WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesi'nce dava 2018/568 Esas sırasına kaydedilmiş, mahkemece yapılan yargılamada Eldeki dava zilyetliğin korunmasına yönelik bir dava olmayıp, tapuda kayıtlı bir taşınmazın tapu kaydı üzerine zilyetlik şerhi verilmesine yönelik bir tür malvarlığı hakkında dayalı zilyetliğin tespiti davasıdır. Bu tür davalarda Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2018/1846 esas-2018/3510 karar sayılı kararı yerleşik kararlarda belirtildiği üzere Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla, davanın HMK 114/c, 115/2 maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla talep halinde dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu yeri 1982 yılında başka kimseden satın ve devraldığını, zaman zaman su baskınlarının etkisinde kalması nedeniyle DSİ tarafından yapılan ıslah çalışmaları sonucu taşınmazın derenin etkisinden kurtulduğunu, vekil edeninin tasarrufta bulunduğunu belirterek zilyetliğin tespiti isteğinde bulunmuştur. Eda davası açması gerekirken açmış olduğu zilyetliğin tespiti davası dinlenemez. Davacının, tescil davası açması gerekirken zilyetliğin tespitini istemiş olması doğru görülmemiştir. Diğer yönden bu tür davaların Hazine ve diğer kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerekir. Hazineye dava yöneltilmeden sadece Köy Tüzel Kişiliğinin dava edilmek suretiyle tespit isteğinde bulunmuş olması da doğru değildir....

    Keşifte, yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, sınırında bulunan mera parselinin devamı niteliğinde olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte ve nasıl başladığı, zilyetliğin kimden kime ve hangi sebeple intikal ettiği, ne şekilde kullanılageldiği hususunda olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, çekişmeli taşınmazın keşif sırasında gözlenen nitelikleri tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tespit tutanağında yazılı edinme sebebiyle farklı sonuç doğurması halinde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmesi gereği düşünülmeli ve beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalıdır....

      Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilmeli, taşınmazlar başında fen ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman jeodezi ve fotogrametri...

        Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 01.04.2012 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı şirket kira sözleşmesine dayanarak kişisel hakka dayanarak davalı kuruluşlara karşı açtığı davada, zilyetliğin tespiti ve iadesini isteğine göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.)...

          Davanın mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenilmesi mi, yoksa zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak açılmış elatmanın önlenilmesi mi olduğunun açıkça tespiti, bundan sonra görev hususunun değerlendirilmesi ....” gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacı tarafın açıklamalarına göre uyuşmazlığın TMK. nun 983. maddesinde belirtilen zilyetliğin korunması hükümlerine dayalı elatmanın önlenilmesi isteği olduğunun tespiti üzerine yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup, kural olarak yargılamanın her aşamasında itiraz üzerine veya resen incelenebilir. Somut olayda, davanın zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak açıldığı bildirildiğine göre HUMK. nun 8/II-3. maddesi hükmü uyarınca görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının 870 parselde kayıtlı fen bilirkişisinin 26.05.2016 tarihli krokili raporunda 90.576.79 m2 olarak belirlenen alanda zilyet olduğunun tespiti ile ağaçlara yönelik talebinden vazgeçtiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nin 981 ve devamı maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması davasıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 2004/3 Esas, 2005/2 Karar sayılı ilamı ile tamamının orman vasfıyla tesciline karar verilmesiyle, hükmen (itirazlı yerlerin tescili yoluyla) Hazine adına 26.08.2008 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacının TMK’nin 683.maddesi çerçevesinde mülkiyet hakkından kaynaklanan aynî bir hakkı bulunmamaktadır. Taşınmaz Hazine adına kayıtlı olup, Hazineye karşı açılan bu davada davacının şahsi hakka dayalı zilyetliğine üstünlük tanınamaz....

              halinde tanık sıfatıyla tespit bilirkişilerinin dinlenilmesi, daha sonra fen bilirkişisine uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki düzenlettirilmesi, yerel ve tespit bilirkişileri ile taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hakka istinaden kullanıldığı, zilyetliğin nizasız ve fasılasız şekilde sürdürülüp sürdürülmediği hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesi, çelişkinin giderilememesi halinde ise hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığının karar yerinde açıklanması, ziraat bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazın niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve zilyetliğin sürdürülüş şekli hususlarında ayrıntılı ve fotoğraflı keşfi denetlemeye elverişli rapor...

                Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır.Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/8- 518 Esas, 2009/573 Karar sayılı İçtihadında “TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. Yukarıda yazılı kanun maddeleri uyarınca davacının kendisine ait olmayan iş makinalarına yönelik talebinin zilyetliğe mi dayandığı ya da kişisel hakka dayanarak mı elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu HMK.'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GÖLE KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2013 NUMARASI : 2006/445-2013/107 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Ç.Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 119 ada 8 ve 127 ada 31 parsel sayılı sırasıyla 144.894,44 metrekare ve 48.167,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Ş.. A.., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu