WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından hangi sınırlarla ve ne sıfatla kullanıldığı, taşınmazlara zilyet olan kişilerin icarcı yani hasılat kiracısı olarak fer'i zilyet olup olmadıkları, herhangi birine veya ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: Önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ile taraflarca gösterilecek tanıklar ve tesbit bilirkişileri eşliğinde keşif yapılarak taşınmazın öncesinin ne olduğunun kimden kaldığı, tutanağın edinme yerinde zilyet olduğu bildirilen ... ... 'nun davacı ve miras bırakanı olan babası ile ve taşınmazla ilgisinin ne olduğunun ... ...'nin zilyet olması halinde kendi adına mı yoksa davacıya teban mı olduğunun, davacının ve miras bırakanının zilyet olması halinde zilyetliğinin başlangıç tarihinin, süresi ve sürdürülüş biçiminin olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanması gereğine değinilmiştir....

      Şöyle ki, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13. maddesinde, tapuda kayıtlı taşınmaz malın, kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa kayıt sahibi adına; kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, tespit edileceği düzenlenmiştir....

      a devrettiği, onun da davalıya hibe ettiği, davalının üzerine 1989 yılında ev yaparak bu tarihten itibaren zilyet bulunduğu, öncesinde de babası tarafından zilyet edildiğinin bildirildiği, davacının gerek aşamalarda, gerekse istinaf dilekçesinde de açıkça dava konusu taşınmaza hiç zilyet olmadığını açıkladığı gibi, dava konusu taşınmazın bitişiğindeki aynı ada 49 parselin de davacının babası ... oğlu ... adına tespit edildiği, bu taşınmazın da öncesinde ...'e ait iken oğlu ...'a verildiğinin belirlenmiş olması karşısında mahkemece davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar vermiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12....

        Tanık olarak dinlenen ...1963 doğumlu olup yaşı itibariyle taşınmazların öncesinin ne olduğu kim yada kimlerin zilyet ettiği ve zilyetliklerinin süresi ve sürdürülüş biçimiyle ilgili yeterli bilgiye sahip olduğu söylenemez. Kaldı ki, gerek yerel bilirkişiler ve gerekse tanık taşınmazları Karadibek köylülerinin kullandıklarını söylemekle yetinmişler, zilyet edenlerin kimler olduğu, davacılarında zilyet edenler arasında bulunup bulunmadığı, davacıların ortaklaşa mı yoksa taşınmazların belirli bölümlerinin mi zilyet ettikleri konusunda da açıklamada bulunmamışlar ve mahkemece de bu yönler kendilerinden sorulmamıştır....

          Eldeki dava dosyası kapsamında dinlenen mahalli bilirkişi ve şahit beyanlarıyla önce davacı muris İsmail’in ve bilahare de çocuklarının dava konusu taşınmazın 3983 m2’lik kısmında 20 yılı aşkın süre davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla tarım yaparak zilyet olduğu zilyetlikle iktisap için gerekli şartların lehlerine oluştuğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı ... temsilcisinin aşağıdaki husus dışındaki temyiz itirazlarının reddine, Ancak, mahallinde keşfi müteakip rapor hazırlayan kadastro elemanı Servet Yılmaz’ın 22.9.2008 tarihli raporunda davacı ...’in ve onun çocuklarının dava konusu taşınmazın 3983,40 m2’lik kısmında zilyet oldukları belirtilmiş ve bu kısım krokide sarıya boyanıp (A) harfiyle gösterilmiştir. Kadastro elamanı bilirkişi davacıların zilyet olmadığı alanı da 5779,41 m2 olarak göstermiştir....

            zilyet olduğunu dava dilekçesinde bildirdiği ve taraflarca da keşifte gösterilen taşınmazla ilgili herhangi bir inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir.Hal böyle olunca; dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu yapılan davacının zilyet olduğunu bildirdiği taşınmazla ilgili inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....

              Yine 3402 sayılı Kanun'un "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespiti" kenar başlıklı 13. maddesinde "Tapuda kayıtlı taşınmaz mal: A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi adına, b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.)...

                Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; TMK'nın 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında, koşullarına uygun olarak 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlandığı anda mülkiyetin kazanıldığının ve zilyet lehine kazanılmış (müktesep) hak doğduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihi ya da davanın açıldığı tarihten hangisi önce ise, o tarihe kadar zilyet lehine mülkiyeti kazanma koşulları tamamlanmışsa, tapunun iptaliyle zilyet adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere, TMK'nın 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması için bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşullarında gerçekleşmiş bulunması gerekir. Çünkü 2. fıkrada; "aynı koşullar altında…" denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır....

                  ın asli zilyet davalıların ise feri zilyet olduğunun ifade edildiği, çekişmeli 861, 855 ve 857 nolu parseller üzerinde ki taşınmazların davalı ... tarafından yapıldığı ve davacı ...'ın malik sıfatyla nizasız fasılasız eklemeli zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacı ...’ın asli zilyet olduğuna ilişkin olarak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, çekişmeli taşınmazlarda ...’ların mı yoksa tespit maliki ...’ın mı asli zilyet olduğu hususunda yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğuna işaret edilerek, davacı tarafça ibraz edilen kira sözleşmelerinde davalının taraf olmadığı; davacı tarafça dava dışı kişilerle yapılan kira sözleşmelerinin davalıyı bağlamayacağı hususunun dikkate alınarak; davalı tarafın zilyetliğinin asli mi yoksa fer’i nitelikte mi olduğunun araştırılması gereğine değinilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu