E. sayılı icra takibinin takip sonrası zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, yargılama sonunda 28.02.2017 gün ......
uygulanması gereken İİK md. 33/a uyarınca davanın kabulü ile davacı/borçlular hakkında takibin geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK'nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK'nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi hallerde İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir. O halde mahkemece, icra kefili olan borçlu ... hakkındaki zamanaşımı şikayetinin reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 3)Borçlu ... yönünden alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 71/1. maddesi uyarınca borçluya borcu ödemesi konusunda süre verilmiş olması halinde ödeme taahhüdü süresince zamanaşımı işlemez....
yapıldığı, bu işlemden sonra zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı ve son işlem tarihinden bu yana zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle Zonguldak İcra Müdürlüğü'nün 2021/4264 esas sayılı dosyasındaki icranın geri bırakılmasına, Zonguldak İcra Müdürlüğü'nün 2015/980 esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinin reddine, Zonguldak İcra Müdürlüğü'nün 2015/980 esas sayılı dosyasında yapılan borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Davacı takipleri üzerine açılan davalarda İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu karaların kesinleşip kesinleşmediği ve kesinleştikten sonra davacının İİK’nın 33/a-II fıkrası uyarınca, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açıp açmadığının sorularak gelen cevapların dosya arasına konulup, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 03/10/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesine açılan 2008/266 esas sayılı dosyada verilen 18/02/2009 tarihli ve İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. İİK’nın 33/a-II fıkrasına göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Buna göre alacaklı ...’ya icranın geri bırakılmasına ilişkin kesinleşmiş kararın tebliğ edilip edilmediği ve tebliğ edilmiş ise adı geçen tarafından umumi mahkemelerde dava açılıp açılmadığı açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususlarının araştırılarak gelen yazı cevaplarının dosya arasına konulup ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/02/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda borçlu hakkında, bonoya dayalı olarak 20/11/2008 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, dosyanın 15/07/2014 tarihinde işlemden kaldırılması üzerine alacaklı tarafça 21/03/2016 tarihinde yenileme tarihinde yenileme isteminde bulunulmuş, ancak yenilenme başvurusuna kadar geçen sürede zamanaşımı kesen bir işlem yapılmamış, tasarrufun iptali davası açılmış ise de bu davanın TTK'nun 662. maddesinde belirtilen davalardan olmadığı ve zamanaşımını kesmeyeceği dikkate alındığında bonolar için öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan aşağıdaki şekilde icranın geri bırakılmasına dair karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının davasının kabulü ile İstanbul 10. İcra müdürlüğünün 2018/4723 esas sayılı dosyası davacı borçlu açısından icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Davanın konusu takip kesinleştikten sonraki aşamada zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebidir. Davacılardan T2 03/12/2013, Erguvan Peyzaj Ltd. Şti adına 06/12/2013 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiştir. İstanbul 21 İcra Mahkemesinin 2013/1015 E. 2014/250 K.sayılı kararında davacı borçlu şirket yönünden itirazın kabulü ile icra takibinin iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından 27/06/2014 tarihinde onandığı, mahkemece davacı şirket yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı T2 yönünden zaman aşımı itirazının kabulüne karar verilmiştir....
Ltd.Şti. keşideci olup, TTK'nun 661/1. maddesi hükmü uyarınca keşideci hakkında bonoda, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımı gerçekleşir.Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üçyıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu borçlu hakkında da icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Somut olayda, bozma ilamından sonra davalı borçlu ... tarafından davacı alacaklı aleyhine ...1.İcra Mahkemesinin 01.03.2016 tarih 2016/132 Esas 2013/165 Karar sayılı dosyasından, takip dosyasında 6 ay işlem yapılmadığından icranın geri bırakılmasını istemiş ve yargılama sonunda zamanaşımı itirazının kabulü ile takip dayanağı ...3.İcra Müdürlüğünün 2008/12940 yeni 2016/2981 sayılı takip dosyası ile ilgili olarak icranın geri bırakılması kararı verilmiş ve hüküm 16.11.2017 tarihinde kesinleşmiştir.Bu durumda,mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK'nun 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz...