İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla; müvekkilinin çalıştığından bahisle yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinin haksız ve yasal dayanaktan uzak olduğunu, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını, müvekkili lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiğini, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek; tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı erkek vekili; müvekkilinin tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitini kabul etmediklerini, sadece duyuma dayalı davacı tanıklarının beyanları ve davacı kadının beyanları ile karar verildiğini, müvekkilinin tanıklarının beyanları ile davacı kadının evini sebepsiz olarak zaman zaman terk ettiğinin ve kusurlu olduğunun ispatlandığını, tüm neticeleri ile kararın kaldırılmasını istediklerini belirterek;...
Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, eksik inceleme, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebi, iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. B....
Aile Mahkemesinin 2007/421 E ve 07/05/2009 tarihli kararında müşterek çocuklar Mustafa ve Gülşen için ve davacı için dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar uygun birer tedbir nafakasına hükmedilmiş, karar kesinleştikten sonra davacı için takdir edilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, çocuklar için takdir edilen tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına ,, denildiği anlaşılmakla, mahkeme ilamında kararın kesinleşmesinden sonra davacı için takdir edilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına şeklinde açıkça karar verildiğinden talebin İİK nun 16. maddesindeki şikayet hakkı olmak üzere reddine ... " karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı-davacı kadının iştirak nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- Davacı-davalının yoksulluk nafakasına yönelik, davalı-davacının ise iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; Nizip Aile Mahkemesinin 27/01/2023 tarih, 2022/67 esas ve 2023/60 karar sayılı kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 4- 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğinden; a)-Müşterek çocuk 04/08/2008 doğumlu Leyla ÇETİNKAYA lehine boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya VERİLMESİNE, b)-Davalı-davacının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile ..1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/52 esas 2011/209 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk lehine 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aylık 500,00 TL kira ödediğini, diyabet hastası olduğunu, mevcut nafakanın yeterli olmadığını, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, davalının gelirinin iyi olduğunu belirterek; müşterek çocuk lehine iştirak nafakasının 750,00 TL’ye yükseltilmesine ve kendisi için 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili, müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve çalışmadığını, kirada oturduğunu, çocukların lise öğrencisi olduğunu, hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının az olduğunu beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile aylık 225,00 TL ye düşürüldüğünü, müşterek çocuk için de aylık 200,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, yeniden evlendiğini ve boşandığını, bu evlilikten olan kızı için de aylık 150,00 TL iştirak nafakası ödediğini, asgari ücretli olarak çalıştığını, hayatını idame ettirebilme imkanının olmadığını, Kastamonu' da ikamet eden babasının maddi olarak destek olmaya çalıştığını belirterek davalıya ödemekte olduğu aylık 225,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından daha önce işe girmiş olması nedeniyle nafakanın kaldırılması davası açıldığını, Kastamonu 1....
Bu durumda, mahkemece reddedilen yoksulluk nafakası nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönde hüküm tesis edilmemiş olması doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5. bendi çıkartılarak yerine “AAÜT. gereğince kabul edilen iştirak nafakası nedeniyle 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, red edilen yoksulluk nafakası nedeniyle 1.100 TL vekalet ücretinin davacı ...’den alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.75.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye, müşterek çocuklar yararına hükmedilen aylık 100,00'er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 175,00'er TL'ye arttırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılması istemine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar Yunus Emre ve Ayşegül Reyhan için hükmedilen iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....