WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tanıklarının ziynet eşyalarına yönelik beyanları davacı kadından aktarım olup hükme esas alınamaz. Davacı kadın ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alındığını başka bir delille de ispatlayamamıştır. O halde, davacı kadının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Toplanan delillerden; talebe konu ziynet eşyalarının tarafların ayrılığı sonucu yediemin sıfatıyla ortak bir tanıdığa bırakıldığı, daha sonra davalının uhdesine geçtiği anlaşılmış ise de davacı kadının ziynetleri rıza ile geri almamak kaydıyla davalıya verdiği hususunun davalı tarafından ispatlanmadığı, kural olarak düğün sırasında davacı kadına takılan ve kadına özgü nitelikte olan ziynet eşyalarının aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılayacağı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağı, bu durumda tanık beyanları, fotoğraf ve bilirkişi raporu doğrultusunda kadına takıldığı anlaşılan ziynetlerin kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, davalı erkeğin istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

    Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Tanıkların iddia edilen vakıayla ilgili somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkekte kaldığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019(Pzt.)...

      İlk derece mahkemesince davalının ziynet eşyalarının, ev eşyalarının, kıyafet ve çeyiz eşyalarının kısmen kabulü ve canlı hayvan talebinin kabulü ile davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        Buna göre davacı, tanık anlatımları ile bir kısım ziynet eşyalarının varlığını ispat etmiş ise de, bu ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispat edememiştir....

        Davacı ise ziynet eşyalarının evden ayrılırken davalıda kaldığı iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır. Dinlenen tanıklardan ..... davalının davacıyı evden kovması nedeniyle davacıyı müşterek konuttan almaya giden amcası ve yengesidir, bu tanıklar davacının evden ayrılırken birkaç kılık kıyafet dışında başka eşya almadığını, ziynet eşyasının da üzerinde bulunmadığını açıkça beyan etmişlerdir. Davacının dinlettiği tanıkların beyanları somut ve görgüye dayalıdır. Davacıdan aktarılmış değildir. Bu nedenle, davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını yanında getirmediğini tanık beyanları ile ispatladığını kabul etmek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece; ziynet eşyaların kolaylıkla saklanabilen, götürülebilen eşyalardan olduğu, hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu gibi eşyaların kadının üzerinde olması gerektiği, davacı tanıklarının dava konusu ziynet eşyalarının davalı tarafından davacının elinden zorla alındığı, götürülmesine engel olunduğu yada davalıda kaldığı hususlarında görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispatlayamadığı, çeyiz eşyaları yönünden ise davanın kabul edildiği gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir(TMK. md 220,226)....

            Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadının ziynet eşyalarının iade edilmek üzere erkek tarafından işi için geçici olarak alındığını, ancak iade edilmediğini belirterek aynen veya bedeline hükmedilmesini talep etmiş, davalı erkek ise davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, "ziynet eşyası alacağına konu altınların davacı kadının rızası dahilinde erkeğe verildiği " şeklindeki gerekçe ile davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....

              Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise; dava konusu ev eşyalarının tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine dair hüküm kurulmuştur. Davacının talebi ve hakimin hukuki nitelendirmesinden, ziynet eşyası dışındaki eşyalara ilişkin talebin katkı payı alacağına yönelik olduğu anlaşıldığından, her iki talebin temyiz incelemesi de göz önünde bulundurularak taleplerin tefrikine karar verilmesi, katkı payına yönelik talebin ayrı esasa kaydedilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                Aile Mahkemesinin 2013/317 D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirdiğini, ziynet eşyalarını geri istediğini ancak davalının vermediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kendisine ait ve düğünde takılan çeyrek ve yarım altınlar satılarak alınan 25 adet 22 ayar 13 gr altın bilezik, 2 adet künye bileklik halkalı ve kalpli (1 tanesi 10 gr, diğer 6 gr), 1 adet 40 gr gerdanlık set, 1 kolye gerdanlık, bir küpe ve künyeden oluşan, 3 adet 22 ayar bilezik(biri 9 gr, biri kibrit çöpü, biri 6 gr) olmak üzere toplam 146 gr ziynet eşyalarının ve tespit edilen eşyalarının aynen iadesini bunun mümkün olmaması halinde ise, altınların değeri olarak 12.702 TL'nin ve tespit edilen eşyaların değeri olarak 11.560 TL'nin boşanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu