WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; ölenden eş sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan eşinden dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır....

    Asıl davada davalı- karşı davada davacı vekili, kısmi dava açılamayacağını, davacı şirketin sözleşme hükümleri gereğince yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak, asıl davanın reddi ile karşı davada, müvekkil şirketin haklı sebeple sözleşmeyi sona erdirdiği tarihten, sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar sözleşmenin konusu tedarik ve hizmetten elde edeceği net kârın yoksun kalınan kâr olduğu, bu bedel ile cezai şart ve müvekkilinin uğradığı manevi zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, yoksun kalınan kârın tespitine, 100.000 USD cezai şartın ve 10.000,00 TL manevi zararın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      /12639 Es, 2017/4474 Kr. ve 06/07/2017 tarih 2015/4086 Es,2017/5232 Kr. sayılı içtihatları doğrultusunda zincirleme suç kapsamında kalan 28/08/2006 tarihli 4500 TL bedelli 0204324 seri nolu çek nedeniyle ek ceza verilmesine ya da ek ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, bağımsız bir suç sayılarak mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, kanun yaranına bozma talebi bu değişik gerekçeyle yerinde görüldüğünden, Antalya 3.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07.12.2015 tarih ve 2015/333 Es,2015/426 Kr. sayılı hükmünün CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 20/11/2013 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu işlemin iptali ile maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla haklarının iadesine karar verilmesinin istenildiği ve temyize konu kararla, dava konusu işlem hakkında karar verildiği ancak, işlem nedeniyle yoksun kalınan haklarının iadesine yönelik talep hakkında kararın hüküm fıkrasında herhangi bir hükme yer verilmediği görülmektedir. Bu durumda; dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan haklarının iadesine ilişkin talep hakkında da hüküm fıkrasında bir karar verilmesi gerektiğinden, eksik hüküm nedeniyle, temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum....

          Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nin 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, desteğin çekici şoförü olduğu belirtilmiş, ......

            Davacı yan SMK 151/2/a maddesi kapsamında tazminat talep etmiştir. 6769 sayılı SMK'nun 151.maddesine göre; "(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur....

              Davalı şirket vekili, müvekkilinin üstlendiği edimi yerine getirdiğini, davacının iddia ettiği toplu gönderilerin miktarının gerçeği yansıtmadığını, atık kağıt olarak satıldığı iddia olunan broşürlerin miktarının usulünce tespit edilmediğini, üçüncü kişilerin beyanına bağlı olduğunu, adres yetersizliği vs. nedenle davacıya iade edilen broşürlerin tazminat ve cezai şart hesabında dikkate alınmaması gerektiğini, cezai şartın fahiş olduğunu, davacının yoksun kalınan kâra ilişkin talebinin soyut iddiadan ibaret bulunduğu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin yasal düzenleme ve bu tazminatın hukuki niteliğinin üzerinde durulmasında yarar vardır. Destekten yoksun kalma tazminatı Gerek Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 45/II.maddesinde Gerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir” Bu maddede, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır. Yasa metninden de anlaşıldığı üzere; destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yardımdır....

                  İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararla; dava konusu işlem ile ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; savunma istem yazısının tebliğ edilerek, davacıya belli bir süre verilmek suretiyle usulüne uygun savunma hakkı tanınması gerekirken, Anayasa ile teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanmasından ve savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağına ilişkin açık düzenlemeye aykırı olarak işlem tesis edilmesinden dolayı, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında yer verilen "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                    İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu işlem ile ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; savunma istem yazısının tebliğ edilerek, davacıya belli bir süre verilmek suretiyle usulüne uygun savunma hakkı tanınması gerekirken, Anayasa ile teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanmasından ve savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağına ilişkin açık düzenlemeye aykırı olarak işlem tesis edilmesinden dolayı, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında yer verilen "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü uyarınca hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu