"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : 2004 yılında sahte fatura düzenleme suçundan: Düşme 2005, 2006, 2007 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan: Beraat 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme’ suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sının itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürülmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden ve ‘2005,2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme’ suçlarında ise elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul...
kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
İİK’nın 33/a-II fıkrasına göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Buna göre alacaklı ...’ya icranın geri bırakılmasına ilişkin kesinleşmiş kararın tebliğ edilip edilmediği ve tebliğ edilmiş ise adı geçen tarafından umumi mahkemelerde dava açılıp açılmadığı açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususlarının araştırılarak gelen yazı cevaplarının dosya arasına konulup ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/02/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : 2004 takvim yılı için düşme 2006 ve 2007 takvim yılı için beraat 1-Sanık hakkında "2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan verilen düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi...
na sattığını, müvekkilinin kooperatif ortağı olmamasına rağmen tapudaki belgelerin kullanılarak kooperatife ortak yapıldığını, kooperatifçe müvekkili aleyhine 2005 yılında aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itiraz üzerine ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/344 Esas sayılı davasında müvekkilinin kooperatif ortağı olarak kabul edilerek itirazının iptaline karar verildiğini, müvekkilinin takip konusu borcu ödediğini, buna rağmen davalı kooperatifçe ... .... ... Müdürlüğü'nün 2008/3286 Sayılı dosyasında ....662,00 TL aidat alacağı ve 32.451,00 TL işlemiş faizinin tahsili için takip başlatıldığını, müvekkilinin aidat borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olmadığının ve kooperatife takibe konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, kooperatifin birleşen davasının reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I-Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Malen sorumlu ...'ın temyizine göre yapılan incelemede; Kamu davasından haberdar edilmesine rağmen usulüne uygun dilekçe ile veya sözlü olarak katılma talebinde bulunmadığı için müdahillik sıfatı kazanmayan malen sorumlunun temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, III- Sanık ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanık müdafiinin vaki duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince REDDİNE, karar verildikten sonra gereği görüşüldü: 1-Sanık ... müdafiinin, katılan sanık ... yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan sanık ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik, diğer sanık ... müdafiinin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı cihetle, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1412 sayılı CMUK‘nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanık ... hakkında “Özel Belgede Sahtecilik“ suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama...
gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Katılan vekilinin,”2003 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak” suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2003 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak” suçunun yasada öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi...
cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suçun işlendiği suça konu belgelerin kuruma ibraz edildiği 17.02.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
un temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanığın yokluğunda verilip 15.11.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü yasal süresi geçtikten sonra 25.09.2014 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "dolandırıcılık" suçundan dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararına yönelik katılan ... vekili ve Cumhuriyet savcısının temyizinin incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 13.12.2004...