"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYET OLUNAN TAŞINMAZA -KARAR- Dava, meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; TMK'nin 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında, koşullarına uygun olarak 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlandığı anda mülkiyetin kazanıldığının ve zilyet lehine kazanılmış (müktesep) hak doğduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihi ya da davanın açıldığı tarihten hangisi önce ise, o tarihe kadar zilyet lehine mülkiyeti kazanma koşulları tamamlanmışsa, tapunun iptaliyle zilyet adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Az yukarıda da zikredildiği üzere, TMK'nin 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması için bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşullarında gerçekleşmiş bulunması gerekir. Çünkü 2. fıkrada; “aynı koşullar altında…” denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır....
e ait olduğu üzerindeki evin yıkılarak harap hale geldiği ve küçük bir yer olduğu gerekçesi ile kadastro tespiti sırasında zilyet olan (sahiplik eden) tespit maliki mirasçısı ... adına tesciline karar verilmiş ise de; varılan sonuç, dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....
Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 995 inci maddesinde, “İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyi niyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur.” hükmü yer almaktadır. 4. Zilyetliğinin haksız olduğunu bilen veya gerekli özeni sarf etmiş olsa bunu öğrenebilecek olan zilyet iyi niyetli zilyet olmayıp, kötü niyetli zilyettir. 5. İyi niyetli olmayan zilyet hak sahibi için de yapılması zorunlu olan giderlerin karşılığını isteyebilir. Ancak yararlı ve lüks giderleri isteyemez....
İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13. maddesinde “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal: A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi adına, b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.)...
ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur....
İlgili Hukuk 1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13. maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal: A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi adına, b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.)...
Bilindiği üzere, genel arazi kadastro çalışmaları sırasında tapuda kayıtlı taşınmaz mallar, 3402 sayılı Kanunun 13. maddesine göre, kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; kayıt sahibi adına, kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, kayıt sahibinin yirmi yıl önce gaipliğine hüküm verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan...
Davacı ... ise çekişmeli taşınmazın 2600 metrekaresinde zilyet olduğunu belirterek, taşınmazda zilyet olarak tespit edilen ...’ın adının silinerek yerine kendi adının yazılması suretiyle çekişmeli taşınmaz üzerinde lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosyaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin ...adına tesciline, tutanağın beyanlar hanesine taşınmazın ... ..., ... ..., ... ile davacılar ... ve ...'un fiili kullanımında olduğunun yazılmasına karar verilmiş; hükmün davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.07.2013 tarih ve 2013/7501-8010 sayılı kararı ile... İdaresinin taraf sıfatının bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddine karar verilerek hüküm kesinleşmiştir....
nın ölümünden sonra yapılan taksimde taşınmazın hangi mirasçıya isabet ettiği, çekişmeli taşınmaz ve dava dışı 102 ada 88 parsele kimin hangi nedenle zilyet olduğu, kayıt maliklerinin hangi sebeple kayden malik oldukları yerleri değilde başka taşınmazları kullandıkları hususları araştırılarak çekişmeli taşınmaza uygulanan tapu kaydının hukuki değerini koruyup korumadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereklerine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazın davacı A.. S.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir....