WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar bozma ilamında uyuşmazlığın ortak sınıra yönelik olduğu belirtilmişse de, taşınmazların öncesinin tapusuz olduğu ihtilafsız olduğuna göre uyuşmazlığın ortak sınırın belirlenmesi yanında miras bırakan Cevdet'in ölümünden sonra hangi tarihte terekesinin taksim edildiği ve dava edilen taşınmazda taraflardan hangisinin hangi tarihten beri zilyet ettiği yönlerinde toplanmaktadır. Taksimle mi-rasçılık ilişkisi son bulup zilyet yararına zamanaşımı hükümleri işleyeceğine göre terekenin taksim tarihinin ve zilyetliğin kimde olduğunun ve süresinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir. Bilirkişi ve tanık sözleri bu hususlara cevap vermekten uzak olduğu gibi, mahkemece de bu yönler sorulup açıklığa kavuşturulmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/374 KARAR NO : 2021/705 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HARRAN SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2020/35 2021/6 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Zilyet Olunan Taşınmaza) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

    Zarar gören, zilyet ise oda haksız fiil nedeniyle uğradığı zararı haksız fiil sorumlularından isteme hakkına haizdir. Zira; zilyetlik hukuk tarafından korunan eylemli bir durumdur. Bir hakka dayanmasına gerek yoktur. Zilyet, zilyet olduğu şeyin malikine aynen teslim ile yükümlüdür. Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. (TMK 973) Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır. (TMK m. 985) Bir şeye malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyettir. Somut olayda; yanan evin üzerinde bulunduğu taşınmazda, davacının babasının 19/200 hissesi bulunmaktadır. Tapu kayıtlarında, taşınmaz kerpiç ev ve bahçe olarak görülmektedir. Kerpiç evde davacının babası oturmaktadır. Yanan ev ise tapuda kayıtlı değildir. Davacı dava konusu evde oturmaktadır ve evin zilyedidir....

      O halde, taraflardan taşınmazı ve öncesini iyi bilen yaşlı tanık göstermeleri istenmeli, daha sonra önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarla tüm tesbit bilirkişileri ve taraflarca gösterilecek tanıklar eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak, öncelikle 7.5.1985 tarihli senedin uygulaması yapılarak taşınmaza ait olup olmadığı kesin olarak saptanmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı yada kaçak ve yitik kişilerden kalan yerler arasında bulunup bulunmadığı, değilse kimden kaldığı, vergide şagil olarak gözüken ...’i taşınmazda zilyet ederken görüp görmedikleri, zilyet olması halinde zilyetliğinin başlangıç tarihi ve süresi, ... oğlu’nun ...’le ilişkisinin ne olduğu ve taşınmazda herhangi bir zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, zilyet ise süresi, davacı ...’nin kocası olan ...’ın zilyetliğinin hangi tarihte başladığı ve ölümüne değin zilyet edip etmediği, terk durumu varsa nedenleri ve süresi, ...’ın ölümünden sonra mirasçılarının taşınmaza zilyet...

        Mahkemece davanın KABULÜNE ve dava konusu 183 ada 27 ve 197 ada 1 sayılı mülkiyeti ... adına kayıtlı olan taşınmazların beyanlar hanesinde zilyet olarak adına tespit yapılan davalılar ... oğlu ... varislerinin ve ... kızı ...'in (varisleri) adına olan zilyetliğin iptali ile davacılar murisi ... oğlu ...'in varislerinin zilyet olarak yazılmasına, 197 ada 1 parselde zilyet ... ile ilgili bir itiraz olmadığından onun adının da zilyet olarak bırakılmasına ve bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir....

          Davacının, taşınmazda yaklaşık 30 yıldır zilyet olan babasının zilyetliği kendisine devrettiğinin ve halen kendisinin zilyet olduğunu ileri sürerek 04.05.2011 ve 02.01.2012 tarihinde ayrı ayrı dava açmış olmasına nazaran dava, 1996 yılında kesinleşen kadastro tespitine karşı açılmış bir dava olup, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenilme olanağı yoktur. 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmasına karşı ancak güncelleme ile lehine şerh verilen kişiden taşınmazın zilyetliğini devraldığı iddiasıyla açılacak davaların dinlenilme olanağı vardır....

            Öte yandan davalı ... da ilk başta davanın reddini savunmuş ise de ilerleyen aşamalarda davacının rıza ve bilgisi dahilinde taşınmazlara zilyet olduğunu beyan etmiştir. Dinlenen tanık ve bilirkişilerin beyanları çelişkili olup hüküm kurmaya yeterli değildir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için dinlenen tanık ve bilirkişiler ile bağış ve satış senedi tanıkları ve tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, tanık ve bilirkişiler ile bağış ve satış senedi tanıklarından taşınmazların davacı ile kardeşi ...’e bağışlanıp bağışlanmadığı, bağışlanmış ise zilyetliklerinin teslim edilip edilmediği, taşınmazlara zilyet olan davalı ...'...

              Ancak; Sanığın, üzerinde mülkiyet hakkı iddia ettiği tarlayı katılanın sürmek istemesi üzerine suça konu eylemleri gerçekleştirdiğine ilişkin savunması, katılanın, tarlanın annesinin malı olduğunu ve kendisinin de üzerinde hakkı olduğunu ileri sürmesi ile 4721 sayılı Medeni Kanun’un 981. maddesindeki “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 102 ada 52 parsel sayılı 2703.57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz... oğlu ...’in zilyet ve tasarrufunda iken zilyetliğini 1983 yılında terk ettiği açıklanarak; 102 ada 53 parsel sayılı 1361.39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... oğlu ... ’un zilyet ve tasarrufunda iken zilyetliğini 1993 yılında terk ettiği açıklanarak; 102 ada 54 parsel sayılı 1787.21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... oğlu Latif Karadavut’un zilyet ve tasarrufunda iken zilyetliğini 1993 yılında terk ettiği açıklanarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içerisinde çekişmeli taşınmazların ... ve ...ile ...mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır....

                  in, evlenerek köyden ayrıldığı 1956 yılına kadar zilyet olduğu, davalı taraf ve miras bırakanları ...'ın 1980 yılından itibaren zilyet oldukları belirlenmiş olduğuna göre, kök murisin sağlığında bağışlamasıyla birlikte miras ilişkisinin sona ereceği göz önüne alındığında taraflar arasındaki ihtilafların çözümünde zilyetlik hükümlerinin geçerli olacağı açıktır. O halde mahkemece, davalı tarafın 1980'lı yıllardan itibaren çekişmeli taşınmaza malik sıfatıyla zilyet bulunduğu ve davalı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan nispi temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 26.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

                    UYAP Entegrasyonu