Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici arasındaki konut satış sözleşmesi uyarınca konutun süresinde teslim edilmemesi, diğer davalı bankadan kullanılan kredinin de bağlı kredi olması nedeniyle sözleşmelerden dönme, tespit, alacak, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6502 sayılı Kanun'un 11, 35 ve 44 üncü maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Dosya içerisinde yer alan ve davalılar arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi, kullanılan kredinin davalı şirket hesabına aktarılmış olması, inşaatın tamamlanması seviyesi dikkate alındığında kullanılan kredinin bağlı kredi kapsamında olduğu anlaşılmıştır. 2....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında Özel Servis Abonelik Sözleşmesi akdedildiğini, sonrasında davalının bu sözleşmeden vazgeçtiklerini bildirerek abonelik güvence bedeli ve bağlantı ücreti olarak yatırılan 5.567.55.-YTL.nin iadesini istediğini, ancak bu istemin mevzuat gereği reddedilmesi üzerine davalı yanca müvekkili aleyhine takip başlatıldığını belirterek anılan tutardan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında takibe konu borcu ödemiş olması nedeniyle de bu meblağın istirdadını talep etmiştir....
vekilinin yazılı delil ibraz edemediği gibi yemin deliline de başvurmayacaklarını mahkemeye bildirdiği , bu nedenle asıl dava olan menfi tespit davasının yerinde olmadığı, birleştirilmesine karar verilen istirdat davasında ise, davalı ...’ın emniyetçe alınan 15.10.2001 tarihli ifadesinde senedi bir otomobil satımı nedeniyle birleşen davanın davacısı ...’den aldığını ifade ederek senedi talil ettiği ve ispat külfetinin bu durumda yer değiştirerek davalı ...’a geçtiği, davalının araç satımı hususundaki savunmasını ispat edemediği için birleştirilen istirdat davasının haklı olduğu gerekçesiyle asıl dava olan menfi tespit davasının reddine, birleştirilmesine karar verilen istirdat davasının ise kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacıları olan Ali Özgür Ulusoy ile ... vekili ve birleştirmesine karar verilen davanın davalısı olan ... vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ait taşınmazın alımı konusunda yanlar arasında Harici Satım Sözleşmesi yapılarak kapora niteliğinde 70.000.-YTL.lik çekin müvekkilince davalıya verilmiş ise de, tapudaki devir işlemleri sırasında taşınmaz üzerinde haciz ve ipotekler bulunduğunun anlaşılması sonucu taşınmazın satın alınmasından vazgeçildiğini, çekin bedelsiz kaldığını belirterek çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
edilmediğinden imalatın mezkur sözleşme ve belirlenen teknik özelliklerde ve kapasitede olup olmadığının henüz anlaşılamadığı, makinenin entegrasyondan sonraki hali ile deneme yapılamadığı, bu nedenle imalatta olabilecek ayıplar yönünden de değerlendirme ve tespit yapma imkanının olmadığı belirtilerek sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı belirtilmiş, davalı tarafça, ihtara verilen 13 Temmuz 2020 tarihli Üsküdar .........
- KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalı tarafça sözleşmede belirtilen cihazların nakliye ile montaj ücreti de dahil olmak üzere satış bedeli olarak 31.181,00 TL bedelli çekin davacı tarafından ciro edilerek davalıya teslim edildiğini ancak sözleşme konusu cihazların davacıya teslim edilmediğini,cihazların teslim edilmemesi nedeniyle verilen çekin iadesi ve sözleşmeden dönme hususunda ihtar gönderilmesine rağmen davalının çeki iade etmediğini, davacının sözkonusu cihazları başka bir firmadan aldığını ve zarara uğradığını belirterek davacının davalı şirkete 31.181,00TL borçlu olmadığının tespitine, 2.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 13.996,77 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/8- 55 Esas 2020/130 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gibi bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına dahi gerek olmadığı, borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerektiği belirtilmiştir .Yine anılan kararda borçlunun İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurulabileceği fakat, bunun için de, istirdat...
Esas ... sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gibi bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına dahi gerek olmadığı, borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerektiği belirtilmiştir .Yine anılan kararda borçlunun İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurulabileceği fakat, bunun için de, istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerektiği...
Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....