"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemli zilyetliğin tespitinden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/07/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi KARAR Dava; 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uygulaması sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda 5831 sayılı Yasanın 8.maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4 madde uyarınca zilyetliğin tespitine ilişkindir. Bu durumda hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması .. K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 981 vd. maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Korunması, Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 21.03.2018 tarihli ve 2015/21754 Esas, 2018/9767 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, elatmanın önlenmesi, zilyetliğin tespiti ve korunması isteklerine ilişkin olup, Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Daire'nin 21.03.2018 tarihli ve 2015/21754 Esas, 2018/9767 karar sayılı ilamı ile onanmıştır....
H.Y.U.Y.nın 8/II-3. maddesine göre taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalar sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; taşınmazın taraflara ait olmayıp 3. kişi durumundaki Hazineye ait olduğu anlaşılmakla, zilyetliğin korunması kapsamında olan uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu açıklamalara göre, dava konusu yer 2/B alanı ve maliki Hazine olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 984. maddesinde açıklanan zilyetliğin korunması davası niteliğindedir. Bu tür davalarda dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.12.2012 tarih ve 2012/5485 E.-11887 K. sayılı kararı) Somut olayda da, dava konusu yerin mülkiyeti Maliye Hazinesine ait olup bu yer üzerinde davacı zilyetliğe dayanarak hukuki koruma istemekte, zilyetlik nedeniyle davalının müdahalesinin önlenmesini istemektedir. Zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Bu açıklamalara göre, dava konusu yer 2/B alanı ve maliki Hazine olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 984. maddesinde açıklanan zilyetliğin korunması davası niteliğindedir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre temyize konu dava TMK.nun 981 vd. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 Karar sayılı kararında aynen "…MK.896.( TMK.983) madde uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter. Bu halde hakim, yalnız davacının gerçek ise zilyetlik halini tespit ederek tecavüzün önlenmesine karar verir. Bu karar zilyetlik konusunda kesin hüküm meydana getirmez. Zilyede mülkiyet hakkı vermez ve diğer tarafa mülkiyet iddiasıyla yetkili mercilerde başkaca dava açmak hakkına dokunmaz..." denilmektedir. Davacı yan, Orman İdaresinin taraf olmadığı eldeki bu davada herhangi bir hakka değil, sadece mukaddem (önceki) zilyetliğe dayanmaktadır....
Bu tür uyuşmazlıklarda kazanmayı sağlayan zilyetliğin Hazineye karşı kanıtlanması gerekmektedir. Maddi olaylardan sayılan zilyetliğin tanık beyanlarıyla kanıtlanması gerekir. İncelenmekte olan olayda tanık dinlenilmeden yerel bilirkişi sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yerel bilirkişinin sözleri kazanmayı sağlayan zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği hakkında hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
korunması amacıyla bu davayı açtığı, Medeni Yasanın 984....
korunması amacıyla bu davayı açtığı, Medeni Yasanın 984....