"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ESKİ HALE İADE, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden malik oldukları 276 parsel sayılı taşınmaz sınırında bulunan yolun ... nehrinin taşkınlıklarına karşı taş dökülmek suretiyle korumaya alındığını, davalı tarafından dökülen taşların alındığını ve kendi çalışma alanlarına katıldığını, ayrıca yolun 276 parsel sınırları içerisine kaydırıldığını ve 276 parselden toprak alınarak yerine taş, curuf ve moloz doldurulduğunu ileri sürerek, kadim yola el atmanın önlenmesine, bu kısımdan alınan malzemenin yeniden doldurulmasına, eski hale iadesine ve tazminata karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı, oturumlara katılmamıştır. Mahkemece, müdahale olgusunun Sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Kadastro Mahkemesi ise, Kadastro Kanununun 25/son maddesine dayanılarak, el atmanın önlenmesi istemi hakkındaki davadan toprağın kaldırilması ve tellerin toplatılması istemi tefrik edilerek Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 25/son maddesi uyarınca mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi kadastro mahkemesinin görevi dışındadır. Dava,yenilik doğurucu bir karar almayı gerektirdiğinden, uyuşmazlığın Genel Mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda anlaşmazlığın, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Gürün Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e karşı açılan yola el atmanın önlenmesi davası birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı-davalı ...'in davasının reddine, davacı ...'in davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı-davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 24.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
(Muhalif) KARŞI OY Davacılar vekili, davacıların oturduğu köye ait mera alanlarına davalıların haksız el attığını ve davacıların kullanımının engelendiği iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Dava, meraya el atmanın önlenmesi ve kal talebiyle açılmıştır. Uyuşmazlığa konu yerin mera olduğu ve davalıların el attığı sabittir. Mahkemece,davacıların dava açmasında aktif husumetleri bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ve istinaf talebi de esastan reddedilmiştir. Temyiz incelemesi sırasında sayın çoğunluk, ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarını yerinde görmüş ise de aşağıdaki gerekçelerle bu karara iştirak etmek mümkün değildir. Bilindiği üzere olay ve olguları ileri sürmek taraflara; hukuki nitelendirme mahkemeye aittir.(6100 sayılı HMK 33.madde) Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kullanım hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkindir. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu'nun 715. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun “Kamu malları” başlıklı 16/B maddeleri gereğince yollar kamunun ortak kullanılmasına ayrılan veya kadimden beri kamumun yararlandığı yerlerden olup kullanım hakkına dayalı olarak her zaman ve herkes tarafından yola elatmanın önlenmesi isteminde bulunulabilir. O halde asıl dava dosyası davacısı tarafından eldeki davanın açılabileceği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı ... aleyhine 7.9.2005 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu yönünden reddine dair verilen 30.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davalının yola, imara aykırı bina yaparak yolun kullanımını ve yola cephesi olan tarihi eser niteliğindeki binanın görünümünü engellediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davacı taşınmazına elatmanın bulunmadığı, binanın alınan idari kararla yapıldığı bu nedenle davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmiştir....
Dava yola elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşif sonucunda davalının genel kadastral yola elattığı saptanmıştır. Mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan 08/08/2014 tarihli bilirkişi raporunda duvarın yola tecavüzlü olduğu belirtildiği halde bu kısma yönelik elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmemesi, bilirkişi raporları ve ekindeki krokiden yolun demir kapıyla kapatılmış olduğu anlaşılmasına rağmen, mahkemece kapıyı yapan tespit edilerek bu kişi yönünden kapının konulması nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kapının kal'ine karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Öte yandan, davacının "..." isminin, karar başlığında "..." şeklinde yazılması da doğru değildir....
GEREKÇE: Davalı idare vekilinin istinaf itirazları ve HMK’nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi, ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesinin 2020/30- 2021/27 sayılı kararının Dairemizin 2021/1484- 2022/1397 sayılı kararı ile HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen 12 metre genişliğindeki imar yolunda, kısmen ayrık nizam iki kat konut alanında kaldığı anlaşıldığından, arsa niteliğinde olduğu açıktır. El atmanın önlenmesi ve kal davalarında, dava değeri el atılan kısmın değeri ile kal masraflarından ibarettir....
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza müvekkili idare tarafından el atılmadığını, belirlenen objektif değer artış oranının çok yüksek belirlendiğini, arta kalan alanda belirlenen değer azalışının çok yüksek olduğunu, ıslahla arttırılan kısma ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini, el atma dışında kalan alana proje bütünlüğü kapsamında bedel belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat istemini içermektedir....
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza müvekkili idare tarafından el atılmadığını, belirlenen objektif değer artış oranının çok yüksek belirlendiğini, arta kalan alanda belirlenen değer azalışının çok yüksek olduğunu, ıslahla arttırılan kısma ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini, el atma dışında kalan alana proje bütünlüğü kapsamında bedel belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat istemini içermektedir....