takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.)...
nün ilk defa hangi tarihte taşınmaza hangi nedenle zilyet oldukları ve hangi tarihe kadar zilyet olup davalılara hangi tarihte satıp zilyetliği devrettikleri, davalılarında hangi tarihten itibaren zilyet oldukları ve tesbit tarihine kadar zilyet olup olmadıkları maddi olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıklarla senet mümzisi tanıklardan ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri ile tutanağın edinme yerindeki açıklamalar arasında aykırılık doğduğunda tesbit bilirkişileride tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, gerektiğinde satış senedinin düzenlendiği tarihle ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, senette muhtar olarak imzası bulunan ...'in 1974 ila 1984 yılları arasında muhtar vekilliği yapıp yapmadığı mercilerinden sorulmalı, tesbitin dayanağı 13.4.1935 tarihli ve 45 numaralı tapu kayıt maliki ...'nin 1930 yılında öldüğü ve kaydın mirasçılarına intikal görmemesi nedeni ile satışı yapan ... ve babası ...'...
Kadastro Kanunun 13:maddesine göre;Tapuda kayıtlı taşınmaz malların tespiti:Madde 13 – Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;a) Kayıt sahibi adına,b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012- 6302/4 md.)...
Ne var ki; davacı 19.09.2011 tarihli dilekçesi ile davaya konu taşınmazda zilyet olduğunun tespitine karar verilmesi şeklinde davasını ıslah ettiğine göre mahkemece davacının taşınmazda zilyet olduğunun tespitine karar vermekle yetinilmesi gerekirken talebi aşacak şekilde “taşınmazın tapu kütüğüne davacı lehine tasarrufçu şerhi oluşturulmasına” da karar verilmesi isabetsiz olup; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
bulunuyorsa; kayıt sahibi adına, kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, tespit edileceği düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın evveliyatında davacılara ait ... ve ... parselleri kapsayan taşınmazdan ifraz edilerek davalı ... adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazda zilyet olduğu belirtilerek davalı A.. A.. hakkında ecrimisil tahakkuk ettirildiğini ancak asıl zilyet edenlerin vekil edenleri olduğunu açıklayarak, 6292 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereği dava konusu taşınmazın satışının talep edilebilmesi için 2002 yılından bu yana vekil edenlerinin zilyet olduklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, yapılan tespit ve beyanlara göre davalı A.....
Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinde herhangi bir kayıt ve belge esas alınmamış; miras bırakanından intikalen ve taksimen davalıya intikal edip zilyet olduğu gerekçesi ile taşınmaz, davalı adına tespit edilmiş davalı cevabında, taşınmazın babası ...'ten intikalen taksimen kendisine intikal ettiğini belirtmiştir. Davacı ise taşınmazda zilyet olduğu gerekçesi ile dava açmış, yargılama sırasında ise önceleri kardeşi, davacının miras bırakanı ... ile birlikte zilyet olduklarını, sonradan ağabeyi ...'ın ... Köyü'ne göçmüş olması nedeniyle de kendisinin zilyet olduğunu, üzerindeki ağaçları da kendisinin diktiğini ileri sürmüştür. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimin zilyetinde olduğu noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece mümkün olduğunca yaşlı, taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır....
Onama bölümünde davacı ...’ın 952 numaralı parsel içerisinde zilyetliğinde bulunan yer bakımından “…davacının payı gözetilerek 952 nolu parselde zilyet olduğu hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi yönündeki hüküm fıkrasının açıklanan nedenlerle onanmasına” denilmiştir. Sözü edilen bu bölüm karar düzeltme yoluna başvurulmadan kesinleşmiştir. Yerel mahkeme 1999/170 Esas ve 2001/634 Karar sayılı kararının arka tarafına verdiği kesinleşme şerhinde; “…davacının (...’ın) payı gözetilerek 952 nolu parselde zilyet olduğu hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi” cümlesi yerine “...davacı Ahmet Kaplan’ın zilyet olduğunun, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesi..” ibaresinin yazılması üzerine davalı ...’ın oğlu ... 15.7.2010 tarihli dilekçesiyle yukarıda açıklanan şerh bakımından tavzih isteğinde bulunmuştur. Davalı ...’ın oğlu Mehmet oğlu ... davada taraf değildir....
Bu nedenle, hüküm fıkrasının 1. bendinin 1. paragrafının 5. satırında yer alan “zilyet olarak tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 114 ada 1 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin, yine 1 bendinin 2. paragrafının 5. satırında yer alan “zilyet olarak tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 114 ada 2 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin, yine 1 bendinin 3. paragrafının 5. satırında yer alan “zilyet olarak tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 114 ada 3 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.nın 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 03/10/2011 günü oybirliği ile karar verildi....
Bu nedenle, hüküm fıkrasının 1. bendinin 1. paragrafının 5. satırında yer alan “zilyet olarak tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 114 ada 1 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin, yine 1 bendinin 2. paragrafının 5. satırında yer alan “zilyet olarak tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 114 ada 2 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin, yine 1 bendinin 3. paragrafının 5. satırında yer alan “zilyet olarak tesciline” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 114 ada 3 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.'nın 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 03.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....