ile belirsiz alacak davası düzenlenmiştir....
adına ziynet eşyalarını vermek zorunda kaldığını, ziynet eşyalarının 1 adet 22 ayar 35 gr set takımı, 8 adet 22 ayar 133 gr bilezik, 1 adet 14 ayar 15 gr zincir ve çerçeveli reşat lira, 1 adet 14 ayar 5 gr künye, 4 adet çeyrek altın, 11 adet çeyrek altın ve listesini sunmuş olduğu ev eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam değeri olan 71.515,77....
Hal böyle olunca mahkemece, davacının ziynet alacağına yönelik davasını ispatladığı kabul edilerek ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı kadının, araç alımına ziynet eşyaları ile yaptığı katkı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gereğince değer artış payı talebinde bulunmadığı, araç yönünden sadece katılım alacağı talep ettiği, ziynet eşyası alacağı talebini ise kişisel mal alacağı kapsamında talep ettiği (ayrı alacak kalemleri olduğundan davacı kadının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemeyeceği) hususları da gözönüne alınarak davacı kadının , ziynet alacağı isteğinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Mahkemece, davanın dayanağının taraflar arasında boşanma davasına esas olmak üzere hazırlanan ancak daha sonra anlaşmalı boşanmanın sağlanamaması nedeniyle işleme konulmayan protokole ilişkin olduğunu, bu protokolün taraflar ve tanıklar huzurunda müştereken imzalandığını, davacının davalıya verdiği ziynet altınlarını ve 10.000,00 TL'lik borcu boşanma durumunda istemeyeceği düzenlendiğini, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağını ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağını, davacı kocanın ziynet eşyasına ilişkin taleplerinin dayanaksız olduğunu, ziynet eşyasına konu 6 adet bilezik ve 10 çeyrek altına ilişkin talebin reddedildiğini, taraflar arasında yapılan protokolden davacının davalıya 10.000,00 TL borç verdiğinin anlaşıldığını, protokolün boşanmaya esas alınmasa da yazılı belge niteliğinde olduğunu, davalının borcu ödediğini ya da borç miktarının o kadar olmadığını başkaca yazılı delille ispatlayamadığı...
Davada, davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen, olmadığında bedeli talep edilmektedir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların bir kısmının evliliğin devamı sırasında davalı koca tarafından alınarak bozdurulduğu davalının kabulündedir. ./.. Ancak, kural olarak ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların, iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçları için harcandığı davalı tarafça kanıtlandığı takdirde koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Davada, davalı davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığını ispatlayamadığından bu ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde ziynet ve araç nedeni ile alacak talebinde bulunulmuş mahkemece ziynet alacağı ve katılma alacağının kabulüne karar verilmişse de, katılma alacağı yönünden yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; davacı tanıklarının düğünde takılan takıların bozdurulup, elde edilen bedelin bir kısmının dava konusu araç alınırken kullanıldığını belirttikleri anlaşılmakla, aracın edinme tarihindeki değeri, kullanılan kredi ve peşinat dikkate alındığında ziynetlerin aracın alınmasında kullanıldığı sabitttir. O halde, mahkemece mükerrer ödemeye neden olmamak için, hükmedilen ziynet alacağı da dikkate alınarak, aracın alınmasında kullanılan peşinatın ne kadarının ziynetlerden karşılandığının, yani ziynetlerin araç alımındaki oranı bulunarak, artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerekir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesine ilişkindir....
Bu bakımdan davacının rücu sebebine dayalıtakıların iadesi ve başlık parasına dayalı alacak talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır." gerekçesiyle bozulmuştur....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedindeki ziynet eşyalarının düğünde davacıya takıldığını, davacının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, mehir senedindeki eşyaların mevcut olup, talep edilmesi halinde teslimi kabul ettiklerini, eşyalar yönünden dava açılmasına sebebiyet verilmediği için yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
ile de ziynet eşyaları yönünden davasını 28.967,43 TL olarak ıslah etmiştir....