Şenay'a aylık 150,00 TL yoksulluk, çocuğu Büşra' ya aylık 225,00 TL iştirak nafakası ödeyebileceğini, Şenay'a bağlanan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye Büşra'ya bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesini, çocuğu Nurcan reşit olduğundan iştirak nafakasının sona erdiğinin tespitini veya Nurcan'a bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. ./.....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması ve indirilmesi talebinin reddini, karşı dava ile de; daha evvel hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, aylık 500 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının 500 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, aylık 250 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200 TL'ye indirilmesine, davalı-karşı davacının davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazları yerinde değildir....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, müşterek çocuk için boşanma ilamı ile hükmedilen 500 TL iştirak nafakasının, çocuğun yaşı, alıştığı hayat tarzı, aradan geçen süre ve okul çağının başlaması ile masraflarının artmış olacağı dikkate alınmadan, ayrıca davacı babanın mesleği itibariyle işsiz kalmasının mümkün olmadığı düşünülmeden iştirak nafakasının indirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. TMK.'nun 330/1.maddesinde yer alan; “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir” hükmü gereğince iştirak nafakasının indirilme talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2019 NUMARASI : 2018/707 ESAS 2019/703 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Arttırılması (Boşanma Protokolünden Kaynaklanan)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vasi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu ile davalının boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, boşanma ilamı ile 100,00'er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak müvekkilinin oğlunun boşanmadan sonra psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kısıtlandığını, davacının oğluna vasi olarak atandığını belirterek; kısıtlının çalışmadığı ve gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile ödemekle yükümlü olduğu iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, aylık 100,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 50,00 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davalı temyiz dilekçesinde; tarafına ödenen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını...
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2012/34 XX 238/29 K sayılı 16/01/2012 tarihli kararı ile TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, müşterek çocuk lehine aylık 1.840,00 TL iştirak nafakasına ve kadın lehine aylık 4.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, iştirak nafakasının eğitim giderlerindeki artış oranında, yoksulluk nafakasının ise ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, kararın 16/01/2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların sosyal ekonomik durumları değerlendirildiğinde boşanma tarihi ile iş bu dava tarihi arasında önemli bir değişikliğin olmadığı, 4.500,00 TL yoksulluk nafakasına ÜFE artışı uygulandığında 10.000,00 TL'nin üzerinde olduğu, yoksulluk nafakasının amacı nazara alındığında, davacının bakmakla yükümlü olduğu kişiler, nafakaların karşılanması durumunda ekonomik darlığa düşecek olması sebebiyle hakkaniyete uygun olacağı gözetildiğinden yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verildiği, 1.840,00 TL iştirak nafakasının ise günün ekonomik şartlarına ve tarafların sosyal ekonomik...
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kurulması ve yoksulluk ile iştirak nafakalarının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişki kurulması davasının reddine, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Sonuç olarak; davalının yoksulluk ve iştirak nafakasının kısmen artırılmasına ilişkin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesinin kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmaması nedeni ile esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Tatvan 2....