Bu itibarla davalı şirketin 6552 sayılı Kanun kapsamında yaptığı işlemlerin aynısının, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu 2011 yılında da 6111 sayılı Kanun kapsamında aynen yapıldığı ve yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu gözetildiğinde davalı şirketin 30.09.2015 tarihinde yapılan genel kurulunun (5) numaralı kararının iptali şartlarının oluşmadığı kabul edilmelidir. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin davalı şirketin anılan genel kurulunun (5) numaralı kararının iptali istemini reddetmesi yönündeki direnme kararı yerindedir. 27. Öte yandan davacı vekili tarafından davalı şirketin 30.09.2015 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin (6) numaralı kararının iptali yönünden; yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandığını, ayrıca ortak ve yönetim kurulu üyesi olan ...'...
. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan davacı tarafından, mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya iştirak etmediğinden bahisle 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 53/3. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Yönetim Kurulu kararının iptali istenilmiştir....
“Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz. “ şeklinde düzenlenmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca, yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanamayacakları gibi, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında da oy kullanamazlar. Somut olayda ;---. nolu maddede yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiği görülmekle; yine ---- yıllarına ilişkin yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin --- kabul oyuna karşılık ---- red oyu ile oy çokluğu sonucu ibra kararı alındığı, yönetim kurulu üyelerinin hem kendi ibralarında hem de diğer yönetim kurulu üyelerinin ibralarında oy kullanmadıkları, bu haliyle oy çokluğu sonucu usulüne uygun olarak ibra kararı alındığı tespit edilmekle; iptali şartları oluşmadığından red kararı vermek gerekmiştir. Her ticaret ortaklığı gibi anonim ortaklığın nihai amacı kâr elde edip ortaklarına dağıtmaktır....
, davalı şirket yönetim kurulunun 11/10/2021 gün ve 22 sayılı yönetim kurulu kararı ile 03/08/2022 gün ve 27 sayılı yönetim kurulu kararının ve 17/10/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların öncelikle yok hükmünde olduklarının tespitine, aksi takdirde iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 25/01/2023 KARAR TARİHİ : 31/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 01.07.2021 - 30.06.2022 kıst hesap dönemine ait 25.10.2022 tarihli olağan genel kurul toplantısı davacılarında katılımıyla yapıldığını, anılan genel kurulda (3) nolu madde kapsamında alınan yönetim kurulunun ibrasına (4) nolu madde kapsamında alınan karın kullanım şeklinin, dağıtımının ve kazanç payları oranlarının belirlenmesi ve hukuka aykırı şekilde gündeme eklenen ve (5) nolu madde kapsamında alınan yönetim kurulu üyelerinin görevden alınarak yeni yönetim kurulunun belirlenmesine ilişkin kararlar kanuna esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan davacılar tarafından olumsuz oy kullanıldığını ve muhalefet şerhi konulduğunu, gelinen bu nokta da genel kurulda (3), (4...
Tartışılması gereken bu husus; şirket ortağından alacaklı olan davacının TTK 391 kapsamında aktif husumetinin, yani yönetim kurulu kararının dava açma hakkı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir....
Davalı kooperatif vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, bu nedenle yok hükmünde olduğunu savunarak, davaların reddine karar verilmesini istemiştir. Bir kısım birleşen dava davalıları vekili, dükkanların tahsis iddiasına ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurul tarafından yetki verilmeden alındığını, söz konusu kararın sahte olduğunu, genel kurul tarafından verilen bir icazetin olmadığını, dava devam ederken 2008 tarihli genel kurulda söz konusu yönetim kurulu kararının iptal edildiğini, davacıların üye olmadıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava davalısı ..., davacı ...’ın talebine konu dükkanın kendisi de dahil olmak üzere on iki üye adına tescili işleminin hatalı olduğunu, dükkanın adı geçen davacıya tahsis edildiğini belirtmiştir. Diğer davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir....
Asıl dava davalı anonim şirkette 29.09.1999 ve 13.04.2001 tarihli genel kurul kararlarının, birleşen dava ise yine aynı şirkette alınan 27.03.2001 tarihli yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davada genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiş, birleşen dava hakkında ise açıkca bir hüküm kurulmamış, Dairemizin 2009/11177 Esas 2011/10725 Karar sayılı ilamı ile asıl davada verilen hükme yönelik temyiz itirazları reddedilmiş, birleşen dava yönünden ise ayrıca bir hüküm tesisi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur. Dosyanın incelenmesinde, iptali istenilen yönetim kurulu kararının icrai nitelikte bir yönetim kurulu kararı olmayıp, şirket ana sözleşme değişikliğine ilişkin eski ve yeni metinlerin belirlendiği ve genel kurul kararlarına hazırlık amacı taşıyan bir karar olduğu anlaşılmaktadır....
Maddesinde, TBK.nun 624/2 maddesinde yer alan düzenlemeye paralel olarak yönetim kurulu kararlarının asil üyelerin oy çokluğu ile alınacağının kararlaştırıldığını, iptali istenilen yönetim kurulu kararının da bu düzenlemeye uygun olarak oy çokluğu ile alındığını, ayrıca adi ortaklığın konusunu oluşturan işler ile ilgili olarak dava dışı şirketler ile imzalanması gereken sözleşmeleri imzalamaktan kaçınan ve iş ortaklığının belli dönemlerinde, payına düşen ödemeyi TOKİ'ye yapmayan ve projenin aksamadan yürümesi için kendileri tarafından TOKİ'ye yapılan ödemelerin takibine itiraz eden ve itirazın iptali davaları açılmasına neden olan ve sonuç olarak adi ortaklığın faaliyetini engelleme çabası içinde bulunan davacı şirkete, Büyükçekmece 2....
Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamayacağı düzenlenmiştir. Buna göre; asıl ve birleşen davaya konu Yönetim Kurulu Üyelerinin ibralarına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararın, yine benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, genel kurul toplantısında Yönetim Kurulu Başkanı ...'...