WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olanca eldeki davadan önce davalıyı temerrüde düşürmeyen davacının yoksun kalınan kar nedeniyle talebte bulunması olanaklı bulunmamaktadır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek yoksun kalının kar talebinin reddine karar verilmesi gerekirken bu kalem isteğinde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda (1) numarılı bentte açılanan nedenlerele; davalını diğer temiyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 500 YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 4.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulü ile; davacı ... için 149.306,00 TL, davacı ... için 32.813,00 TL, ... için ....257,00 TL, ... için ....624,00 TL tazminatın .../02/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-)Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır....

      Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nin 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunan yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2008/318-2013/227 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın kullanımının engellenmesi nedeniyle kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masraf bedelleri ve yoksun kalınan kardan oluşan maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne maddi tazminat isteminin kabulü ile 7459,45 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı E.. Ç.. ile davacı arasında yapılan 23.07.2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalı M.. K..'...

          ne ödenmesine; davacılar arasındaki temlik sözleşmesi çerçevesinde ... lehine yoksun kalınan kar da dahil hükmedilecek maddi ve manevi tazminatın 195.000 TL'lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı temlik alacaklısına ödenmesine karar verilmesini talep etmişler; yargılama sırasında 03/04/2019 tarihli dilekçe ile yoksun kalınan kar talebi yönünden dava değerini 103.654,84 TL'ye artırmışlardır. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Davacıların, oğullarının ölümü nedeniyle 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca aylık bağlanması istemiyle 11/06/2012 tarihinde yaptıkları başvuru, davalı idarece; davacının vefat etmesine neden olan olayın 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle 13/03/2014 tarihli işlemle reddedilmiştir. Davacılar tarafından, anılan işlemin iptali ve ile yoksun kalınan parasal hakların ölüm olayının gerçekleştiği tarih olan 22/09/1997 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır....

              Dava, davacılar murisinin ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK'nun 53. ve 56. maddeleri (818 sayılı BK'nun 45. ve 47. maddeleri) gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. TBK'nun 53. maddesi (818 sayılı BK'nun 45/2. maddesi) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder....

                idaresinde bulunan diğer davacıların yolcu olarak bulundukları araca çarparak davacıların yaralanmasına neden olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı ... için 1.500 TL. tedavi ve refakat gideri, 1.500 TL. çalışamadığı süre için yoksun kalınan kar, çocukların okula ara vermiş olmaları nedeniyle eğitim giderleri ve bakıcı giderleri ile 7.500 TL. manevi tazminat, davacı ... için 1.000 TL. maddi, 7.500 TL. manevi tazminat ile diğer davacılar için ayrı ayrı 5.000 TL. manevi tazminat olmak üzere 33.000 TL. tazminatın sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu olmak üzere davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile davacı ... için talep edilen yoksun kalınan kar talebini 9.773,62 TL. olarak ıslah etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar vekili kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir....

                  talebinin kabulüne, yoksun kalınan parasal hakların davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Anayasa Mahkemesi tarafından, 5434 sayılı Kanun'a 2559 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle eklenen Ek Geçici 16. maddenin iptaline karar verildiğinden, söz konusu Kanun hükmü uyarınca tesis edilen re'sen emekliye sevke ilişkin işlemin hukuksal temelinin ortadan kalktığı, bu itibarla, davacıların, babalarının emekliye sevk edilmesi nedeniyle uğradığı maddi zararın ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, yoksun kalınan maaş ve ikramiye farkının bugünkü değeri üzerinden hesaplanarak ödenmesi istemi bakımından ise yoksun kalınan zarar, müteveffanın re'sen emekli edildiği tarih itibarıyla oluştuğundan, maaş ile ikramiye farkının murisin emekli olduğu ve tarafına emekli aylığının ödendiği tarihler dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, tesis edilen işlemde bu kısım bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, 25/02/1982 ile 08/06/1992 tarihleri arasındaki sürenin fiili hizmetten...

                      UYAP Entegrasyonu