AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2018/340 ESAS - 2019/249 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların zina ve evlilik birliliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi 07/03/2016 tarihli ve 2015/13666 E.- 2016/4293 K.; 16/04/2014 tarihli ve 2013/25194 E.-2014/8463 K.). Yapılan yargılama ve toplanan delilllerden, davalı erkeğin eşine süreklilik oluşturan fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, TMK’nun 162. maddesinde düzenlenen koşullar gerçekleştiği, yine tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açmış oldukları boşanma davasında ise, erkeğin güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği, sadakate aykırı davrandığı, hakaret ettiği, böylelikle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin olduğu, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün görülmediği gerekçesiyle TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması sebebi ve TMK 162....
GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davacının, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davası hakkında toplanan deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar zina iddiasıyla dava açılmışsa da zina iddiasının ispatlanamadığı, bizzat tarafların çocuklarının annelerinin başka bir erkekle görüştüğünü ifade ettikleri, bunun da telefon kayıtları whatsapp yazışmalarıyla ispatlandığı, her ne kadar zina ispatlanamadıysa da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının başkası ile görüştüğü, duygusal ilişkiye girdiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının başkası ile görüşmesi sebebiyle evlilik birliği davalı kadının kusurlu hareketleriyle temelinden sarsıldığı gerekçesi ile zina sebebiyle açılan davanın reddine, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 5.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Mahkemece, kısa kararda erkeğin davasının münhasıran zina sebebi ile kabul edildiği belirtildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmı ile hükmün gerekçesinde ise, "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı” kabul olunarak boşanmalarına karar verilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşında, gerekçe ve gerekçeli kararın hüküm kısmı ile tefhim edilen kısa karar arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ve hüküm ile kısa karar arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine ve özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının TMK 161. maddesinde belirtilen dava sebebinin öğrenilmesinden başlayarak 6 ay içerisinde açılmadığı, kadının açıkça zina sebebine dayanmadığı gibi zinanın kanıtlanamadığından bahisle reddine; erkeğin kadının güven duygusunu sarsacak bir şekilde başka bir kadınla dost hayatı yaşamış olması gerekçesiyle TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....
, o kadından ayrıldığını, müvekkilinin de onu affettiğini, ancak her gün kavga ettiklerini, ancak davalı ve ailesinin o kadınla görüşmeye devam ettiklerini, bu durumu müvekkilden sakladıklarını, yine kadının ikinci çocuğa hamile kaldığını, davalının zina eylemini devam ettirdiğini, müvekkilinin bu durumu öğrendiğinde boşanmaya karar verildiğini, davalının müvekkilini tehdit ettiğini, bunun üzerine annesinin yanında yaşamaya başladığını, davalının sürekli aranan ve göz altına alınan biri olduğunu belirterek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkil lehine 750TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 40.000TL maddi ve 40.000TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı- davalı kadın tarafından asıl davada; öncelikle özel boşanma sebeplerinden zina sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuş, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma isteminde bulunulmuştur. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşulu, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı - davacı erkeğin evlilik birlikteliği devam ederken bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği dosya içerisinde mevcut bulunan delillerle davacı- davalı kadın tarafça kanıtlanamamıştır. Mahkemece, dosya içerisinde çözümü yaptırılan cd dökümündeki ses kaydının hukuka aykırı delil kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2020/129 Esas, 2020/327 Karar sayılı kararı ile erkeğin açmış olduğu zina hukuksal sebebine dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemiş olması nedeniyle eşlerin 05.01.2018 tarihinde zina sebebiyle boşanmalarının kesinleştiği, zinanın mutlak boşanma sebebi olması karşısında artık genel boşanma sebebi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılamayacağı, evlilik boşanma ile sona erdiğinden erkeğin ve kadının açmış oldukları TMK’nın 166 ncı maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davaları hakkında bir karar verilemeyeceği, kadının zina kusurunun kesinleştiği, zinadan önce erkek eş tarafından gerçekleştirilen kusurlu davranışların evlilik birliğinin devam etmesi nedeni ile kadın tarafından affedilmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla kadının zinası karşısında erkeğin eşine şiddet uygulaması ve evin aboneliklerini iptal ettirmesi, ayrıca manevi anlamda bağımsız konut temin etmemesi nedenleri...