Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanununun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup "ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, 09/10/2019 tarihinde meydana gelen iki taraflı trafik kazasına dayalı olarak murisin ölümü nedeniyle karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak mahrum kalınan destekten yoksun kalma tazminatı talebinden ibarettir. Birleştirme talep edilen ve halen derdest olduğu anlaşılan .... esas sayılı dava dosyasının temin olunan dava dilekçesi içeriğinin incelenmesinde; davacısının ...'in eşi ... olup, kazadan ötürü eşinin desteğinden yoksun kalınması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, mevcut davanın davacıları da ...'in ölümü nedeniyle destekten yoksunluk nedeniyle daha önce açtıkları ve anılan mahkemeyle birleşen dava dosyasında bilirkişice hesaplanan tazminat miktarına göre mevcut davayı ek dava şeklinde açtıkları anlaşılmıştır. Davaların birleştirilmesi HMK 166 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
Mahkmece toplanan deliler ve tüm dosya kapsamına göre, destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmek için ölüm sonrasında sürekli destek olunacağının ispatının gerektiği, davacı ile ölen ...'in yakın arakadaş oldukları, gönül ilişkisi içinde olmak ve birlikte yaşamanın sürekli ve düzenli destek olacağı anlamına gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Mahkemece davacı ...'in trafik kazasında hayatını kaybeden ...'ın resmi nikahlı eşi olmadığı gerekçesiyle destek tazminatı talebinin reddine ilişkin verilen karar, eksik incelemeye dayalıdır. Öncelikle, kazada hayatını kaybeden ...'ın kazadan önce davacı ...'...
-Ancak, Yargıtay bozma ilamı öncesi alınan 08.05.2007 tarihli bilirkişi raporunda davalının elde etmekten yoksun kaldığı kar 4.254,... TL olarak tespit edilmiş, Yargıtay bozma ilamı sonrasında alınan 08.06.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda ise, yoksun kalınan kar tutarı 7.548,31 TL olarak belirlenmek suretiyle yoksun kalınan kar hesabı yönünden farklı sonuçlara ulaşılmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik olarak davalı tarafça yapılan itirazlar da değerlendirilmemiştir. Bu kapsamda, davalının yoksun kaldığı karın tespiti yönünden raporlar arasındaki farklılık sebeplerinin açıklanması, tartışılması ve bu konudaki çelişkinin giderilmesi bakımından ek bilirkişi raporu veya konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak suretiyle hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
aleyhine 04/02/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin davacının ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
öngörüldüğü; davacının ise 14/01/2012 tarihinden önce fatura inceleme ve ödeme işlemlerini fiilen yürütmesine rağmen, ilave ödeme yapılacak personel listesinin tahakkuk birimine bildirilmemesi nedeniyle, fark tazminatından yararlandırılmadığı; buna göre, fatura ve ödeme servisinde 14/01/2012 tarihinden önce çalıştığı açık olan davacının, ilave ek ödemeden yararlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
öngörüldüğü; davacının ise 14/01/2012 tarihinden önce fatura inceleme ve ödeme işlemlerini fiilen yürütmesine rağmen, ilave ödeme yapılacak personel listesinin tahakkuk birimine bildirilmemesi nedeniyle, fark tazminatından yararlandırılmadığı; buna göre, fatura ve ödeme servisinde 14/01/2012 tarihinden önce çalıştığı açık olan davacının, ilave ek ödemeden yararlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
öngörüldüğü; davacının ise 14/01/2012 tarihinden önce fatura inceleme ve ödeme işlemlerini fiilen yürütmesine rağmen, ilave ödeme yapılacak personel listesinin tahakkuk birimine bildirilmemesi nedeniyle, fark tazminatından yararlandırılmadığı; buna göre, fatura ve ödeme servisinde 14/01/2012 tarihinden önce çalıştığı açık olan davacının, ilave ek ödemeden yararlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı tarafından işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalanan iplik fabrikasında 06.11.2006 tarihinde çıkan yangın nedeniyle hasar meydana geldiğini, davalı tarafından 175.317,22 TL'nın ödendiğini ancak yapılan ödemenin eksik olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.600,00 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ayrıca iş kaybı ve yoksun kalınan karın da bilirkişi tarafından tespit edilecek ve işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile tazminat talebini 350.000,00 TL'na artırmıştır....
Mahkemece, yoksun kalınan kazanç kaybı tazminat talebinin kabulü ile 6.503.00 YTL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin, davacı tarafın sözleşmenin V.1.p.maddesine aykırı davranışı nedeniyle 13.12.2004 tarihinden itibaren iki yıl süre ile feshedildiği tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Davacı, sözleşmesinin haksız olarak feshi nedeniyle 13.12.2004-16.6.2006 tarihleri arasında yeni sözleşme yapamaması nedeniyle yoksun kaldığı kazancın tesbit ve tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı ise müfettiş raporları ve tanık beyanları ile, davacının sözleşmesi feshedilen eczanenin reçetelerini fatura ederek sözleşme hükmünün ihlal edildiğini savunmuştur....