"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ...4. Aile Mahkemesinin 2012/493 Esas- 2013/497 Karar sayılı ilamı boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk 1996 doğumlu ... için 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, iştirak nafakasının 700 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında boşandıkları, davalı lehine yoksulluk, müşterek çocuk lehine ise iştirak nafakasına hükmedildiği, oysa ki müşterek çocuğun 18 yaşını doldurduğu davalı eski eşin ise imam nikahı kıydırarak başka bir şahısla birlikte yaşadığı ileri sürülerek yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece; tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, delil olarak sunulan fotoğrafların ise ne amaçla çekildiğinin anlaşılmadığı, davalı kadını yoksulluktan kurtaracak bir gelirinin de bulunmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, iştirak nafakasının kaldırılması isteminin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar temyiz isteminin duruşmalı olarak incelenmesi talep edilmiş ise de, davanın niteliği gereğince istemin reddi gerekmiştir. ......
"İçtihat Metni"########## MAHKEMESİ :##########Aile Mahkemesi ########## ########## ########## ########## Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;.....Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.12.2012 gün ve 2012/934 E, 2012/1454 K sayılı kararın incelenmesi .....tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ..... Dairesinin 09.05.2013 gün ve 2013/6654 E., 2013/ 7771 K sayılı ilamı ile; (... Davada yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş olup, mahkemece davalının sigortalı olarak çalışması nedeniyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 18.01.2012 tarih ve 2011/18831-2012/1027 sayılı kararı ile; “HGK.nun istikrar kazanmış kararlarında açıklandığı üzere asgari ücretle sigortalı olarak çalışmak, yoksulluk durumunu ortadan kaldıran değil, nafaka miktarını etkileyen bir olgudur....
Davada; 2003 yılında hükmedilen aylık 50 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 1000 TL'ye, aylık 50 TL ödenenin iştirak nafakasının 100 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık 50 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye aylık 50 TL olan iştirak nafakasının 100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.nun 182/... maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücüne göre, mahkemece saptanan nafaka miktarı az olup, TMK.nun ....maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir....
Somut uyuşmazlıkta; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, iki dava tarihi arasındaki endeks artış oranları ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesi de dikkate alınarak; yoksulluk nafakasının ÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakasının fazladan artışına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile müşterek çocuğa ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günün koşullarına ve artan ihtiyaçlara göre yetersiz olduğunu belirterek, 175 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 475 TL'ye; 100 TL olan iştirak nafakasının ise aylık 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
ayrı ayrı aylık 450,00'şer TL'ye, Yusuf Emin için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 800,00 TL'ye, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 300,00 TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜR :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan "velayetin kaldırılması" davası ile aynı davacı tarafından açılan "iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 s. HMK m.114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 s. HMK m.115/1) Davada, davalı (kadın)'ın ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; müşterek çocuğun reşit olduğundan iştirak nafakası kendiliğinden sona ereceğinden hukuki yarar yokluğundan reddine, diğer davalı Mihriban bakımından davalının babasından dolayı 01/04/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı anlaşılmakla ölüm aylığı aldığı 01/04/2018 tarihi itibariyle, takdir edilen aylık 300 TL yoksulluk nafakasının 200 TL indirilerek aylık 100 TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı Mihriban tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu iştirak nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya tenkisi talebine ilişkindir. İştirak nafakasına ilişkin karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Dolayısıyla bu rakamlar karar tarihindeki 8.000,00TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı ve davalı taraf yönünden HMK'nın 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın yoksulluk nafakasına, davalı tarafın ise yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK'nın 341/4 ve 352/1- b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....