Ancak takip kesinleştikten sonra borç ödenmiş ise İİK 71. maddeye göre takibin iptalini isteyebilir." dolayısıyla davacının borca ve imzaya itiraz hakkı bulunmadığından zamanaşımı talebinin ise takip konusu alacak takip nedeniyle zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, davacının borca ve imzaya itirazı nedeniyle yargılama sırasında takip geçici olarak durdurulmadığından, davacının borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi nedeniyle davacı borçlu aleyhine tazminata karar verilmesi mümkün değildir....
Hükümleri uyarınca, borçlu ödeme emrine itirazında sebep bildirmek zorunda olmadığı, borçlunun itiraz sebepleri ile bağlı olması kuralının yalnızca alacaklının itirazın kaldırılmasını istemiş olması halinde icra mahkemesinde uygulanacağını, borçlunun borca itiraz etmesi üzerine alacaklı itirazın iptali davası açmış ise, borçlu icra dairesine yaptığı itirazında zamanaşımını bildirmemiş olsa bile, itirazın iptali davasında esasa cevap süresi içerisinde dava konusu borcun zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürebileceği, itirazında bildirdiği sebeplerle bağlı olmayıp, bütün savunma sebeplerini ileri sürebileceği, somut olayda 13.04.2010 kaza tarihi ile 11.06.2012 icra takip tarihi nazara alındığında, iki yıllık zamanaşımı süresinin dolması gerekçesiyle,davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içesinde temyiz edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2535 KARAR NO : 2021/3184 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TURHAL İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/30 ESAS - 2021/33 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 16/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında yapılan takip neticesi gönderilen ödeme emrini aldıklarını, borca itiraz ettiklerini, müvekkili Şimşek Umut İnş. Madencilik Tic. Ltd. Şti nin tek ortağı olduğunu, 2017 yılında Organize San. Bölgesi 1.Cad. No:14 Turhal Tokat adresinde bulunan Şimşek Umut İnş. Madencilik Tic. Ltd. Şti....
Sayılı ilamının "...İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1.Cilt 1988- sh.242 ve devamı) olup, süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir..." şeklinde olduğu, somut olayda, davalı tarafça Silivri İcra Müdürlüğü 2022/445 Esas numaralı icra dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, davacının her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz etmiş ise de; dava dilekçesinde sunulan eklerin davasını ispatlar nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermiştir....
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir. Bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin bulunduğundan sözedilemez. Aksinin kabulü halinde mahkemece İİK'nun 4.maddesine aykırı olarak yargı çevresinde bulunmayan icra dairesi ile ilgili bir karar verilmiş olur ki bunun kabul edilmesi mümkün değildir (Yargıtay HGK'nun 20.03.2002 gün ve 2002/13-241E, 2002/208 K. 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E,2001/311 K.sayılı kararları). Somut olayda, Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2009/10621 sayılı karar yetkisine de itiraz edilmiş olduğundan mahkemenin açılmış olan itirazın iptali davasında öncelikle bu itirazı inceleyip davayı sonuçlandırması gerekirken belirtilen husus üzerine durulmaksızın değişik gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Karar belirtilen nedenle bozulmalıdır....
İcra takibine kısmi itirazı düzenleyen İİK'nun 62/4. maddesine göre; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." İİK'nun 66/1. maddesinde ise; "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse, alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa, takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu, itiraz dilekçesi ekinde banka hesap ekstresi sunarak borca kısmen itiraz ettiği, alacaklının ise temyiz dilekçesinde, 3.466,91 TL'lik miktar yönünden itiraz edildiğini kabul ederek bu miktar kadar takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece, 3.466,91 TL yönünden takibin durdurulması yerine 5.298,78 TL yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Davalı tarafından 15.04.2014 tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 29.04.2014 tarihli kararı ile davalı borçlunun borca itirazı nedeniyle verilen 18.04.2014 tarihli durma kararının kaldırılarak takibin yetkiye itiraz yönünden durdurulmasına karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünün kendiliğinden durma kararını kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece her ne kadar İcra Müdürü tarafından takibin borca itiraz nedeniyle durmasına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen İİK'nun 66. maddesi gereğince müddeti içinde yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur. Borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süresi içerisinde itiraz edilmiş olduğuna göre mahkemeden itirazın iptalinin istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşılıksız işlemi gören çeklerin götürülecek borca dönüştüğünü, alacaklının ikameti icra dairelerinin yetkili olduğunu, ihtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin yargı çevresinde takip yapılabileceğini belirterek mahkemenin yanlış gerekçeyle davayı kabul ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2017/1278 ESAS, 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/30504 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir alışverişinin olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca senetteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını takibin Ağrı ilinde başlatılması gerektiğini İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasını istemiştir....