Mahkemece çekişmeli 134 ada ... parselde tapu kaydının beyanlar hanesinde davalı ...'ın yanında yukarıda adı geçen kişilerin davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiş ve bu parsel yönünden taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Öte yandan; çekişme konusu parseller yönünden zilyetliğin tespiti bakımından yapılan araştırma da yetersizdir. Dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların ortak muristen geldiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların murisin sağlığında davalı tarafa zilyetliğinin devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, mahallinde yapılan keşifte davacı tanıkları çekişmeli taşınmazların muris tarafından sağlığında taşınmazları paylaştırmak suretiyle zilyetliğinin davalılara devredildiği ve taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığının beyan edildiği, davalı ...'...
Mahkemece, zilyetliğin korunması hususunun zilyetliğe yönelik tespiti de kapsadığı, bu nedenle HMK'nın 4/1-c hükmü gereğince görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; davacı ... vekili, dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazlar içerisinde davacının zilyetliğinde bulunan bölümler olduğu iddiasıyla dava açmış ve çekişmeli taşınmazlarda davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Açıklanan bu nitelemeye göre dava tapu kaydının beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi verilmesine ilişkin olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....
Kadastro Mahkemesinin 1987/287 Esas, 2000/ 97 Karar sayılı ve 25.05.2000 tarihli ilamı ile 280 sayılı parselin yüzölçümü 232265 metrekare olarak düzeltilerek tespit gibi Hazine adına tesciline ve zilyetlerinin ayrı ayrı beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, karar 08.02.2001 tarihinde kesinleşerek hükmen Hazine adına tescil edilmiştir. Taşınmaz daha sonra yüzölçümü düzeltilmesi yapılarak 101 ada 2 sayılı parsel altında ve 228977.46 metrekare yüzölçümü ile aynı şekilde Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... 101 ada 2 sayılı parselin 7370 metrekarelik bölümünde kendisinin zilyet bulunduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusunun zilyetliğin tespiti olup görev yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tesbiti ile tapunun beyanlar hanesine muhdesata ilişkin şerh yazılması davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 03.12.2007 tarihli dilekçesiyle, Hazine adına kayıtlı ... Beldesi 2270 sayılı parselin zilyetliğinde bulunduğunu ve üzerindeki narenciye ağaçlarının da kendisi tarafından dikilip yetiştirildiği halde taşınmaza zilyet olduğu ve muhdesatın da kendisine ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmediğini iddia ederek taşınmaza zilyet olduğunu ve üzerindeki ağaçların kendisin ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, ......
Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile108 ada, 10 parsel de kayıtlı taşınmaza ilişkin tutulan kadastro tutanağının 2 nolu beyanlar hanesinde yazılı olan "... oğlu ... kullanımındadır." ibaresinin iptal edilerek yerine "Bu taşınmaz ... kızı ... kullanımındadır." şeklinde tutanağın 2 nolu beyanlar hanesine yazılmasına, Davacı ... tarafından açılan davada; 108 ada, 10 parsel yönünden açılan davanın feragat nedeni ile REDDİNE, 108 ada, 7 parsel de kayıtlı taşınmaza ilişkin tutulan kadastro tutanağının 2 nolu beyanlar hanesinde yazılı olan "... oğlu ... kullanımındadır." ibaresinin iptal edilerek yerine "Bu taşınmaz ... oğlu ... ve ... oğlu ... kullanımındadır."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması K A R A R Dava konusu 4241 parsel sayılı taşınmazın dosya arasında yer alan tapu kaydının beyanlar hanesinde "bu parsel kullanıcısı ... 07.12.2009" biçiminde şerh bulunduğundan, anılan şerhin dayanağı bulunan belgelerin eksiksiz olarak Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesi, bundan ayrı, taraflarca belirtilen şerhin terkinine yönelik dava açılıp açılmadığının belirlenmek suretiyle, açılmış bir dava mevcutsa dava dosyasının Esas ve Karar numarasının tespit edilerek mahkemesinden istenilip eldeki dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ek 4. madde ve bu maddeye istinaden çıkarılan genelgeler çerçevesinde güncelleme işlemleriyle fiili kullanım şerhi sahipleri hakkında değişiklik yapılabilmesi için; Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda daha önce uygulama kadastrosu yapılmış ve beyanlar hanesinde lehine kullanıcı veya muhdesat şerhi verilmiş bulunan kişiler varsa ancak bu kişilerden taşınmazın kullanımını devraldığını ispatlayabilen ve güncelleme sırasında taşınmazı fiilen kullanan kişiler lehine tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerh güncellenerek değiştirilebilecektir. Daha önce yapılan kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde ya da edinme sebebi bölümünde fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi olduğu yazılı bulunmayan taşınmazların güncelleme çalışmaları sırasında fiili kullanıcılarının bulunduğunun anlaşılması halinde güncelleme işlemiyle bu kişiler lehine fiili kullanım şerhi verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti ve tapunun beyanlar hanesine muhdesata ilişkin şerh yazılması davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 11.01.2008 tarihli dilekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesinde açıtığı davada, Hazine adına kayıtlı olan ... Beldesi 2269 ve 2302 sayılı parsellerin zilyetliğinde bulunduğunu ve üzerindeki narenciye ağaçlarının da kendisi tarafından dikilip yetiştirildiği halde taşınmazlara zilyet olduğu ve muhdesatın da kendisine ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmediğini iddia ederek taşınmazlara zilyet olduğunu ve üzerindeki ağaçların kendisine ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne "......
Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Somut olayda; davacı tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki "Taşınmaz üzerinde mevcut olan ahır üzeri kargir üç katlı bina Durmuş evlatları ..., ... ve ...'lere aittir" şeklindeki kaydın, 1.katın 2 odası davacıya, 1 odası davalı ...'ye, 1 odası ...'ye, 2.katın 2 odası davacıya, 1 odası davalı ...'ye, 1 odası davalı ...'ye, 3. ve 4.katlar ile çatı tabir edilen yerin davacıya ait olduğu şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkeme davayı kadastro tespitinden sonra yapılan yapının beyanlar hanesinde gösterilmesi şeklinde değerlendirmiştir....
Bu durumda davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Hal böyle olunca, dosya içeriğine göre tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazda davalı ile birlikte davacının da fiili kullanımı olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisi isabetsiz olup, dahili davalı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....