Mahkemece, davanın kabulü ile 118 ada 17 (yenileme sonrası) numaralı parsel ile 118 ada 20 (yenileme sonrası) numaralı parsel arasında kalan yola 16/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda A ve B harfleri ile gösterilen kısımlara davalılar tarafından yapılan elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Mahkemece 06.06.2014 tarihinde çıkılan ilk keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda davalının tel çekmek suretiyle yola el attığı tespit edilmiş; ancak 01.06.2015 tarihinde yapılan ikinci keşif sonucunda alınan fen bilirkişi raporunda 3402 sayılı yasanın 22/A maddesi uyarınca yapılan ve kesinleşen yenileme çalışmaları sonucunda yola tecavüzün bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, EL ATMANIN Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.maddesi uyarınca 274,73 TL para cezası ile aşağıda yazılı bakiye red karar düzeltme harcının düzeltme isteminde bulunandan alınmasına, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosuna dayalı TAPU İPTALİ VE TESCİL - EL ATMANIN ÖNLENMESİ, KARŞI DAVA İSE ORMAN SINIRLANDIRMASININ İPTALİ istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu dava tarihinden önce yapılıp 14.04.1997 tarihinde ilan edilmiş ve 14.12.1999 tarihinde kesinleşmiş, dava konusu 134 nolu parselin güneybatı bölümü 86, 87 orman sınır noktalarıyla orman sınırı içine alınmıştır. ..., kesinleşen orman kadastrosuna dayalı olarak 02.04.1998 tarihinde 134 numaralı parselin orman kadastrosu içinde kalan bölümü hakkında dava açmıştır. Orman Yönetiminin orman sınırı dışındaki bölüm hakkında davası bulunmamaktadır. Kişiler ise orman kadastro sınırı içinde kalan bölüm yönünden tapu kaydına dayanarak orman kadastrosunun iptali davası açmıştır....
Mahallinde yapılan keşif, tapu kayıtları ve krokisi ile bilirkişi raporları incelendiğinde; 150 ada 27 parsel sayılı taşınmazın fiili kullanım itibariyle kadastro paftasındaki yola herhangi bir müdahalesinin olmadığı, 151 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise fiili kullanım durumu itibariyle 17,14 metrekarelik kısmının tescilli yola tecavüzünün olduğu anlaşılmakla, davalı/ birleşen dosya davacı vekilinin kal talebini geri alması ve karşı tarafın buna açık rıza göstermesi hususu da gözetilmekle; -Mahkememiz 2017/308 esas sayılı dosyasında davacı T1 davalı T3'a açmış olduğu el atmanın önlenmesi davasının reddine, -Birleşen Ünye 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, yola el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yola terk edilen yerler de kamu hizmetine tahsis edilmiş olup genel yol niteliğini kazandığından artık kamunun ortak kullanımına bırakılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda (F) ile gösterilen bölümün imar uygulaması ile yola terk edildiği halde davalının tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı da bu yoldan yararlanma hakkına sahip olduğundan yola elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunabilir. Mahkemece, bu durum gözetilerek davacının bilirkişi raporunda (F) ile gösterilen yola elatmasının önlenmesi ve kal isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Dava el atmanın önlenmesi ve kal isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne (davacının taşınmazına yönelik müdahale yönünden) karar verilmiş ise de, yapılan nitelendirme hatalı olmuştur. Maddi olayları açıklamak taraflara, nitelendirme ise hakime aittir. Davacı dava dilekçesinde gerek kendi taşınmazına yapılan müdahaleden gerekse yola yapılan müdahaleden bahsederek, evine de gerektiği gibi ulaşmakta zorluk yaşadığını beyan etmiştir. Dolayısıyla dava hem mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi hem genel yola yapılan müdahalenin önlenmesi ve kal isteminden ibarettir. TMK 715 maddesi ile Kadastro Kanunu 16/B maddesi dikkate alındığında umumi yola müdahale durumunda umumi yoldan faydalanan ve engellenen herkesin müdahalenin menini talep etme hakkı ve hukuki yararı bulunmaktadır....
Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile tecavüzlü alan üzerinde kal'i gereken muhtesat bulunmadığı belirtilmesine rağmen el atmanın önlenmesi ile birlikte kal kararı verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, yola vaki el atmanın önlenmesi talebine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi, Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Açıklanan nedenlerle, dosyanın temyizen incelenmek üzere Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Dava, genel yola el atmanın önlenmesi isteğine illişkin olup, davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kararın Yüksek Yargıtay 14.Hukuk Dairesi tarafından çözümlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....