WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin muteriz borçlu ...'e 27.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25.11.2015'te icra mahkemesine yaptığı itiraz başvurusunda imza itirazında bulunmayıp sadece borca itiraz ettiği, imza itirazının ise 08.01.2016 tarihli duruşma sırasında yapıldığı, buna göre imza itirazının yasal beş günlük süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemeyeceğinden ve süresinde yapılmış bir imza itirazı da bulunmadığından, talebin reddine karar vermek gerekirken, itiraz dilekçesinin hatalı vasıflandırılması sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut olayda, icra mahkemesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 07/07/2019 olduğu, borçlunun bu tarihten önce takip dayanağı senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu haliyle başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir(Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 29/06/2020 tarih 2019/14316 Esas 2020/5781 Karar sayılı İçtihadı)....

    Borca itiraz ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı borçlular zamanaşımı nedeniyle İİK'nun 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, takip işlemleri arasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile tüm borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

    Somut uyuşmazlıkta, davacı kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelini sigortalısına ödedikten sonra, zarar sorumlusu olarak davalı aleyhinde İstanbul 5.İcra Müdürlüğü'nün 2007/19607 esas sayılı takip dosyasında 25.12.2007 tarihinde takip talebinde bulunmuş, davalının süresinde 10.1.2008 günlü yetki itirazı üzerine davacı alacaklı 26.3.2010 tarihinde dosyanın yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş, Bakırköy 13.İcra Müdürlüğü'nün 2010/6705 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin yeniden tebliği üzerine davalı zamanaşımı ve esas yönünden borca itiraz etmiş, vaki itiraz üzerine eldeki dava açılmıştır....

      Davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosya İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Dosyanın gönderildiği yetkili ... 32.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle borçluya yeni ödeme emri çıkartılmamıştır. Yetkili icra dairesinde borca yapılmış bir itirazda bulunmamaktadır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartı olup itiraz borca itiraz bulunmadığı halde devam eden takipte itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

        Noterliği'nin ..... yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini,daha sonra ise ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz ettiklerini ileri sürerek,itirazın iptali ile % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Davalılar, zamanaşımı itirazı ile davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, ..... Kredisi Borçlanma Sözleşmesi'nin 27.05.1998 tarihli olup takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün davacı tarafından temyizi üzerine de dairemizin 26.01.2015 tarih, 2014/8374 esas, 2015/1176 karar sayılı ilamı ile onanmış, davacı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Her ne kadar mahkemece,davalı kefiller tarafından imzalanan ve takip konusu borca ilişkin ........

          vuku bulmuş olup işbu bono bakımından takibin iptalinin gerektiği, takip konusu 23/02/2014 vade tarihli 12.000 TL bedelli bono yönünden imzanın davacı borçluya ait olduğu anlaşıldığından davacı borçlunun imzaya itirazının yerinde olmadığı, davacı borçlunun imzaya itiraz dışındaki borca itirazlarını İİK'nın 169/a-1. maddesi kapsamındaki belgelerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle imzaya/borca itirazlarının reddine, mahkemece, imzaya itiraz nedeniyle tensiben takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olduğu göz önüne alınarak (İİK.m.170/III c.4) davacı-borçlunun takip konusu 23/02/2014 vade tarihli 12.000 TL bedelli bono bakımından %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir....

          Öncelikli olarak, Davalı tarafın hak düşürücü süre itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; ----- sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya ---- alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK'nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir. Zamanaşımı yönünde ise, 6102 sayılı TTK'nun 732.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeye dayalı açılan takip ve davaların --- tarihten itibaren 1 yıldır....

            Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/f maddesinde; bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir....

              Hukuk Mahkemesi'nin 2018/725 E., sayılı dava dosyası ile dava açtığını, karşı taraf yasal süresi içerisinde (7 gün içinde) İcra Müdürlüğü'ne itiraz başvurusunda bulunarak, borca itiraz ederek, zamanaşımı iddiası ile borcu ödemekten kaçınabileceğini, borçlu tarafın bu yönlü bir itirazı olmadığını, alacaklının zamanaşımına uğramış olan bir alacak için ilamsız icra takibi yapması, borçlu alacağın (borcun) zamanaşımına uğradığını ödeme emrine (borca) itiraz yolu ile ileri sürülebileceğini, icra kovuşturmasına karşı zamanaşımı nedenine dayanan bir itiraz ileri sürülmemiş olması, zamanaşımı savunmasından vazgeçmiş olduğu anlamına geleceğini, zira zamanaşımı taraflar arasındaki alacaklılık borçluluk ilişkisini ortadan kaldırmadığı gibi, borcun rızaen ödenmesini de engellemeyeceğini, zamanaşımı esas hakkı değil, onu dava ve takip yetkisini düşürdüğünü, olayda borçlunun itiraz etmeksizin ödemede bulunmuş olması zamanaşımına uğrayan bir borcun rızaen ödenmiş olması itibariyle BK'nun 62. maddesinin...

                UYAP Entegrasyonu