Somut olayda mahkemece davacı-karşı davalı kadının 18.714,00 TL değerindeki ziynet alacağının kabulüne ve 9.286,00 TL ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, tarafların ziynet alacağına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi, reddedilen ziynet alacağı davası ve reddedilen ziynet alacağı davasında erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı -karşı davacı kadın "Reddedilen ziynet alacağı davası ve reddedilen ziynet alacağı davasında erkek lehine hükmedilen vekalet ücretine" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na...
belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönlerinden temyiz edilmiş ve Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda onanmıştır....
Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Somut olayda; davacı boşanma davasından önce evi terk etmek zorunda kaldığını, dava konusu edilen ziynet eşyasını davalıdan alamadığını ileri sürmüş, ancak bunu yasal delillerle kanıtlayamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma", "karşı boşanma" ile "çeyiz ve ziynet alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı koca tarafından; çeyiz ve ziynet eşyası alacağı, tazminat taleplerinin reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat ve nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı kocanın ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.. 2-Davacı-karşı davalı kocanın ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyizinin incelenmesinde...
Davacı ise ziynet eşyalarının evden ayrılırken davalıda kaldığı iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır. Dinlenen tanıklardan ..... davalının davacıyı evden kovması nedeniyle davacıyı müşterek konuttan almaya giden amcası ve yengesidir, bu tanıklar davacının evden ayrılırken birkaç kılık kıyafet dışında başka eşya almadığını, ziynet eşyasının da üzerinde bulunmadığını açıkça beyan etmişlerdir. Davacının dinlettiği tanıkların beyanları somut ve görgüye dayalıdır. Davacıdan aktarılmış değildir. Bu nedenle, davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını yanında getirmediğini tanık beyanları ile ispatladığını kabul etmek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür....
Bu durumda mahkemece, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı erkek vekilinin; kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilmesi yoluna gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı T3 vekilinin; kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; Antalya 8....
davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ziynet eşyalarının davalıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedeline karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, reddedilen boşanma davası, reddedilen yoksulluk nafakası ve manevî tazminat talebi ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Mahkemece tarafların karşılıklı açtıkları boşanma davalarına ve kadının karşı ziynet alacağı davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, kadın tarafından ziynet alacağına yönelik istinaf talebi bulunmadığı halde ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz talebinde bulunulmuştur....