Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK’nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için söz konusu ödeme belgelerinde, takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunlu olduğu, ayrıca, anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verildiği, somut olayda da, davacı tarafça sunulan dekont ve ödeme belgelerinde takibe konu çek ve bonoya açıkça atıf yok ise de; davalı alacaklı tarafın kabulünde olan ödeme tutarlarının hukuken geçerli ve usulünce ispatlanmış ödeme olarak kabulü zorunlu olduğu, bu kapsamda, mahkemece aldırılan ve davalı alacaklı tarafın kabulünde olan ödeme tutarları dikkate alınarak, avans faizi oranlarına göre hesaplama yapılmış olması karşısında, hükme esas...
Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun borcunu ikrar ettiğini, ödeme dekontunun senede ilişkin olmadığını, takipte istenen faiz ve vekalet ücretinin yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır'' düzenlemesi mevcuttur. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. Somut olayda; davacı borçlu dosya içerisine sunulan ödemeye ilişkin dekontların takip dayanağı ilam niteliği taşıyan borç senedine ilişkin olarak yapıldığına dair bir açıklamanın bulunmadığı ve ödeme iddiasının İİK'nun 33. Maddesi kapsamında kantlanamadığı anlaşılmaktadır....
Dosya içersinde Trabzon İş Mahkemesinin 2005/760 Esas sayılı dosyası ile davacıya yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili tahsis dosyası bulunmadığından, Mahkemece Dairemizin bozma kararı üzerine ve karar verildiği anlaşılamadığı gibi kurum tarafından davacıya 01.09.2005-20.02.2008 tarihleri arasında birikmiş aylıkların ödenip ödenmediği ve ödeme yapılmış ise davacının itirazi kayıt koyarak ödemeleri kabul edip etmediğide anlaşılamamaktadır....
esas almadığını, düzenlenen hak edişlere itirazi kayıt konulduğunu, işin geçici kabulunun gerçekleştirildiğini, kesin kabulün yapılmaması nedeniyle kesin hesap ve hakedişe ilişkin sürecin devam ettiğini, itirazi kayıtlar dikkate alınmaksızın yapılan hakedişler nedeniyle eksik ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ve faize ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL'nin 22/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bakımından telafisi imkansız zararlara sebebiyet verdiği ve daha da vereceği aşikâr olduğunu, üstelik davacı müvekkilinin sermaye piyasası aracı yatırımcısı olması sebebiyle de korunmasının gerektiğini, bu nedenle Sayın Mahkeme'den davacı müvekkilinin teminat göstermesine gerek olmaksızın davalıların tüm menkul ve gavrimenkülleri ile 3. kişilerden olan doğmuş ve doğacak hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini, açıklanan nedenlerle, davalıların icra takibine vaki itirazlarının yersiz, dayanaksız ve İİK mad. 68/1 kapsamında herhangi bir ödeme belgesine dayanmadığından itirazlarının iptaline, özel sektör Borçlanma Araçları İtfa Sözleşmesi gereği 2.000.000....
feragat edeceğin, bunlara dayalı herhangi bir talepte bulunmayacağını, doğmuş/doğacak bütün dava ve alacak haklarından feragat edeceğini taahhüt ettiğini, taraflarınca talep edilen miktarın alacaklının hesabına yatırıldığını, ancak söz konusu tutarın aynı gün taraflarına iade edildiğini ve alacaklı vekili tarafından iyi niyet kurallarına aykırı olarak sebepsiz şekilde sözleşmeden dönüldüğü ve takibe devam edileceğinin bildirildiğini, alacaklının sözleşmeden dönme şartları oluşmadan kanuna aykırı olarak sözleşmeden tek taraflı olarak döndüğünü, taraflarınca sözleşme gereği yükümlülüğün yerine getirildiğini, icra dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra itfa sebebiyle takibin iptali koşullarının oluştuğunu belirterek takibin müvekkili yönünden iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibine yönelik şikayete ve itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK.'nun 33/1- 2. Maddelerinde; " İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Bu itibarla, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davalının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....