"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemli davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının satım sözleşmesinden kaynaklı borcunu ödemediği iddiasıyla alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olmadığından davanın ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının tacir olduğu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 2013 yılının Nisan ayı kira bedeli olan 5.260,20.-TL alacağın tahsili için 03.05.2013 gününde başlatılan icra takibinde düzenlenen ve davalıya 07.05.2013 tarihinde tebliğ olunan ödeme emri üzerine davalı 13.05.2013 günlü itirazı ile takibe konu alacağın bankaya ödendiğini bildirerek icra takibine itiraz etmiştir. Davalı yargılama sırasında, takibe konu ay kira parasının ödeme yeri olan davacı şirketin banka hesabına 07.05.2013 tarihinde Nisan ayı kira bedeli açıklaması ile kira bedelinin yatırıldığını belgeleyen, banka İban EFT dekontunu ibraz etmiştir....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı P......Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşme nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduklarını,kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının kat edilerek borcun ödenmesi için dava dışı borçluya ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davalının zamanaşımı def'i reddedilmiş; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 10.000,00 USD asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile tahsili için itirazın iptaline karar verilmiş; fazlaya ilişkin istem reddedilmiş, hüküm davacı vekili tarafından mürafaa istemli; davalı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz edilmiştir. Hüküm, her nekadar davacı vekili tarafından "Mürafaa" istemli olarak temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara bildirilmesi için gerekli posta pulunun dosya içerisinde bulunmadığına dair tutanak tutulduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin duruşma isteminin "duruşma posta pulu yokluğundan" reddine karar verilerek; temyiz incelemesi dosya üzerinde yapılmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddedilmiştir....
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 29/07/2020 KARAR TARİHİ : 07/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket hesabına toplam 530.000,00 TL ödünç para yatırıldığını, davalı şirket tarafından toplam borç miktarının 130.000,00 TL'lik kısmı için 17/05/2018 tarihinde "borç iade" açıklaması ile kısmi ödeme yapıldığını, bakiye kalan 400.000,00 TL tutarındaki alacağın tahsili için Ankara .......
süre verilmesiyle yetinilmesi gerekirken kararda hüküm altına alınan hususların süresinde yerine getirilmemesi durumunda bunun yönetici tarafından yerine getirilmesine ve eski hale getirme masrafı olarak 4.000 YTL. avansın davalıdan tahsiline hükmedilmiş olması böylece bu işlerin yapılması için -Kat Mülkiyeti Yasasının 23.maddesi hükmünün gerektirdiği durumlar dışında- mülkiyet hakkının saygınlığı gözetilmeden aynı zamanda kat maliki olan davacı yöneticinin davalının bağımsız bölümüne girmesine yolaçar nitelikte hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının birinci paragrafının 9.satırında yer alan "verilmesine" sözcüğünden sonra gelen "bu süre içerisinde davalı eski hale getirmediği takdirde 4.000 YTL. avansın davalıdan alınarak eski hale getirme isteminin yönetici tarafından yerine getirilmesine yönetici de" sözcüklerinin karar metninden çıkartılarak, ll.satırda "yöneticide...
Davacı tarafından davalı aleyhine kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmemesi üzerine davacı, icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik olmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının, tahliye adresinde hata yapıldığına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 01.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanılarak... 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/662 sayılı dosyası ile 2008 yılı Aralık ve 2009 yılı Ocak ayları kira parası 440 TL’nin tahsili için tahliye istemli icra takibi yapılmıştır. Örnek 1 Takip talebinde tahliye adresi “... Mah. ... Cad. Çakıcı Sok....
Eski yöneticide bulunan defter hırsızlığa konu olamayacağı"ndan bahisle red kararı gerekçelendirilmiş ise de dava konusu ticari defterler tarafımıza iade edilmediği gibi eski şirket yetkilisi tarafından adli emanete teslim edildiği bildirilen defterlerin davacı tarafa incelemeye de açılmadığını, dolayısıyla hal hazırda adli emanette bulunduğu iddia olunan ticari defterlerin müvekkil şirkete ait defterlerin olup olmadığı, gerçek defterler olup olmadığı yahut talebe konu tüm ticari defterleri ihtiva edip etmediğinin tespit edilemediğini, müvekkil şirketin ticari defterlere ulaşamaması ve yerine getirmesi gereken yasal yükümlülükleri gerçekleştirememesi şeklindeki zararın devam ettiğini, eski şirket yetkilisinin müvekkil şirkete ait ticari defterleri kendi uhdesinde tutarak kendi lehine yarar sağladığı sabit olup ilk derece mahkemesince hükmün gerekçesinde ileri sürülen "Ceza Mahkemesine konu olan davada suçun vasfı hırsızlık değildir....
Maddeye atıf yaptığı, alacağın tespitinin bilirkişi incelemesi olmadan davacı tarafça yapılmasının mümkün olmadığı iş bu sebeple davalının belirsiz alacak davası açılamayacağı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, değer kaybı tazminatı talebinin her iki davalı yönünden de reddine, araç mahrumiyeti zararının davalı şirket yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden kabulü ile; 750,00 TL araç mahrumiyeti zararının kaza tarihi olan 15.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Değer kaybı tazminatı istemli açılan davanın her iki davalı yönünden de ayrı ayrı reddine, 2-Araç mahrumiyeti zararı istemli açılan davanın davalı sigorta şirketi yönünden reddine, diğer davalı yönünden kabulü ile 750-TL araç mahrumiyetinden kaynaklı tazminatın kaza tarihi olan 15/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'...
Maddeye atıf yaptığı, alacağın tespitinin bilirkişi incelemesi olmadan davacı tarafça yapılmasının mümkün olmadığı iş bu sebeple davalının belirsiz alacak davası açılamayacağı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, değer kaybı tazminatı talebinin her iki davalı yönünden de reddine, araç mahrumiyeti zararının davalı şirket yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden kabulü ile; 750,00 TL araç mahrumiyeti zararının kaza tarihi olan 15.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Değer kaybı tazminatı istemli açılan davanın her iki davalı yönünden de ayrı ayrı reddine, 2-Araç mahrumiyeti zararı istemli açılan davanın davalı sigorta şirketi yönünden reddine, diğer davalı yönünden kabulü ile 750-TL araç mahrumiyetinden kaynaklı tazminatın kaza tarihi olan 15/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'...