WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın değeri itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesine yönelik olarak açılan davada, davacı vekili müvekkilinin çıkan kavga sonucu evden ayrıldığını, müşterek konuttaki ziynet ve eşyaları alma fırsatı bulamadığını, tamamının davalıda kaldığını belirterek aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin olay günü müşterek çocuklarını da yanına alarak ayakkabı bile giymeden terlikle evden ayrıldığını, tüm çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalının babasına ait arsada yapılan ev inşaatı için harcandığını iddia ederek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin tüm birikimlerinin evde altın olarak biriktirdiğini, davacının iddia ettiği altınlardan çok daha fazlasının davacı tarafından evde saklandığını, davalı evde yokken altınların bir kısmını annesinin evine götürdüğünü, bir kısmını da kendi babası ev satın alırken ona verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Davacı iadesi istenen ziynet eşyalarının varlığını ispat etmiş ise de, söz konusu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından rızası dışında elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiş, dilekçeler teatisi aşamasında açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet alacağı talebinin reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece, davacı kadının evden ayrılırken şiddet görmediği, eşyaları eşinin çağırdığı araçla taşıdığı, kişisel eşyalarını ve ev eşyalarının kendine ait olanlarını aldığının çekişmesiz olduğunu, iddiasına göre tüm ziynet eşyalarının eşinin abisinin ihtiyaçları için satıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....

        Davalı vekili ise düğünde takılan takıların davacının ailesi tarafından alındığını, davacının ailesinin küçük altınları bozdurup balayına gitmelerini sağladığını, diğer ziynet eşyalarının davacıda kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Dava dilekçesinde istenilen ziynet eşyalarının bir kısmının bozdurularak tarafların balayına gitmiş oldukları davalı tarafından kabul edildiği gibi, dinlenen davalı tanıkları da düğünde takılan küçük altınlar ile bileziklerin taraflarca bozdurularak parası ile balayına gidilmiş olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı ziynet eşyalarının davacının rızası ile geri alınmamak üzere bozdurulduğunu da kanıtlayamamıştır. Davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak harcanmış olduğu davalı yanca kabul edildiğine göre davacıya iadesi gerekir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2014 NUMARASI : 2012/586-2014/155 Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının evliliğin ilk günlerinde davalı tarafından muhafaza amaçlı müvekkilinden aldığını, fiili birliktelik sona ermesine rağmen, ziynet eşyalarının iade edilmediğini ileri sürerek; toplamda 100.000,00 TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde yasal faiziyle birlikte değerinin ödenmesini talep ve dava etmiştir....

            Küçükçekmecede bulunan 3 katlı Robin Sanat Robin Kafenin davalı adına işletildiğinin tespiti, ziynet eşyalarının tespiti” denilmek suretiyle ziynet eşyalarının iadesine ve malların bölüştürülmesine karar verilmesini istemiştir. Bundan ayrı, davacı vekili 06.11.2009 havale tarihli dilekçesinde ise; davalıya ait olduğunu bildirdiği ve evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malların bölüştürülmesini ve ayrıca vekil edenine ait ziynet eşyalarıyla, 10.000 TL değerindeki çeyiz eşyalarının iade edilmesini istemiştir. Davacı vekili, son yargılama oturumunda da; “Bilirkişilerin raporlarında sayılan malların bölüştürülmesine, ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ederiz, talebimiz tespit edilen eşyaların bugünkü değerleri itibariyle tarafımıza iadesine, olmadığı takdirde faiz yürütülmesine karar verilmesini” istemiştir....

              Dava, ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 1- HMK. 297. maddesi gereğince; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüde yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir. Davacının dava dilekçesinde, öncelikle ziynet eşyalarının aynen iadesini talep etmiş olması karşısıda, hükümde davacıya öncelikle aynen iadesine karar verilen eşyaların tür ve nitelikleri ile birlikte tüm eşyaların bedellerinin de ayrı ayrı yazılması gerekir. Somut olayda; mahkemece hakkında hüküm kurulan bilezikler yönünden adet belirtilmeksizin toplam gram gösterilmiştir....

                Dava, ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı tarafça "ziynet eşyalarının kendisinden alındığı ve iade edilmediği" iddia edilerek aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeline hükmedilmesinin talep edildiği, davalı tarafça ise "talep edilen ziynet eşyası miktarının gerçeği yansıtmadığının ve ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde ortak giderlere harcandığının" iddia edildiği, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu dava konusu ziynet eşyalarının değerlerinin tespit edildiği ve taraf tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır. Davacının istinaf dilekçesinin adli yardım talepli olduğu görülmektedir....

                Mahkemece; davacı taraf her ne kadar ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan etmiş ise de davacının evden gizlice ayrılmış oluşu, ziynet eşyalarının taşınabilen, saklanabilen türden eşyalardan oluşu dikkate alınarak davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, geri almak üzere bozdurduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, çeyiz eşyalarının davalı tarafından dava sırasında davacıya teslim edildiği anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

                  UYAP Entegrasyonu