WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sürüklenen çocuğun üzerine atılı ırza geçme suçunun zaman aşımı süresi yönüyle lehe olan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK'nın 103/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-d, 66/2. maddelerinde belirlenen 15 yıllık asli ve ilave dava zaman aşımına tâbi bulunduğu ve duran zaman aşımı süresinde nazara alındığında suç tarihi olan 2002 yılı Eylül ayı ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Davacının zaman aşımı itirazı bulunduğundan öncelikli olarak bu konunun irdelenmesi gerekir. Dava Rekabet Kurumu'nun tespit ettiği karara dayalı haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır. TBK'nın 72. maddesine göre 2 yıllık zaman aşımı süresi zarar görenin öğrendiği tarihten itibaren başlar. Ancak 4054 Sayılı Kanun'un 16. maddesinde idari para cezası öngörülmesi nedeniyle Kabahatlar Kanunu 20. maddesindeki öngörülen zaman aşımı süresi uygulanmalı ve zaman aşımı başlangıç süresi de kurul kararının kesinleşmesinden itibaren başlatılmalıdır. Dosya incelendiğinde Rekabet Kurulu kararının henüz kesinleşmediği anlaşıldığından 2 yıllık dava zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı açıktır. Yine dava tarihi itibarıyla 10 yıllık zaman aşımı da dolmamıştır....

      Böyle bir durumda zaman aşımı; alacağın ancak dava dilekçesine konu edilen ve harçlandırılan 7500 TL’lik bölümü hakkında kesilmiş olur. Dava dilekçesinde belirtilen harca esas değer dışında kalan alacak miktarı bakımından, diğer bir ifadeyle dava dışı kalan alacak bölümü açısından yapılan ıslah tarihine kadar zaman aşımı işlemeye devam eder....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davalı tarafından davaya konu biçerdöverin davacıya 17/05/2007 tarihinde teslim edildiği, davacı tarafından davanın 10/02/2010 tarihinde açıldığı, davalı vekilinin yasal cevap süresinden sonra cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunduğu, davacı vekilinin teslim tarihi olan 17/05/2007 tarihi itibari ile iki yıllık süre içerisinde davayı açmadığı, davalı yanca süresi içerisinde zaman aşımı definde bulunulmamış ise de zaman aşımı definin ilk itirazlardan olmadığı, yasal cevap süresinde ileri sürülmeyen zaman aşımı definin daha sonra ileri sürülmesi halinde karşı tarafın savunmanın genişletilmesi yasağı nedeni ile karşı koyabileceği, ancak davacı vekilinin böyle bir itirazının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davalı vekili, öncelikle zaman aşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının usuli itirazları yerinde olmadığından, davanın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılamada davalı vekili tarafından zaman aşımı def'inde bulunulmuş ise de, mahkemece davalının usuli itirazlarının yerinde olmadığı şeklindeki açıklama ile yetinilerek, herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin zaman aşımı def'inin reddine karar verilmiştir. Anayasa'nın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü gereğince mahkemelerin tüm kararlarının gerekçeli olması gerekmekte olup, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da HUMK'nın 428. maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilecektir....

            Ne var ki; davalı birleşen davanın ön inceleme zaptında zaman aşımı definde bulunmuş olup, Mahkemece davalının zaman aşımı def’i hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 137 ve 138. maddeleri gereğince birleşen davada öncelikle davalının zaman aşımı savunması hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, bu konuda bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 10/07/2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Tefecilik yapma Hüküm :Sanığın CMK 223-2-e md gereğince beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 29/09/2010 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanma Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 02/02/2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat edilen görevi kötüye kullanma, cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, tehdit suçlarının 5237 sayılı TCK'nın 257, 105/1, 123/1, 125/1, 106/1. maddelerinde öngörülen cezaların tür ve miktarına göre aynı Kanun'un 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımını en son kesen 29/07/2011 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zaman aşımını kesen başkaca sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle...

                      UYAP Entegrasyonu