WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili tarafından, davacının alacağını dava dışı 3. şirketlere temlik ettiği savunulmuş ise de, husumetin dava şartları arasında düzenlenmemiş olması nedeni ile öncelikle davalı vekilinin zaman aşımı def'i değerlendirilmiş, 04/07/2013 tarihinde icra takibine başlanması ile kesilen 5 yıllık zaman aşımının 04/07/2018 tarihinde dolduğu anlaşılmış ve eldeki davanın zaman aşımı nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    itiraz ve şikayet niteliğinde olduğundan borca itiraz etme süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, şikayet süresinin ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olması ve iddiaların süresiz şikayet sebeplerinden olmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.08.2019 tarihinden dava tarihine kadar borca itiraz ve şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın süreden reddine karar verilmiştir....

      Davalı, borca itiraz dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunduğundan, zaman aşımı itirazı süresinde kabul edilmiştir. CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Aidat borcu olmadığını, yapı denetim katılım payı toplanması, toplanacak yapı denetim miktarının belirlenmesi ve miktarı konusunda davacı kooperatifin bir genel kurur kararı olmadığını ve böyle bir genel kurur kararı var ise de; uygulanmamış kooperatif ortaklarından yapı denetim bedeli tahsil edilmediğini, kooperatif ortaklarına farklı davranılmayacağını, bir kısım ortaktan tahsil edilmeyen bedeli tahsil edilmeyen bir bedeli davalıdan talep edemeyeceğini belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İş bu dava kooperatif alacağından kaynaklı itirazın iptali davasıdır. Davacı yan Küçükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

        -BA-BS formları -... 150.000,00 TL tutarlı ve 27.06.2016 Düzenleme Tarihli A seri 011645 sıra nolu 300.000,00 TL tutarlı faturalardan doğan bakiye 100.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek yıllık Avans Faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti olmak üzere takibin başlatıldığı, davalı taraf vekilinin 21.01.2022 tarihinde başlatılan icra takibine, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle zaman aşımı itirazı ile birlikte takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize itirazda bulunduğu, itiraz sonucu takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı tarafından itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır....

          -BA-BS formları -... 150.000,00 TL tutarlı ve 27.06.2016 Düzenleme Tarihli A seri 011645 sıra nolu 300.000,00 TL tutarlı faturalardan doğan bakiye 100.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek yıllık Avans Faizi, icra giderleri, avukatlık ücreti olmak üzere takibin başlatıldığı, davalı taraf vekilinin 21.01.2022 tarihinde başlatılan icra takibine, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle zaman aşımı itirazı ile birlikte takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize itirazda bulunduğu, itiraz sonucu takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı tarafından itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır....

            Dava konusu prim borcu 1999 yılına ait olup bu devrede yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 80., 6183 sayılı Kanunun 102 maddelerinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağı, 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde yapılan değişikliğin 06.07.2004 tarihinden sonra muaccel olan alacaklara uygulanması gerektiği doğrudur. Yukarıda sözü edilen 7 günlük itiraz süresi içinde dava açılmaz yada dava açılsa da itiraz ve defiler ileri sürülmez ise daha sonra dava konusu alacak hakkında hiçbir mahkemede dava açılamaz itiraz ve defi ileri sürülemez. Zaman aşımı, lehine olan tarafça def’i olarak ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden resen dikkate alınamaz. Süresinden sonra yapılmış zaman aşımı def’i hiç yapılmamış gibidir. Def’i, aslında borçlu olduğu bir edimi (borcu) özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan sağlayan bir haktır....

              Dava konusu prim borcu 1999 yılına ait olup bu devrede yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 80., 6183 sayılı Kanunun 102 maddelerinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağı, 5198 sayılı Kanunun 11. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde yapılan değişikliğin 06.07.2004 tarihinden sonra muaccel olan alacaklara uygulanması gerektiği doğrudur. Yukarıda sözü edilen 7 günlük itiraz süresi içinde dava açılmaz yada dava açılsa da itiraz ve defiler ileri sürülmez ise daha sonra dava konusu alacak hakkında hiçbir mahkemede dava açılamaz itiraz ve defi ileri sürülemez. Zaman aşımı, lehine olan tarafça def’i olarak ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden resen dikkate alınamaz. Süresinden sonra yapılmış zaman aşımı def’i hiç yapılmamış gibidir. Def’i, aslında borçlu olduğu bir edimi (borcu) özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan sağlayan bir haktır....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra memur muamelesi şikayet edildiğinden taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, şikayetin süresinde yapılmadığını, menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takip durdurulduğundan dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafın icra dairesine verdiği dilekçesinde hiçbir borca itiraz lafzı geçmediği halde tüm borca itiraz olarak değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

                Şti. adına açılan icra dosyasının tüm faiz ve ferilerine itiraz ediyorum." şeklinde olduğunu, itiraz dilekçesinin içeriği itibariyle borca kısmi itiraz niteliğinde olduğunu, itiraz etmek istediği miktarı itirazında açıkça ve ayrıca göstermediğini, mahkeme tarafından şikayet sebeplerinin yerinde görülmediğinde dahi bu defa takibin asıl alacak yönünden devamı gerektiğini ileri sürerek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " İstanbul 2....

                , sebepsiz zenginleşmede zaman aşımı süresinin hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yıl olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dosyadaki belgelerden en son 2011 yılı aralık ayı olduğunun anlaşıldığı, bu tarihte taraflar aralarındaki ticari ilişkiyi sonlandırdığı, basiretli tacir olan davacının davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi sonlandırırken borcu veya alacağının olup olmadığını tespit etmek için hesaplarını incelemesi gerektiği, dolayısıyla davacının davalı ile ticari ilişkiyi sonlandırdığı tarihte, davacının davalıya fazla ödeme yaptığından haberdar olduğunun kabulü gerektiği, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 2018 yılında davalıya ihtarname gönderdiği ve 2019 yılında davalı aleyhinde icra takibi başlattığı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu