WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ....Köyü, 210 ada 68 parsel sayılı 4951,00 m² ve 320 ada 3 parsel sayılı 3743,46 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, ... zilyet ve tasarrufunda iken kan davası nedeniyle köyden ayrılarak terk ettikleri, bu tarihten sonra 2010 yılına kadar... oğlu ...’in zilyet ve tasarrufunda olduğu, halen de devam ettiği, ancak, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi nedeniyle tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulması için yeniden usulüne uygun keşif yapılarak taşınmazın kimden kaldığı, kim ya da kimlerin zilyet ettiği, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi sürdürülüş biçimi ve taşınmazın tümünü kapsayıp kapsamadığı, taraflar arasında mirasçılık ilişkisi olup olmadığı, varsa taşınmazda bir tarafın uzun süre zilyet olması halinde diğer tarafın bu duruma sessiz kalıp çekişme yaratmamasının nedenleri olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup saptanması gerektiğinde komşu parsel maliki ya da zilyetleri tanık sıfatıyla dinlenmesi" gereğine değinilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sırasında Fettahlı Köyü çalışma alanında kalan 280 parsel sayılı 235900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesi değişiklik yapan 1744 sayılı yasaya göre orman niteliğini yitirdiğinden 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılması nedeniyle Hazine adına tespit edilerek beyanlar hanesinde zilyet olan kişiler ayrı ayrı şerh verilmiştir. Kadastro tespitine itiraz davası sonunda ......

        Devlet Ormanı hakkında açtıkları başka orman kadastrosuna itiraz davaları olup olmadığının Orman İşletme Müdürlüğünden sorularak alınacak cevabın dosyaya konulması, ayrıca mahkeme esas defterinden inceleme yapılarak kişilerce açılmış dava dosyası varsa dava dosyalarının, 2- Daha sonra dosyanın orman bilirkişisi ..... ve ... bilirkişi ... ...e verilerek davacı ..., ... ve komşu taşınmazlara zilyet eden ... ..., ... ..., ... ...ve ......'ın zilyet ettiği yerlerin 1/5000 ölçeğine çevrilmiş orijinal renkli memleket haritası üzerinde gösterilmesi ve memleket haritasında görülen yolun 24.04.2007 tarihli ......

          Hal böyle olunca davacı tarafından, üzerinde zilyet olunduğu ileri sürülen 200 metrekarelik bölümün keşifte belirlenerek, bu bölüm yönünden zilyetlik şerhine karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            nın 124 ada 1 parselle ilgili tapu kayıt malikleri arasında bulunmamasına ayrıca ne davacıların nede miras bırakanlarının taşınmazda zilyet olmamalarına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.00.-YTL kalan onama harcın temyiz edenden alınmasına 9.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davacı tarafın dayandığı Mart 1289 tarih ve (95) nolu tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uymadığının biran için uyduğu kabul edilse bile taşınmazlarda davacı tarafın zilyet olmayıp davalıların kaydın son intikal tarihi olan 16.2.1979 tarihine kadar 20 yılı aşkın süre ile zilyet olduklarının bunun sonucu olarak 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13/B-c maddesine göre davacının dayandığı tapu kaydının hukuki değerini yitirmiş olduğunun yerel bilirkişi ve tanık sözleri, teknik bilirkişinin raporlu krokisi ile saptanmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6.40.-YTL kalan onama harcın temyiz edenden alınmasına 22.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Öte yandan, toprak tevzi kayıtlarına göre taşınmazın şagilinin ''...'' olarak belirtildiği, davacının ise taşınmazı ''...'' isimli kişiden devraldığını iddia etmesi karşısında bu taşınmazın bilinen ilk zilyedinin kim olduğu, taşınmazın kimden kime nasıl intikal ettiği, şagilin taşınmazda zilyet olup-olmadığı, zilyet ise şagil tarafından taşınmazın davacının bayine teslim edilip-edilmediği, davacının bayinin taşınmaz üzerinde zilyet olup-olmadığı duraksamasız belirlenmeden sonuca gidilmiş, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin intikali hususunda son derece çelişkili olan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmiştir....

                  Bu durumda TMK'nın 974/2. maddesinde “Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan asli zilyet, diğeri fer'i zilyettir.” biçimindeki düzenleme uyarınca, katılanın suça konu cüzdan ve içindekiler üzerinde malik sıfatıyla asli zilyetliği devam etmekle birlikte fiili hakimiyeti bulunmamaktadır. Suça konu mallar üzerinde fiili hakimiyeti bulunan sanık ise fer'i zilyettir. Ceza hukukunun en önemli amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu nedenle TMK'nın zilyetliğe ilişkin hükümlerini yorumlarken veya TCK'nın ilgili maddelerinin uygulanmasına dayanak yapılırken, maddi gerçeğin açığa çıkartılmasına fayda sağlayıp sağlamadığına veya Türk Ceza Kanu'nun genel kabul ve ilkeleriyle çelişki oluşturup oluşturmadığını gözardı etmemek gerekir. Tartışma konumuza bu açıdan bakacak olursak, burada önemli olan, katılanın hukuken geçerli bir iradeyle suça konu cüzdanı sanığa vermiş olması, sanığın da katılanın rızasıyla elde etmiş olduğu cüzdan üzerinde fiili hakimiyet kurmak suretiyle fer'i zilyet olmasıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyet olunan taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu