Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde zilyet olarak gösterilen davalılar ..., ..., ... ve ...'ın kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetliklerinin terkinine, çekişmeli taşınmazda davacı ...'ın zilyet olduğunun tespitine ve bu hali ile tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Eğil İlçesi Bahşiler Köyü, 206 ada 24 ve 52 parsel sayılı sırasıyla 4406,90 ve 3855,13 yüzölçümündeki taşınmazlar bağ, 210 ada 67 parsel sayılı 6633,91 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise tarla niteliğiyle, ...oğlu ... ve ... zilyet ve tasarrufunda iken kan davası nedeniyle köyden ayrılarak terk ettikleri bu tarihten sonra 2010 yılına kadar...oğlu ...’in zilyet ve tasarrufunda olduğu halende devam ettiği ancak 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava açmıştır....
Dosya incelenerek GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, Kumru İlçesi Divanitürk Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan 129 ada 11 parsel sayılı 5.385,19 metrekare ve 136 ada 99 parsel sayılı 28.366,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ...’ın zilyet ve tasarrufunda iken 2004 yılında evlatları ...’a kayıtsız, şartsız ve bedelsiz olarak hibe edip zilyetliklerini devrettiği ve halen adı geçen zilyedin bu yerini zilyet ve tasarruf ettiği belirtilerek 1/2 şer hisse ile davalılar ..., ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazların kök muris ...’a ait olduğu iddiasıyla miras hisseleri oranında tapu iptal ve tescil terditli olarak tenkis istemiyle dava açmıştır....
nın kullanımında olduğunun yazıldığı, taşınmazın tespitinin 05.01.1996 tarihinde kesinleştiği, bilahare taşınmazda kullanıcı güncelleme çalışması yapıldığı ve taşınmazın ikiye ifraz edildiği, dava konusu 1229 parsel sayılı taşınmazda kullanıcı değişikliği olmadığı, davacının, taşınmazda yaklaşık 30 yıldır zilyet olan babasının zilyetliği kendisine devrettiğini ve halen kendisinin zilyet olduğunu ileri sürerek 04.05.2011 ve 02.01.2012 tarihlerinde ayrı ayrı dava açtığı, davanın 1996 yılında kesinleşen kadastro tespitine karşı açılmış bir dava olduğu, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenilme olanağının bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Mahkemece dava konusu taşınmazın yaklaşık 40 yıldan beri davacı tarafından kullanıldığı, dava konusu yerin yol olarak köylülerce hiç kullanılmadığı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen aralıksız, çekişmesiz zilyet olma koşulunun davacı yönünden oluştuğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamında açıklanan şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm tesis edilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur ve bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir....
ile mülkiyet hükümlerinin söz konusu olacağı ve mirasçı sıfatıyla taşınmaza zilyet olan davacının tek başına adına tescil istemi ile açtığı davanın dinlenemeyeceğinin göz önünde bulundurulması" gereğine değinilmiştir....
in zilyet olduğuna ilişkin şerh dikkate alınarak zilyet ... adına dava dilekçesi, bilirkişi raporları tebliğ edilip davaya dahil edilmek suretiyle esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, tespit dayanağı tapu kaydında malik olarak görünen kişilerin tespit tarihinde ölü oldukları tutanağın beyanlar hanesindeki şerhten anlaşılmakta olup, tapu kaydı maliklerinin ölüm tarihleri ve aralarındaki ilişkinin araştırılması, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin hangi tarihe kadar devam ettiği ve ölümlerinden sonra mirasçılarının taşınmaza zilyet olup olmadıkları ve tapu kaydının kısmen ya da tamamen hukuki değerini yitirip yitirmediğinin incelenmesi, ayrıca taraflar arasında önceden görülen men'i müdahale davasının kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı hususlarının da göz önünde bulundurularak hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir....
Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Of Asliye Hukuk ve Of Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının zilyet ve tasarrufunda olan taşınmaza, davalının yaptığı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Of Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Of Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacının zilyetliğe dayandığı, ancak davalı tarafın tapu kaydına dayandığı gerekçesiyle davanın zilyetliğin korunması değil, el atmanın önlenmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın kadastro tutanağının iptaline, taşınmazın uzman fen bilirkişilerinin raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün 1.679,45.m² yüzölçümü ve tarla niteliği ile tespit gibi 102 ada 27 parsel numarası verilerek Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tespit tutanağının beyanlar hanesine "Bu taşınmaz ... ve ... oğlu, 04.03.1957 doğumlu ... mirasçılarının zilyet ve tasarrufundadır." şerhinin yazılmasına, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün 5.279,12.m² yüzölçümü ve tarla niteliği ile tespit gibi 102 ada ve son parsel numarası verilerek Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tespit tutanağının beyanlar hanesine "Bu taşınmaz ... ve ... oğlu, 01.02.1936 doğumlu ... mirasçılarının zilyet ve tasarrufundadır." şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....