ın, kooperatif müdürü Mehmet Kurt'un eşi rahatsız olduğu için toplantının yapılmayacağını bildirmesi üzerine müvekkilinin yönetim binasından ayrılması sağlandıktan sonra diğer yönetim kurulu üyelerinin toplanarak karar aldığını, 07.11.2008 tarihli toplantıda da müvekkili yönetim binasında olmasına rağmen toplantı yapılmayacağı izlenimi verilerek binadan ayrılması sağlandıktan sonra toplantı yapıldığını ve aynı toplantıda müvekkilinin üst üste mazeretsiz olarak üç toplantıya katılmadığından bahisle yönetim kurulu üyeliğinin düşürüldüğünü, esasında müvekkilinin kooperatif aleyhine alınan bazı kararlara muhalif kalması nedeniyle bu kararın alındığını ileri sürerek, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine dair verilen kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Aynı Yasa’nın 9/b-3. maddesine göre, “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin...
Anonim şirket yönetim kurulu üyesi, istifa yoluyla üyelikten çekilebilir. İstifa, tek taraflı, karşı tarafa varması gereken bir irade beyanıdır. Herhangi bir şekle tabi olmamakla birlikte ispat açısından yazılı verilmesi yerinde olur. İstifa edenin bu yoldaki irade açıklamasının ortaklığa ulaşması ile sonuç doğuran tek taraflı bozucu ve yenilik doğurucu bir hukuki işlemdir. İstifa, yönetim kuruluna veya yönetim kurulu başkanına yöneltilir. Yönetim kurulu tek kişiden oluşuyorsa veya yönetim kurulunun tamamı istifa ediyorsa o takdirde adres genel kuruldur. Yönetim kurulu üyesi istifa etmekle yönetim kurulu üyeliği düşer ve ortaklığın istifayı kabulü de söz konusu değildir. Ancak, istifanın üçüncü kişiler yönünden sonuç doğurabilmesi için ticaret sicilinde ilan edilmesi gerekir (Doç. Dr. Necla Akdağ Güney, Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2.Baskı, Sayfa 58-60). Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğinden Bakırköy .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı dernek temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasanın 11. maddesinin (d) fıkrasında Yargıtay'a yapılacak temyiz başvurularında her yıl değerlendirme oranlarına göre temyiz karar harcı ve temyiz yoluna başvurma harcı alınacağı açıklanmasına karşın 12.10.2011 tarihinde hükmü temyiz eden davalı dernek temsilcisinden temyiz karar harcı alındığına dair belge dosyasında bulunmamaktadır....
Somut olayda; davacının, dava dışı şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesine ilişkin işlemin ticaret sicil gazetesinde ilanının, işlemin hukuken varlık kazanmasına değil, bu hususun 3. kişilere açıklanması amacına yönelik, inşai değil bildirici bir işlem niteliğinde olması ve bu nedenle davacının, dava dışı şirketteki 18/12/2015 tarihinden itibaren başlayan yönetim kurulu üyeliğinin 10/06/2016 tarihinde sona erdiğinin kabul edilmesinin gerekmesi, davacı hakkında bizzat uygulanmış herhangi bir idari para cezasının olmaması, yani dava konusu 2016/014858 dışındaki ödeme emirlerine esas idari para cezalarının; bizatihi davacı hakkında düzenlenmiş bir idari para cezasından kaynaklanmaması, cezaların şahsiliği ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkeleri uyarınca asıl borçlu tüzel kişilik hakkında düzenlenmiş idari para cezalarından davacının şahsen sorumlu tutulmasının mümkün olmaması karşısında, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın kısmen...
Fıkrası gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ile tasfiyesine ilişkin olduğunu, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ve tasfiyesine karar verilmesi istemi derneğin feshi ve tasfiyesine karar verilmesi isteminden farklı olarak çekişmesiz yargı işine tabi olduğunu, 6100 sayılı HMK.nın 383....
Davalı kooperatif temsilcisi, davacının kooperatif üyeliğinin sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının kooperatif 1. ve 2. kısım hisselerini devrettiği, bu işlemlerin de kooperatif yönetim kurulu tarafından oybirliği ile karara bağlanıp davacının üyeliğinin sona erdirildiği, davacının dava tarihi itibariyle kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Süresinde adli sicil belgesini vermediğinden bahisle davacının yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğinin bildirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Devrek Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu kararı ile bu kararın dayanağı olan 19/05/2005 tarih ve 25705 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Organ Seçimleri Hakkında Yönetmelik'in 7. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin iptali istenilmiştir....
"Genel kurul, tüzükte belirtilen zamanda yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplanır." hükmünün ihlal ettiğinin tespit edildiğini, davalı derneğin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 87/5 maddesi “Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması” gereği kendiliğinden sona erdiğinin tespiti gerektiğini belirterek, Rize T3 Geliştirme Derneğinin 4721 sayılı TMK’ nun 87. maddesinin 5. fıkrası uyarınca kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, ......