Dava; ziynet, çeyiz eşyaları ile diğer kişisel eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki ikinci bent davalının ise üçüncü bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- HMK’nun 297.maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiği düzenlenmiştir....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
Davacı vekili dava dilekçesinde; düğün töreni sırasında davacıya ziynet eşyası olarak takılan takıların evliliğin devamı sırasında müvekkilinin evde olmadığı bir zamanda saklanıldıkları yerden davalı tarafından alındığını, müvekkilinin bu durumu fark edince davalıya ziynetleri ne yaptığını sorduğunda davalının bozdurarak elde ettiği parayı kendi adına bankaya yatırdığını söylediğini, daha sonra davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmemeye başladığını, bunun üzerine müvekkilinin de zorunlu olarak müşterek haneyi terk ederek babasının yanına sığındığını, şahsi eşyalarını dahi yapılan tespit sırasında alabildiğini, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını, dava konusu ziynet eşyalarını iade etmediğini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin fiili ödeme günündeki değerlerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili ve mal rejimi tasfiyesi istemine ilişkindir....
kaydıyla müvekkiline ait olan 60 adet çeyrek altın, 4 adet tam altın ve 600 TL paradan oluşan ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şimdilik 2.000 TL bedeline dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile de düğünde takılan 600 TL paranın düşümü ile kalan 1.400 TL'nin 260 TL'si çeyiz eşyaları, kalan bedelin ise diğer ziynet eşyaları için istenildiğini belirterek 17.04.2019 tarihli dilekçesi ile de dava değerini toplam 21.192 TL olarak ıslah etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/612 esas, 2020/191 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, taraflar arasında yaşanan en son olayda davalının, davacıyı darp ettiği, davacının kolunda bulunan bilezikleri zorla elinden alıp, davacıyı evden kovduğu, davalının, davacıyı darp etmesi nedeniyle ceza davası açıldığı, tarafların düğünleri sırasında davacıya ziynet eşyası olarak 25 gramdan 8 adet bilezik, 1 adet altın set (kolye, bileklik, yüzük), 2 yüzük, 1 çift küpe, 1 saat takıldığı, davacının darp edilerek evden kovulması nedeniyle ziynet eşyalarının hiçbirini alamadığı, taraflar arasında evlenmeden önce çeyiz senedi düzenlendiği, çeyiz senedinde yer alan eşyalarında davacıya teslim edilmediği gerekçeleri ile davacının ziynet eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde çeyiz eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik...
(TMK m. 6) İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, her davanın açıldığı tarihteki hukuki duruma göre değerlendiri lebileceği, davacının ziynet alacağı yönünden aynen iade olmazsa bedel şeklinde terditli talepte bulunduğu, davacının sadece aynen iade talebinin olması halinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde İİK m. 24 gereğince işlem yapılacağı, bu nedenle bedel talebi yönünden ancak ziynet eşyalarının dava tarihindeki bedelinin ödenmesine karar verilebileceği, davacının dava dilekçesinde 10 adet 22 ayar bilezik dışında, 2 adet kelepçe bilezik talep ettiği, ziynet ile ilgili açıklama dilekçesinde ise bu talebini "1 adet 22 ayar kelepçe bilezik ve 1 adet 22 ayar bilezik" olarak açıkladığı, ilk derece...
Mahkemece; davalının ziynet eşyalarını geri verdiğini ispatlayamaması nedeniyle davanın kabulü ile; 7 tam bilezik 22 ayar, 1 adet yüzük, kolye küpe takımı, 1 adet tek taş yüzük, 1 adet alyans ve 1 saatin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedeli olan 13.782,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; ziynet eşyalarının iadesi ve bedelinin davalıdan tahsili hakkında karar verilirken, istenilen eşyaların her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir....
Somut olayda; davacı, boşanma ile birlikte ziynet eşyalarının müvekkilinin rızası dışında elinden alınıp davalı adına olan banka kasasında muhafaza edildiğini ileri sürmek suretiyle ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bu talebiyle birlikte de davalı adına olan banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince, davalının banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulması yönündeki talep hakkında olumlu olumsuz bir karar vermediği gibi talebe konu olmadığı halde “…taşınmaza yönelik” ihtiyati tedbir talebinin reddine hükmetmiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin 02.11.2022 tarihli ara kararı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine aykırı olduğundan, kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne. Batman 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2013 NUMARASI : 2012/629-2013/127 Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalının, beyin travması geçirecek şekilde müvekkilini dövdüğünü; daha sonra tarafların boşandıklarını; davacının çeyiz ve ziynet eşyalarının, halen davalıda bulunduğunu ileri sürerek; bir çift akıtma, frekbağı (5 birlikli), 2,5 metre kordon, 22 ayar fıstıklı set takımı, 6 çift burma bileziğin aynen iadesi; mümkün olmaması halinde, şimdilik 2.500 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline; yine, ev eşyalarının davacıya iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 2.500 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan...