Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Dava dilekçesinde, desteğin mesleği ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmamış, ölüm tarihi ve sonraki yıllardaki kişi başına düşen milli gelirin desteğin geliri olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuştur....
Bu kapsamda, tanınmış bir marka yada çok popüler bir tasarım ile tanınmış olmayan popüler olmayan tasarımdan kaynaklanan yoksun kalınan kazanç miktarı aynı olmayacağı gibi, kullanılan tasarımların birbirlerine olan benzerlik düzeyleri, şekli ve kullanım süresi gibi olgular yanında, her ne kadar tecavüzün varlığını ortadan kaldırmasa da, davalının kullandığı tasarımın adına tescilli olup olmaması da yoksun kalınan kazanç miktarına etki edecek unsurlar arasında kabul edilmelidir. Diğer bir anlatımla bu olguların varlığı halinde, hak sahibi SMK’nın 151/2. maddesindeki hangi seçeneği seçerse seçsin, Mahkemelerce yoksun kalınan kazanç miktarına müdahale edilebilecektir. Somut olayda davacı, SMK’nın 151/2/a maddesi uyarınca "Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir" seçeneğine göre tazminat isteminde bulunmuş olup, ancak mali kayıtlara göre bilirkişi tarafından net bir yoksun kalınan kazanç belirlemesi yapılamamıştır....
Yerel mahkemece; manevi tazminat istemi feragat nedeniyle, cenaze giderine ilişkin istem kanıt sunulmadığından; destekten yoksun kalma tazminatı istemi ise, davacılara kaloriferci olan desteğin ölümünden önce aldığı aylıktan daha fazla aylık olarak bağlandığı ve davacıların ölüm nedeniyle uğradıkları bir zararları bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kaloriferci olan desteğin, davalıların kusurlu eylemi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirdiği, davacılara ölüm sigortası kolundan ayrı ayrı maaş bağlandığı anlaşılmaktadır. Bağlanan bu aylıklar desteğin sağlığında belli bir süre prim ödemiş olmasından kaynaklanmakta olup sigortalının ölümüne neden olan eylemin uygun ve normal bir sonucu değildir. Bu özelliği nedeniyle rücu da edilemez. Öte yandan " ... destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yardımdır....
Ancak, davalının şikayeti üzerine davacı şirket yetkilisi hakkında faydalı model hakkının ihlali suçu nedeniyle yapılan yargılama sonunda İzmir Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2005/297 E.2006/277 K ve 22.06.2006 tarihli kararı ile davacı şirket yetkilisinin beraatine, yedieminde bulunan ürünler ile kalıbın da sanığa iadesine karar verilmiştir. Bu durumda davacının yoksun kaldığı kazanca ilişkin talebi bakımından yalnızca el koyma tarihinden ürünlerin davacıya iade edildiği tarih arasındaki el koyulan kalıpla üretilecek ürünlerin satılamamasından kaynaklanan yoksun kalınan kazancının tespiti ile belirlenecek tutara hükmedilmesi gerekmektedir....
ye yönelik husumet yöneltilmesi mümkün olmadığından davalı ... önünden açılan TTK madde 554 kapsamında uğranılan zarar tazmini istemine ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre; 1-Davalı ... AŞ. Yönünden açılan uğranılan fiili zarar, yoksun kalınan kar, denkleştirme tazminatı, rekabet hukukunun ihlalinden kaynaklı uğranılan zarar ve TTK madde 554 kapsamında uğranılan zarar tazmini istemlerine ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, 2-a-Davalı ... A.Ş. Yönünden açılan uğranılan fiili zarar, yoksun kalınan kar, denkleştirme tazminatı ve rekabet hukukunun ihlalinden kaynaklı uğranılan zarar tazmini istemlerine ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, 2-b-Davalı ... A.Ş....
Davacı, kendisine ait çekici ve römorka göçmen kaçakçılığı suçunda kullanıldığı iddiasıyla el konulduğunu yapılan ceza yargılaması sonucunda kamu davasının zaman aşımından düşmesine ve aracın iadesine karar verildiğini ancak iadenin gerçekleşmediğini iddia ederek, yoksun kalınan karın ve araç bedelinin tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, el konulan araçların 1972 ve 1975 model olduğunu ekonomik değerleri olmadığını, ayrıca araçlara el konulmasında asıl kusurun davacıya ait olduğunu belirterek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, araçlar fiilen bulunamadığından araç bedelinin ve yoksun kalınan karın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. a)Dosyadaki bilgi ve belgeler ile ......
Yasa metninden de anlaşılacağı gibi, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.Dava dilekçesinde, desteğin zanaati olan oto lastik tamirciliği işini yapan dükkanı bulunduğu, bu dükkanı işletip gelir elde ettiği ve davacı yakınlarına destek olduğu iddia edilmiş; davacı tanıkları tarafından da, desteğin bu iş nedeniyle günlük 100,00- 150,00 TL. gelir elde ettiği ifade edilmiştir....
Marka hakkına tecavüz edilen hak sahibinin zararı, yalnızca fiili kaybın değeri ile sınırlı olmayıp tecavüz nedeniyle yoksun kalınan kazancı da kapsamaktadır. Yoksun kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edilmesi dolayısıyla malvarlığında kesin olarak ya da büyük ihtimalle gerçekleşecek artışın kısmen veya tamamen önlenmesi, yitirilmesi olarak tanımlanabilir. Yoksun kalınan kazançta, fiili zarardan farklı olarak malvarlığının aktifinde bir azalma veya pasifinde bir artış değil; marka hakkına tecavüz edilmeseydi, ileride markanın kullanılmasıyla elde edilecek kazancın belirlenmesi ile somutlaşacak bir miktar bulunmaktadır (Çolak, Uğur: Türk Marka Hukuku, İstanbul, 2018, s. 775). Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında somut ve net olarak ispat edilebilecek bir zarar bulunmamakta, markaya tecavüz fiilinin geleceğe dönük muhtemel etkisi saptanmaktadır. Nitekim tecavüzün etkisiyle marka değerinde azalma oluştuğunda, bu durum kendi içerisinde ileriye dönük sonuçları da barındırmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı bayi tarafından ... sorunları gerekçe gösterilerek haksız şekilde feshedildiğini, müvekkilince cevabi ihtar çekilmek suretiyle feshin haksız yapıldığının davalıya bildirilerek sözleşmeden doğan cezai şart alacağı ve yoksun kalınan kâr talebinde bulunulmuş ise de olumlu yanıt alınamadığını, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL.cezai şart 5.000 TL.kâr mahrumiyeti olmak üzere toplam 10.000 TL.nin davalıdan tahsiline ve faiz alacağının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyize konu kararın, "işlem nedeniyle yoksun kalınan ... parasal haklarının hak ediş tarihleri itibariyle işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanmak suretiyle davacıya ödenmesine" ilişkin kısmı incelendiğinde; Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklara uygulanacak "yasal faizin başlangıç tarihi"nin, dava açma tarihi olan 20/08/2019 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; söz konusu parasal hakların, " işlem nedeniyle yoksun kalınan ... parasal haklarının hak ediş tarihleri itibariyle işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanmak suretiyle davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmasında hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında...