WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP : Davalılar vekili, iddianın doğru olmadığını, taşınmazın 2009 yılında davalılardan Ahmet Yalçın tarafından tüm bedelleri ödenmek suretiyle yaptırıldığını, davacının dava konusu taşınmazda herhangi bir katkı payı alacağı - katılma alacağı - denkleştirme alacağı - eklenecek değeri ve sair mal rejiminden kaynaklı bir alacağı bulunmadığını savunarak ihtiyati tedbir talebinin ve davanını reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI : Mahkemece; 15/04/2021 tarihli ara kararı ile, 24.07.2020 tarihli ara karar ile dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, verilen ara kararın kararın taraf/vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, davalılar vekili tarafından 24.07.2020 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiği, 15.04.2021 tarihli celse sırasında davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. ....

Davalı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara, velayeti davalı erkeğe verilen müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğine, kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dairemizin 2020/1860 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, ziynet alacağına ilişkin talebin, boşanma davasından tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, ziynet alacağına yönelik davanın ayrılarak Dairemizin işbu esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. Dava; ziynet alacağı talebine ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Davacı kadın, gösterdiği delillerle dava konusu ziynetlerin davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini ispatlamıştır. Buna mukabil davalı erkek, davacı kadının düğünde takılan ziynet eşyalarını almadığını savunmuştur....

miktarları, ziynet ve para alacağının ret kararı ile vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiş, Dairemizin 12.02.2018 tarih, 2016/11203 esas ve 2018/1790 sayılı karrı ile kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarlarının az olduğu ile ziynet ve para alacağı yönünden bozma kararı verilmştir....

    Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. 7251 sayılı yasayla değişik HMK.nun 341 inci maddesinin 1 inci fıkrası da HMK’nun 391 ve 394 üncü maddelerine paralel bir düzenleme getirmiş ve “ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" karşı başvurulabileceğini düzenlemiştir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

    Davanın çeyiz ve ziynet eşyası alacağı isteğine ilişkin olduğu, davanın hukuki dayanağının TMK'nın 226/1 maddesi olduğu, tarafların bir diğerinde bulunan kişisel malını her zaman isteyebileceği, tarafların fiilen ayrılması sebebi ile davacının eşya alacağı talebinin muaccel olduğu rehin ile de temin edilmediği görülmekle; davalılar aleyhine ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu gözetilerek davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bu itibarla dava değeri olan 7.000.00 TL üzerinden İcra İflas Kanunu 259/1 maddesi gereğince %15'i oranında teminat yatırıldığı takdirde dava değeri olan 7.000,00 TL için davalıların borca yeter miktardaki taşınır ve taşınmaz taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davacı kadın vekili, ziynet alacağı davasının kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ziynet alacağı davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı erkek vekili, boşanma davasının reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

      Somut olaya gelince; davacı vekili evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz ve bankada bulunan para nedeniyle katkı payı ve katılma alacağı talebinde bulunmuş olup mahkemece davacının talebi üzerine tensip kararı ile birlikte tedbir konulmuş, ihtiyati tedbire yönelik davalı vekilinin itirazı üzerine 25.09.2012 tarihli ara kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Kural olarak, ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak alabileceği katkı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı ve faiz gibi fer'ilerinin toplam miktarı gözetilerek verilir. Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düştüğü söylenemez....

        Maddesine göre de; "ilk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" karşı istinaf yasa yoluna başvurulabilir. Somut olayda, Antalya 13....

        DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, birlikte yaşamaktan kaçındığını, bağımsız konut temin etmediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, borçlandığını, aleyhine icra takibi başlatıldığını, maddî anlamda güven sarsıcı davranışta bulunduğunu ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ve 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 50.0000, TL maddî tazminat, 75.000,00 manevî tazminat, kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin davalı erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı talebini 62.734,00...

          Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, ziynet alacağı davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu