alacağı davasında, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T'ye göre 8.787,79 TL nispi vekalet ücretinin, davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, e)-Davacı-karşı davalının ziynet alacağı davası nedeniyle ilk derece mahkemesinde yaptığı 917,47 TL nispi karar harcı, 250,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.167,47 TL yargılama giderinin, ziynet alacağı davasının kabul-ret oranına göre, kabul edilen kısım üzerinden 209,32 TL'sinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE, artan kısmın davacı-karşı davalı üzerinde BIRAKILMASINA, f)-Davalı-karşı davacının ziynet alacağı davası nedeniyle yaptığı yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, g)-Taraflarca yatan fazla avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avans tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra yatırana elektronik ortamda iadesine, hesap...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "karşı boşanma ve ziynet alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (...) tarafından, tazminatlar ve tedbir nafakasının miktarı ile ziynet alacağının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle davalı-davacı kadının ziynet eşyası davasının kabulüne karar verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1- 2 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuk Aylin'in velayetinin babaya, çocuk lehine 200 TL tedbir/iştirak nafakasına, Arda'nın velayetinin anneye verilmesine, çocuk lehine 250/200 TL tedbir iştirak nafakası ile davacının tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, karşı davanın TMK 166/1 maddesi gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine 15.000 TL manevi, 17.000 TL maddi tazminatın davacı erkekten alınarak, davalı kadına ödenmesine, davalı kadın lehine 200/500 TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....
olmadığını, HMK.nun 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için öngörülen yasal şartların da somut olay nezdinde oluşmadığını, ayrıca, müvekkil adına kayıtlı ve ihtiyati tedbir kararı verilen 34 XX 341 plakalı aracın satış bedelinin, müvekkilinin annesi Hikmet Çıkrıkçıoğlu'nun ödediğini, 34 XX 341 plakalı aracın satış bedeli müvekkilinin annesiyle olan ortak hesabından ve anne tarafından ödenmiş olmasına rağmen müvekkilinin ailenin tek çocuğu olduğu için aracın 18.12.2020 tarihinde müvekkil adına tescil edildiğini, zira ruhsat tarihi ve müvekkilinin annesinin ödeme yaptığı tarihe bakıldığında araç için ödemenin anne tarafından yapıldığının aşikar olduğunu, annesinin rahatsızlığı ve ameliyat masrafı nedeniyle aracın satılmak zorunda kalınacağını, araç üzerindeki ihtiyati tedbir kararı, müvekkilinin annesinin hayatını ciddi oranda tehlikeye attığını ve ihtiyati tedbirin bu nedenle de kaldırılması gerektiğini, tedbir kararının ölçüsüz olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını...
isteminden feragat ettiği anlaşıldığından boşanma davası yönünden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10- Davacı tarafın vekalet ücreti isteminden feragat ettiği anlaşıldığından ziynet alacağı davası yönünden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 12- Ziynet eşyası alacağı davası yönünden hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile fazla alındığı anlaşılan 1096,60 TL nispi karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine, 13- Davalı taraf vekalet ücreti isteminden feragat ettiği anlaşıldığından ziynet alacağı davası yönünden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, c-Peşin alınan istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye kalan 18,50 TL istinaf harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, d-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, e-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde davalıya iadesine, f-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kararın niteliği...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma ve fer'îleri ile ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir....
Bu durumda HMK.nun 341.maddesi ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurma Bölge Adliye Mahkemelerine görev olarak verildiğine göre, HMK.nun 391/3.maddesi gereği ihtiyati tedbir isteğinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna gidilebileceği ve bu isteğin Yargıtay tarafından inceleneceği hususunda duraksamamak gerekir. Somut olayda, davacı vekilinin, açmış olduğu katılma alacağı davası sonunda elde edebileceği alacağını güvence altına almak amacı ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu görülmektedir....
Davacının ziynet alacağı davasınından feragat etmediği, ziynet alacağı davasının kısmı dava olarak açıldığı, HMK'nın 341/3 maddesine göre, ilk derece mahkemesi kararının kesin olmadığı ve istinaf kanun yolunun açık olduğu değerlendirilerek tarafların ziynet alacağı davasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmiştir. Ziynet alacağı davasına ilişkin olarak ilk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanma sında ve gerekçede hata edilmediği, davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, tarafların ziynet alacağı davasına yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Yukarıda özetlenen yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı tarafın dava ile elde edebileceği alacağı güvence altına alma amacı ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, Mahkemece davalı adına kayıtlı tüm taşınmazlar, üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, davalı tarafından ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasının talep edildiği görülmektedir....