Dava; öncelikle ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır....
Mahkemece; davanın kabulü ile 12.669,50 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
er gram ağırlığında ... adet yay bilezik, ... gram ağırlığında ... adet kolbastı bilezik ve 30 gram ağırlığında ... adet set (kolye ve künye)ten olaşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya takılan ziynet eşyalarının düğün gecesi güvenlik gerekçesiyle alındığı iddiasının doğru olmadığını, taraflar evlendikten sonra davacının ziynet eşyaları üzerindeyken birçok düğüne ve nişana katıldığını, davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarını üzerinde götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 25 adet bileziğin değeri olan 32.250 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dosya kapsamından; 17.02.2011 tarihli ilamla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ilamın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi'nce davaya bakmaya görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozmaya uyan mahkemece, 11.10.2012 tarihli ilamla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün davalılar tarafından temyizi üzerine dairemizin 03.10.2013 tarihli bozma ilamıyla, davacının ziynetlerin aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin talep edildiği buna rağmen mahkemece talep aşılarak ziynet eşyalarının fiili ödeme günündeki değerinin tahsiline karar verildiği, aynen iadesine karar verilen ziynet eşyalarından bir kısmının gram ve ayarı yazılmayarak HMK'nın 297.maddesine aykırı şekilde hüküm tesis edildiği, ziynet eşyalarının değerinin tespiti amacıyla kolluğa müzekkere yazılarak kolluğun kuyumcu bilirkişilerden aldığı bilgi ile ziynet eşyalarının değerinin tespit edildiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına...
Dava; ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....
mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacı kadının evden ayrılırken şiddet görmediği, eşyaları eşinin çağırdığı araçla taşıdığı, kişisel eşyalarını ve ev eşyalarının kendine ait olanlarını aldığının çekişmesiz olduğunu, iddiasına göre tüm ziynet eşyalarının eşinin abisinin ihtiyaçları için satıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....
Mahkemece; davanın kabulü ile 25 adet 22 ayar 10 gram-20 gram ağırlığında bilezik, 30 adet çeyrek altın, 7 adet tam altının (Cumhuriyet altını) aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde altınların dava tarihi itibari ile belirlenen değerinin taleple bağlı kalınmak suretiyle 27.069,00 TL'nin, 10.000,00 TL'si için dava tarihinden (13/04/2011), kalan 17.069,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 10.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297.maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir....
Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 1-Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....
(Ortalama 15. gram.)16x15 = 240 gr.x 101,00.TL = 24.240,00.TL, 10 Adet 1 / 2 yarım altın x 340,00.TL = 3.400,00.TL, 1 Adet 2 1 / 2 Ziynet altın x 1.700,00.TL = 1.700,00.TL, 1 Adet altın Set ( ortalama 25 gram ) 25 gr. x 82,00TL = 2.050,00.TL,toplam 56.890,00 TL, yukarıda yazılı ziynet eşyalarının davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde, dava tarihindeki bedelleri toplamı olan 56.890.Tl.den davacının tefrik dilekçesinde talep ettiği miktara göre 50.000.Tl. ziynet eşyası alacağının (taleple bağlı kalınarak) tefrik tarihi olan 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına...