-KARAR- Davacı vekili, davalının aboneliğe konu işyerindeki ... kullanımından kaynaklanan fatura borçlarını ödememesi üzerine aleyhine takip başlatıldığını, icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğinin anlaşıldığı, davalı ikametgahı ve aboneliğe konu işyerinin de ... de bulunması nedeniyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında ise yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir....
Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
itiraz yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, zamanaşımı itirazı yönünden yapılan inceleme de ise, takip tarihinin 10.09.2018 olduğu, takip talebinde borçlu adının T1 olduğu, takip açıldığında yanlış TC numarasının girildiği, girilen yanlış TC numarasının Gökhan Göksu ' ya ait olduğu, alacaklı vekilinin talebinde belirtmiş olduğu TC numarasının dosyanın asıl borçlusu T1'ya ait olduğu, icra müdürlüğünce 27.01.2022 tarihinde bu yönde tespit yapılarak, asıl borçlu T1'ya ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ve 29.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı borca itiraz olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerektiği, yasal 5 gün için geçtikten sonra itiraz edildiği, mahkemece zaman aşımı yönünden de davanın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Başvuru bu hali ile İİK. nun 169.maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. 1 ) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a-5 maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” O halde, mahkemece, borçluların, borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.nun 169/a-5.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsizdir. 2 ) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK. nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir....
ile yaprak bedeli düşülerek takip açıldığından sunulan diğer ödeme dekontlarındaki ödemelerin bu çeke ilişkin olup olmadığı belli bile olmadığından borca itirazın reddine, çekte 3 yıllık zamanaşımı geçmediğinden, şikayetin de reddine karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nın 357/1.maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerince re'sen gözönüne tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceğinden, dava dilekçesinde ileri sürülen teminat senedi iddiası dışındaki, ilk olarak istinaf dilekçesinde ileri sürülen itiraz ve şikayetler Dairemizce incelenmemiştir. İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Mahkemece itiraz süresinde yapılmışsa, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itirazı inceleyip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
İcra Dairesi'nin 2009/3954 takip sayılı dosyasında, borçlular tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, davalı- borçlu şirketin itirazı üzerine 13.05.2009 tarihinde, davalı-borçlu ...' in itirazı üzerine 14.04.2009 tarihinde takibin her iki borçlu açısından durdurulduğu, alacaklı tarafından Kayseri 2....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/440 ESAS- 2020/805 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 22....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/11637 sayılı dosyasından senet bedellerinin rücuen tahsili için ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının borca, faize ve feri'lerine itiraz ettiğini, icra takibinde zamanaşımı itirazında bulunulmadığından zamanaşımı savunmasından vazgeçmiş sayılacağını beyanla, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....