Davalı-karşı davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166. maddesinden açılmış bir boşanma davası olmadığından; zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddi gerekir. Ne var ki, davalı-karşı davacı erkek, davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davasındaki boşanma hükmünü temyiz etmediğinden, boşanma hükmü kesinleşmiş olup, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının konusu kalmamıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin davası hakkında "konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına", vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından da haklılık durumuna göre bir karar verilmesi gerekir. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında bu yönde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Velayeti babaya verilen müşterek çocuk ... ile velayeti anneye verilen ... 'nın anne ve babaları ile kişisel ilişkilerinin küçüklerin birbirlerini göremeyecek şekilde düzenlenmesi kardeşlerin, kardeşlik duygularının gelişmesini engelleyici nitelikte olup, uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava münhasıran zina hukuku sebebine (TMK md 161) dayalı boşanma davası olup, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, (TMK md. 161 gereğince) davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamında değerlendirilip reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015 (Çrş)...
temyiz itirazları yersizdir. b) Davacı-karşı davalı erkek tarafından özel boşanma sebeplerinden zina sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası, zina sebebine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası ve iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açılan birleşen davanın yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davaları kabul edilmiş, davalı-karşı davacı kadının zina hukuki sebebine dayalı...
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 297. maddesi kapsamında gerekçesiz olduğunu, dosyada tanık dinlenmediği halde genel cümlelerle dinlenen tanık beyanlarıyla yazılmasının dosya içeriğiyle bağdaşmadığını, HMK'nın 374 ve 381.madde yasal koşullarının davacı lehine oluştuğunu, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, eksik inceleme ve araştırma sonucu yanlış değerlendirme yapılarak karar verildiğini, davalının zina olgusunun sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 15. İcra Dairesinin 2020/7507 sayılı icra dosyasına ilişkin icranın durdurulmasına, tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, zina olgusunun mevcut olmadığı kanaati oluşursa sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış nedeniyle boşanmalarına, davacı için 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Asıl dava TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılmış boşanma davası, karşı dava boşanma talebi olmaksızın maddî-manevî tazminat davası, birleşen davalar ise taraflarca zina nedeniyle açılan boşanma davaları niteliğindedir. Davalı-davacı tarafça, karşı dava ile ileri sürülen maddî-manevî tazminat taleplerinden, karşı davaya münhasır olarak feragat edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca, asıl dava ve birleşen davalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır....
Bu itibarla, davacının zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadının zina sebebiyle boşanma davasının reddi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “Davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
Bölge Adliye Mahkemesi’nin 27.03.2020 tarih ve 2018/1170 Esas, 2020/431 Karar sayılı kararı ile birbiriyle çelişmeyen birden fazla hukuki sebebe dayalı olarak boşanma davası ikame olunabileceği, boşanma davalarının aynı dava içinde birden fazla sebeple açılması mümkün olduğu, somut olayda davacı kadının zina ve hayata kast ve pek fena muamele hukuksal sebebi ve genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açmış olduğu, bu durumda Mahkemece davacı kadının ileri sürdüğü her boşanma sebebinin bulunup bulunmadığını belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği; dava dilekçesinde maddî ve manevî tazminata yasal faiz uygulanmasını talep ettiği ancak bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (...) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen zina nedeniyle boşanma...