Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davaları sonucunda erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, velayeti anneye verilen ortak çocuklar yararına 250'şer TL iştirak nafakasına, kadın yararına 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek tarafından temyizi üzerine Dairemizce hüküm; "Kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının çok olduğundan" bahisle bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır. Bozma kararına karşı davacı-davalı kadın tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Toplanan delillerden; davalı-davacı erkeğin aylık asgari ücret seviyesinde gelirinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin mali gücü dikkate alınarak mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile iştirak nafakalarının miktarlarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının yoksulluk nafakası miktarının indirilmesi talebinin kabulü ile, kadın lehine aylık 500,00 TL olarak bağlanmış bulunan yoksulluk nafakasının aylık 250,00'TL'ye indirilmesine, davacının, müşterek çocukların iştirak nafakası miktarlarının indirilmesi talebinin kabulü ile müşterek çocuklar Güneş ve Nazar'ın ayrı ayrı 500,00'er TL olan iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ...Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesinin 2010/161 Esas ve 2012/151 Karar sayılı ilamı ile kendi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukları ... ve ...için aylık 100,00’er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye, iştirak nafakalarının ise 250,00’şer TL 'ye çıkarılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması/ yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı- birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
Davada, boşanma davası ile hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek; yoksulluk nafakasının 200 TL'den 500 TL'ye, iştirak nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye artırılması talep edilmiştir. Mahkemece, nafakaların artırılmasını gerektirecek bir değişiklik ve haklı bir sebep bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı tarafın iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; TMK 176/4 maddesi hükmüne göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
Aile Mahkemesinin 16/06/2011 tarih ve 2010/1707 E., 2011/845 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davacı için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için aylık 300,00'er TL iştirak nafakası takdir edildiğini, bu nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin tek başına ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını, çocukların eğitimlerinin devam ettiğini, bağlanan nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 2.000 TL'ye, iştirak nafakalarının ise, ayrı ayrı aylık 1.500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası, birleşen davanın ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davası olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımına ilişkin verilen karar, 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kabul ve reddedilen kısım yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olup, bu durumda, davalı vekilinin kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin asıl davanın kısmen kabul kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 352/1.maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından hükmedilen nafakaların artırılması talebinde bulunulmuştur. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın ayrı ayrı yıllık nafaka miktarı değerlendirilir ( Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25/04/2012 tarih ve 2012/7371 esas 2012/10992 karar ve 12/01/2015 tarih 2014/13494 esas 2015/291 karar sayılı kararları ). Davacı 175 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL ye, 125 TL olan iştirak nafakasının 500 ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkeme yoksulluk nafakasını 350 TL çıkartmış, iştirak nafakasını ise 250 TL yükseltmiş olup reddolunan nafakalarının ayrı ayrı yıllık miktarı, karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır ve mahkeme karar istinaf talebinde bulunan davacı yönünden HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalının Karaman Aile Mahkemesinin 2013/642 Esas ve 2013/1010 Kararı sayılı 20/01/2014 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşandıklarını, küçük Ziya ÇAT için aylık 150 TL, küçük Kebiran İrem ÇAT için aylık 100 TL iştirak nafakasına, davacı müvekkil lehine 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 2013 yılında hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını davalının maddi geliri iyi olup nafaka miktarının artırılması yaşam koşullarını etkilemeyeceğini belirterek, davanın kabulü ile küçük Ziya Çat için aylık 150 TL olan iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye, küçük Keriban İrem için aylık 100 TL olan iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye, müvekkil için hükmolunan aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminatların miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; Tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve müşterek çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğu, anlaşıldığından, davacı kadının bu hususlara yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2. maddesi gereğince kabulü ile davacı lehine daha uygun miktarda maddi-manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası takdir edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....