ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünün karşı dava kısmında yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin 6.ve 7.maddelerinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümlerinin kaldırılmasına bu konularda yeniden hüküm kurularak, davacı kadın ve müşterek çocuk yararına hakkaniyete uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belilemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri ile iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusurların ve kusur belirlemesinin isabetli olduğu, kadının itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, erkeğin davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası koşullarının gerçekleştiği ve olayların akışı karşısında tarafların dava açmakta haklı olduklarına, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile yoksulluk nafakasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, süresinde ve usulüne uygun talep olmadığından kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 25/12/2002 doğumlu ortak çocuk Burak'ın bölge adliye mahkemesi karar tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26.05.2021 NUMARASI : 2020/553 ESAS, 2021/411 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların Beykoz 2.Aile Mahkemesinin 2020/65 Esas, 2020/138 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile davacı erkeğin, davalı kadın için aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ve aylık 1.500,00 TL kira yardımı ödemesine karar verildiğini, davalının yoksulluk durumunun kalktığını, davalı kadının, başka bir erkekle dostluk kurduğunu, bu şahsın kendisine paralar gönderdiğini, davalı kadının kendisine tahsis edilen evden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, velayet, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ile bu nafakanın toptan hükmedilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında, Türk Medeni Kanununun 176/1. maddesi nazara alınarak, hakimin takdir yetkisi çerçevesinde "toptan ödeme" kararı verilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2019/538 ESAS 2022/6 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının borçlanmasına, birlik yükümlülüklerini yerine getirmemesine, tehdit, hakaret, fiziksel şiddet ve iftirasına, ortak çocuğun babanın davranışlarından korkması nedeni ile kekeme olmasına vakıa olarak dayanıp davalı ile boşanmalarına, çocukların velayetlerinin kendisine verilmesine, her bir çocuk için 300'er TL tedbir ve iştirak nafakası, kendisi için 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25 bin TL maddi, 25 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizce yoksulluk ve iştirak nafakalarının aylık tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak 250'şer TL arttırılması ve nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. Sonuç olarak; Davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 bendi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı vekilinin yoksulluk ve iştirak nafakaları miktarına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 bendi uyarınca KABULÜ ile; Kayseri 9....
Davalı-davacı kadın, dava dilekçesinde ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde kadın tarafından bu hususta yapılmış usulüne uygun bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Hal böyle iken İlk Derece Mahkemesince bozma ilamından sonra talep aşılmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR 1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (1), (2), (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtilen sebeplerle tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden ... erkek yararına BOZULMASINA, Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 5-Hakim, talepten fazlaya hükmedemez. Bu yön gözetilmeden, talep aşılarak davacı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası talebinde arttırım talebi bulunmadığı halde mahkemece talepten fazlaya hükmedilmek suretiyle yoksulluk ve iştirak nafakasına her yıl TÜİK'in belirlediği TEFE (ÜFE) oranında artırım kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir (HMK m. 26)....