WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: ... Büfeciler ve Kantinciler Esnaf Odası Başkanlığında oda başkan vekilliği ve yönetim kurulu görevini yürütmekte olan davacının, mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya iştirak etmediğinden bahisle 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar meslek Kuruluşları Kanunun'un 53/3. maddesi uyarınca oda yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırılmasına ilişkin ... Büfeciler ve Kantinciler Esnaf Odası Yönetim Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ......

    Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

    Maddesi hükmüne göre “(1) Yönetim Kurulu temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararın Noterce onaylanmış suretini tescil ve ilan edilmek üzere Ticaret Siciline verir….”açık düzenlemeleri gereği Yönetim Kurulu üyeliğinin boşalması halinde yerine yenisinin seçimi ile ilgili düzenlemeler ve yükümlülükler TTK.nun bu konuya ilişkin düzenlemeleri ile belirtilmiş olup,Yönetim Kurulu üyeliklerinden birinin boşalması halinde yapılacak işlemler, Yönetim Kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolması halinde yeni yönetim seçilinceye kadar önceki Yönetim Kurulu üyeleri tarafından yapılabilecek işlemler ve nihayetinde yeni yönetim seçilmek üzere Genel Kurulun olağan ya da olağanüstü toplanması, Yönetim Kurulunun seçilmesinin Genel Kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunması gibi hükümler iş bu hallerde nelere yapılabileceğini düzenlemektedir.Yeni Yönetimin tüm bu düzenleyeici hükümler işletilmek suretiyle de seçilememesi ve şirketin uzun süre ile organsız kalması halinde...

      Davacının 11.03.2009 tarihli olağan genel kurulda 1 yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilmesine rağmen 11.03.2010 tarihinden itibaren de yönetim kurulu üyesi olup olmadığı, genel kurul yapılmadığı takdirde yönetim kurulu üyeliğinin devam edip etmeyeceği, davacının 11.03.2009 tarihli olağan genel kurul sonrasında yönetim kurulu üyeliğinin hangi tarihe kadar sürdüğü belirlenmeli ve karar yerinde tartışılmalı, ödeme emrinde yazılı bulunan 1-4. ayların hangi yıla ait olduğu açıklığa kavuşturulmalı, 01.07.2008 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu için temsil ve ilzam yetkisinin zorunlu olmadığı gözetilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuksal olguları dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma sonucunda yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şkeilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Sigortalısı olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmasının 31.03.2002 tarihinde sona erdiği, Ortağı bulunduğu Onat Gıda ve İht. Mad.Paz.Otomas.Sis.Aş.’deki yönetim kurulu üyeliğinin 30.12.2002 tarihine kadar devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa'nın 24/g maddesinde Anonim Şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakların sigortalı olacağı, 25/c maddesinde ise Şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği, tarihten itibaren 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığın sona ereceği düzenlenmiştir. Bu duruma göre 30.12.2002 tarihinde ortağı olduğu anonim şirketteki yönetim kurulu üyeliği son bulan davacının bu tarihe kadar 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu açıktır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kesinleşmiş olan cezanın davalı sendikanın İzmir şubesi tarafından uygulanmaya başlandığını, görevinin sona erdirildiğini iddia ederek yönetim kurulu üyeliğinden uzaklaştırılma yönünde verilen kararın iptaline, yönetim kurulu üyeliğinin ve İzmir şube sekreterliği görevinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

            Davacı vekili, 15.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin üyeliğinin taşınmazın satış tarihi itibariyle sona erdiğinin tespiti talebinin yerinde görülmemesi halinde müvekkilinin istifaya ilişkin 25.04.2013 tarihli ihtarnamesinin davalı kooperatife tebliğ tarihi itibariyle üyeliğinin sona erdiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14. ve kooperatif anasözleşmesinin 17. madde hükümleri çerçevesinde kooperatif üyeliğinin devri için üyeliği devreden ve devralan arasında düzenlenmiş devir sözleşmesinin bulunması ve birlikte her ikisinin kooperatif tüzel kişiliğine başvurması gerektiği, davacı üyenin bağımsız bölümünü davalı ...'e devrettiği, ancak her ikisinin kooperatif üyeliğinin devri konusunda bir sözleşme düzenlemedikleri ve davalı ...'...

              Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti KARAR 1-Davalı derneğe ait tüzük, yönetim kurulu karar defteri ile 18.01.2011 tarihinden itibaren yapılan bütün genel kurul toplantılarına ilişkin çağrı, gündem ve toplantıya ait belgelerin davalı dernekten, 2- Dernek dosyasının İl Dernekler Müdürlüğünden getirtilerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Şirketin devre onay verip vermediği araştırılmalı, onay tarihi itibariyle hisse devrinin geçerli hale geldiği ve yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden sona ereceği kabul edilmeli, 12.11.2010 tarihli genel kurul kararı ile davacı şirketi temsilen yönetim kurulu üyesi seçilmediği anlaşılmakta olup bu tarih itibariyle yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği kabul edilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında davacının prim borçlarından sorumluluğu irdelenmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde sadece genel kurulu olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri hakkında cezai sorumluluk öngörüldüğü, tasfiye kurulu üyeleri bakımından ise herhangi bir cezai sorumluluk öngörülmediği, yine anılan Kanunun 43. maddesinde ise tasfiye kurulu üyelerine genel kurulun toplantıya çağrılabilmesi hususunda yetki verildiği ancak bu yönde bir yükümlülük yüklenilmediği anlaşılmakla, sanıklardan ...’ın yönetim kurulu üyeliğinin 07/07/2010-24/06/2012 tarihleri arasında olduğu, suç tarihi itibariyle sanığın görev süresinin sona erdiği, diğer sanık ...’in ise yönetim kurulunda hiç yer almadığı, 13/02/2014 tarihli toplantıda ise, yalnızca içlerinde sanıkların da olduğu tasfiye kurulunun oluşturulduğu, yeni yönetim kurulunun...

                    UYAP Entegrasyonu