Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere el atmanın önlenmesi, kal talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; ...-Dava konusu taşınmaz zemininde davacı 1138/2080 oranında pay sahibi sahibidir. Bu durumda, davacının payı oranında müdahalenin önlenmesi talebinin kabulü ile hissesi oranında ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken el atılan bölümde davacı tam pay sahibi kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, ......
Karar sayılı ilâmı ile davalı gerçek kişi vekilinin tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün onanmasına, davalı gerçek kişi vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazları yönünden ise davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan ve davalının dava konusu taşınmaza haksız elatmasından söz edilemeyeceğinden elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmakla taşınmazın tapusunun iptali ile bu yerin orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline dair mahkemece verilen hüküm Yargıtay 20....
Hal böyleyken, Mahkemece, davalı tarafından yapılan zilyetliğe müdahalenin (saldırının) önlenmesine ve taşınmazın davacıya teslimine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, ayrıca davacının dava konusu taşınmazda toplam 500 m2'lik yerde zilyet olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Kadastro Mahkemesi ise, davanın su borularına yapılan müdahalenin önlenmesine ilişkin olup taşınmazın mülkiyetine veya kurulmuş bir sınırlı ayni hakka müdahalenin söz konusu olmadığı, haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, davacı tarafından döşenmiş olup davalı tarafından haksız müdahalede bulunulduğu ileri sürülen su isale hattına vaki müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Diğer bir deyişle suyun kullanım hakkına ilişkin olup su boru hattının kurulduğu taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından ve yenilik doğurucu bir karar almayı gerektirdiğinden uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ......
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile keşfen yapılan inceleme sonucu davalının keşif krokisinde A harfli 239,73 m2.lik davacı 766 parsel içersinde kalan nizalı kesmi davalının fiili kullanımı olmadığı nedeniyle bu kısma yönelik talebin reddine, ancak krokide B harfli 22,81 m2.lik kısım üzerinde davalının tecavüzlü binasının kal'i suretiyle müdahalenin önlenmesine karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalı vekili kararı ayrı ayrı temyiz etmişlerdir. Dava, Türk Medeni Kanununun 683.maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 25.4.2008 tarihinde keşfen yapılan inceleme sonucu inşaat mühendisi bilirkişinin keşif raporu ve ek raporu gereğince tecavüzlü binanın dava tarihi itibariyle 5.930,60 YTL olup, nizalı kısmın zemin değirinin metrekaresi 10,00 YTL olduğu, buna göre 2.618,00 YTL değerinde olduğu belirtilmiştir....
Taraflar arasındaki müdahalenin men'i, muarazanın önlenmesi, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ....vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 30.12.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında davacıya teslimi gereken 11 nolu daire 59,10 m² olması gerekirken, 57,00 m² imal edildiği, diğer yandan dairenin zamanında teslim edilmediğini ileri sürerek, davalının daireye müdahalesinin önlenmesi ve muarazanın giderilmesine, dairemin eksik m² imal edilmesi nedeniyle değer kaybının tespitine, zamanında teslimin yapılmaması nedeniyle de kira tazminatının tespitine karar verilmesini istemiş, ıslahla, daire değer kaybının ve kira tazminatının tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.2.2004 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil karşılık davada, temliken tescil, mümkün değilse irtifak hakkı tesisi bu da mümkün değilse binaların bedellerinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulü ile müdahalenin önlenmesi ile ev ve ahırın kal'ine, ecrimisil talebinin reddine, karşılık davanın reddine dair verilen 11.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve karşılık davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çapa bağlı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, karşı dava ise Türk Medeni Kanunun 724.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek malzeme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir....
Davacı tarafından açılmış bulunan iş bu davanın, el atmanın önlenmesi davası (müdahelenin men’i davası) olup, malik yani mülkiyet hakkına sahip olan kişilerce saldırının önlenmesi talep edilebileceğinden, davaya konu taşınmaz, tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla davacının, malik sıfatı bulunmadığından el atmanın önlenmesine yönelik talep yönünden davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, yönelik karar verilmiştir....
Davacı tarafından açılmış bulunan iş bu davanın, el atmanın önlenmesi davası (müdahelenin men’i davası) olup, malik yani mülkiyet hakkına sahip olan kişilerce saldırının önlenmesi talep edilebileceğinden, davaya konu taşınmaz, tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla davacının, malik sıfatı bulunmadığından el atmanın önlenmesine yönelik talep yönünden davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, yönelik karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Uyuşmazlık, zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....